Populer diyetlerin populer besinleri oluyor. Her donem yeni besinler ortaya cıkıyor. Kinoa da bunlardan biri. Ama ona populer besin gozuyle bakarak besin değerlerini goz ardı edemeyiz. Oyle ki Birleşmiş Milletler Tarım Orgutu 2013 yılını ‘Kinoa yılı’ ilan etmişti. Bunun sebebi ise gelecekte oluşabilecek gıda yoksunluğu karşısında zorlu cevre şartlarında yetiştirilmesi kolay olan kinoanın kullanımını yaygınlaştırmaktaydı.
Peki gercekten bu kadar değerli bir besin mi? Eşi benzeri yok mu yoksa bir alternatifi bulunabilir mi?
İşte bu soruların cevabı icin araştırdım, buldum ve sizler icin yazdım. Oncelikle kinoa zannedilenin aksine bir tahıl değil; ıspanak, pancar ailesinden gelen bir bitkinin tohumudur. Ancak bircok ozelliği ve tadıyla tam bir tahıl işlevi gormektedir. 100 gramı 368 kalori. Ve bunun 14,12 gramı protein, 6,07 gramı yağ, 64,16 gramı karbonhidrat ve 7 gramı liftir. 100 gram pişmiş kinoada ise 71,61 kalori, 4,40 gram protein, 1,92 gram yağ, 21,30 gram karbonhidrat ve 2,8 gram posa bulunuyor. Şoyle bir bakıldığında besin ogesi dağılımı gayet iyi ayrıca tahıl grubundan olmadığı icin gluten icermiyor. Bu da colyak hastaları icin cok iyi bir alternatif demektir. Ancak Guney Amerika kokenli olması ve populeritesi fiyatını cok yukarılara cıkartıyor. Bize bir alternatif lazım. İceriği onun gibi olmalı ama bizden olmalı.
İŞTE BU BESİN; bulgur. Size uzun uzun bulgurun iceriğini miktarlarıyla vermek niyetinde değilim. Karşılaştırma yapmak cok daha akılda kalıcı olacaktır. Bulgur aynı miktardaki kinoaya gore daha az kalorili bir tahıldır. İkisinde de hatrı sayılır derecede karbonhidrat vardır. Ancak bulgur kinoaya gore %60 daha lifli bir besindir. Tabi kinoanın gluten icermemesi colyak hastaları icin kinoayı acık ara one cıkartıyor. Protein iceriklerine bakacak olursak kinoa bir tık daha fazla protein iceriyor. Hemde proteinin biyoyararlılığı yani vucutta kullanılma oranı bulgura daha cok. Ancak biz atalarımızdan gelen bir alışkanlık ile protein biyoyararlılığını arttırmanın bir yolunu coktan bulmuşuz.
Bu da tahılların yanında kurubaklagil tuketmektir. Bu şekilde ikisi eksik aminoasitlerini dengeleyerek biyoyararlılığı arttırmış oluyorlar. Vitamin mineral acısından belirgin bir fark yok aralarında. Kinoa bulgurda bulunan oksalat bileşenini icermiyor. Bu bileşen demir emilimini bir miktar azaltsa da uygun miktarlarda tuketilen bulgurun hic bir sakınca yaratmadığı biliniyor. İkisinin de glisemik indeksi duşuk yani kan şekerini hızla yulseltmezler. Kinoanın dış kabuğunda bulunan saponin maddesi acımsı bir tat verse de kullanmadan once tel bir suzgece alarak akan suyun altında elle ovulması acımsı tadı ortadan kaldırıyor.
Pişirmek icin aynen bulgurdaki gibi 1 e 2 olcusunu kullanarak haşlayabilir; salatalarda, corbalarda, yemeklerde, kısır şeklinde tuketebilirsiniz. Sizin icin bir de kinoalı kısır tarifi vereceğim. Sonuc olarak kendi fikrimi soylemeden gecemeyeceğim. Ben aralarında cok buyuk bir fark gormemekle birlikte her daim bulgurdan yana olacağım. Hatta 2016 olmadı ama 2017’nin ‘Bulgur yılı’ olması dileğimle...

[h=2]Bolu Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]