

Durup dinlediğim sessizliğindi once...
İncinmiş yanlarından tanımıştım seni.
İc’im yanmıştı kapının arkasına comelip ellerini başının arasına aldığında
Sozcuklerine bağladım tebessumu YÂr...
Yurunesi yollar kapanası olduğunda kanadı yitik turnalar gordum ruyamda...
Sustu(n).... zayii oldum...
Ellerimi cebime koydum huzun bulaştı parmaklarıma...
Poyrazın zulmune takıldı ucurtmalarım...
Yureğime takıldı ayaklarım. Duş’tum; dizleri kanadı kısa pantolonlu cocukluğumun...
CÂn’ ımı yaktı masallar...
İltica ettiği ulkeden sınırdışı edilmiş olmanın huznu ile actım ellerimi Yıldızların Sahibine...
Bir yaş duştu ic’ime...
Ardından bir kelam dilime....
Duş’tum kuyuların dibine... ama hic duşmedim zifiri karanlık umitsizliğe YÂr ...
Haydarpaşa bile grilere burundu... ben duşmedim umitsizliğe...
Mavinin yankısı vardı yureğimde...
Malumun olsun YÂr... bir duş değdi cocuk yureğime...
Âşkı sobeliyorum ic’imde...
Kafesini actım bunca zaman korumaya calıştığımın...
"Git gayri... Ben senden gectim" dedim.. "Git o YÂrin ellerine..."
Titredi kucuk kuş...
Cırpındı ... uctu...
Hicreti ellerine...
Ac pencereni... Sokaklar ayaz...
Guneş ısıtmaz avucların kadar...
Multeciyim...
Ac ellerini YÂr...
Ac ellerini...