Kendi başımıza henuz gelmese de sevdiklerimizden, cevremizden sık sık duyduğumuz, ağrılı ve zorlayıcı bir rahatsızlık olan kireclenme, hareket kısıtlamasıyla birlikte yaşam kalitesini duşuruyor. Aslında bu mekanik zorlama ile gelen organik bozukluğun, farklı tedavi yolları var. Sadece ne yapmamız gerektiğini doğru bilmemiz ve gunluk davranış rutinimizi tedavi yollarına uygun şekilde ayarlamamız gerekiyor.
Peki kireclenme tam olarak nedir, kimlerde, hangi yaşlarda gorulur, tedavi surecinde neler yapmamız, beslenmemizi nasıl duzenlememiz gerekiyor? Tum merak edilenleri kireclenme hastalığı olanlar ve risk altındakiler icin uzmanıyla konuştuk.
Tıp dilinde osteoartrit olarak adlandırdığımız kireclenme, eklem ve kas yapısının bozulmasıyla başlıyor. Dolayısıyla eklem ve kas ağrıları kireclenmenin en kritik olumsuz etkisi şeklinde karşımıza cıkıyor. Bazen hastanın normal hayat akışını sıkıntıya sokabilecek ağrılar meydana geliyor. Aslında eklem ya da kasta kireclenen bir doku yok, sadece yıllar icerisinde doku kaybı yaşanıyor.
Bu sebeple kireclenmenin daha cok yaşlılarda gorulduğu duşunuluyor. İnsan vucudunda bir eklem yıl icerisinde ortalama 2 milyon kez kullanılıyor, hareketlerin kusursuz bir yapıda olması icin eklemin sungersi, sıvısının kıvamlı olması ve gergin bağlarla eklem-kas dokusunun desteklenmesi gerekiyor. İşte bu mekanik ve kusursuz yapı zamanla deforme oluyor ve halk arasında kireclenme olarak bilinen hastalık ortaya cıkıyor.
Boylece eklem hareketleriyle birlikte, ağrı ve kısıtlılık hissi geliyor. Kireclenme yaş ilerledikce daha sık gorulse de genc hastalarımız da var. Cunku hareketsizlik buyuk bir sorun ama aşırı egzersiz, spor aktiviteleri, eklemleri zorlama gibi nedenlerle de kireclenme problemi yaşanabilir.”
En sık etkilenen bolge el eklemi.
Dıracoğlu her yaşlıda kireclenme hastalığı gorulecek diye bir kural olmadığını vurgularken, vucudun cok fazla hareket halindeki bolgelerinde kireclenmenin doğal olarak daha sık yaşandığını, sırasıyla en cok; el eklemi, diz eklemi ve kalca ekleminde rahatsızlığa rastlandığını belirtiyor.
Kolajen peptit ile gelen iyileşme.
Kireclenme icin onlemler alabileceğimizi soylerken, gunumuzde hastalığın farklı tedavi yontemleri olduğunun altını ciziyor. Kilo vermek, hafif egzersizler, eklem ici enjeksiyon kireclenmenin tedavi edilmesine yardımcı olurken, ileri seviyelerde cerrahi işlem gerektiğini soyluyor. İşte hastalığın ileri seviyeye taşınmaması noktasında kolajen peptit devreye giriyor.
Dıracoğlu’na gore: “Kolajen vucudun kendisinde doğal olarak bulunan onemli bir yapı taşı. Cilt, kaslar, bağlar, kıkırdak ve kemik gibi hemen hemen her dokuda bulunuyor. Ancak yaşla birlikte vucuttaki kolajen yapısı bozulur ve bu durumda dışarıdan takviye olarak alınması gerekir. Yapılan araştırmalar kolajenin kireclenmeye iyi geldiğini işaret ediyor fakat dışarıdan alınan kolajenin fayda sağlaması icin hidrolize edilmesi, peptitlere yani en kucuk parcalarına bolunmuş olması gerekir. Tarif ettiğim şekilde morina balığı derisinden uretilen, aktif peptitler iceren, hidrolize edilmiş takviyeler piyasada mevcut. Bunları kullanabilirsiniz. Tabi bunun yanında mutlaka duzenli beslenilmeli ve yormayan egzersizler yapılmalı; golf, yuzme, salon dansları ve bahce işleri gibi.”
Bunları biliyor muydunuz?
*Cok fazla sakız ciğnemek cene eklemine iyi gelmez, aksine dejenarasyona sebep olur.
*Merdiven cıkmak dizkapağı kireclenmesine iyi gelmez, aksine eklemleri yorar ve yapısını bozar.
*Kızartma kireclenme acısından tehlikelidir.
*Rahat ayakkabı, ergonomik yatak ve koltuklarla hayatınızı kolaylaştırabilirsiniz.
*Yurumek, Akdeniz diyeti yapmak ve bunun yanında dışarıdan kolajen peptit desteği almak kireclenme sorununuza cozum olabilir.
*Kireclenme hormonlar sebebiyle dunyada kadınlarda erkeklere oranla daha sık gorulur.
[h=2]İstanbul Fizik Tedavi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kireclenme hastalığına cozum: kolajen peptit.
Sağlık0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kireclenme hastalığına cozum: kolajen peptit.