.




İkimizin Masalı

Sen bir cicek olsaydın sevda collerinde
omrumce yaş dokerdim kurumayasın diye
seni yalnız guneşin aklığı
gullerin sıcaklığı ile beslerdim
ve mehtabın buyusu ile suslerdim yapraklarını
her sabah kızıllığında yeniden koklamak icin

sen bir defter olsaydın, ben kalem olurdum
seni yazardım gece gunduz şiirlere, romanlara,
dağlara, bulutlara, ruzgarlara
elimin ulaştığı, gozumun gorduğu heryere seni yazardım
dilime destan, yureğime muhur kazardım
bir omur seninle yaşamak, seninle yaşlanmak icin

sen bir ceren olsaydın avcıların onunde
sevgimi siper ederdim vurulmayasın diye
yaralarını ruzgarın diliyle okşar
gullerin eliyle sarardım
ve seni dağların moruyla gizler
pınarların diliyle seslerdim
kem gozlerden, katı yureklerden korumak icin

sen bir coban olsaydın suruler peşinde
kalbimde taşırdım hep yorulmayasın diye
ve kavalını ruzgarın nefesi ile ufler
cağlayanların sesiyle dinlerdim
her gece ayışığında duygularını okşamak icin

sen bir kardelen olsaydın dağların eteğinde
ben yaprak olurdum ruzgarda titreyen
dort bir yana kokular sacar dururdum
her dem aşkın ile sarhoş olmak icin

sen bir dal olsaydın, ben toprak olurdum
sen bir gol olsaydın, ben ırmak olurdum
kalbine akardım gece gunduz
senden uzak kaldığımda ağlar dururdum
sen guneş olsaydın, ben dunya olurdum

donerdim ekseninde durmadan
her sabah, her akşam yeniden buluşmak icin
ve saclarını gokyuzunun mavisi ile yıkardım
her dem guzelliğinden sarhoş olmak icin