Dunya'daki insanların bir kısmı obezite gibi bir hastalıkla savaşırken diğer kısmı da aclıkla savaşmakta. Obezite ve yetersiz beslenme (malnutrisyon) tedavi edilmesi gereken hastalıklardır. Sosyoekonomik- kulturel etkenler bu hastalıklara neden olabileceği gibi beslenme bozukluklarının ve yaşam tarzlarının da bu hastalıklara neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Peki kilonuz size gercekleri soyler mi? Yani siz kilonuza bakarak zayıf ya da obez olduğunuzu tanımlayabilir misiniz? Bu yorumları yaparken yağ ve kas olcumleri, bel kalca oranı ya da kan değerleriniz ne kadar onem taşımakta?
Dunya Sağlık Orgutu tarafından geliştirilen ve ulkemizde de bir kac yıldır kamu spotu olarak yayınlanan Beden Kutle İndeksi (BKİ) bize ağırlığımızla ilgili yorum yapmamıza yardımcı olabilir ancak tek kriter olarak değerlendirilmemesi gerekir. BKİ; Ağırlık (kg)/ Boy (m2) olarak hesaplanır. Cıkan sonuca bağlı olarak değer aralığı 18,9 ve altı ise zayıf, 19-24,9 ise normal, 25- 30 ise hafif kilolu ve 30 ve uzeri ise obez olarak değerlendirilir. Ancak BKİ değerleri ile birlikte yağ ve kas olcumlerinin yorumlanması ve ayrıca kadın- erkek, yaşlı- genc, spor yapan- yapmayan vb. gibi etmenler kilonuzla ilgili doğru bilgiye ulaşmanızı sağlayacaktır. Ayrıca; bel cevresi kadınlarda 88 cm'i gecmemelidir denirken bu değer erkeklerde 102 cm'dir. Bu yuzden ozellikle zayıflama diyetlerinde bel cevrenizi haftada bir olcerek not edebilir ve buna bağlı olarak yorum yapabilirsiniz.
"Obezite" dendiğinde aklımıza ilk gelen fazla kiloya sahip olma durumu gelir aklımıza. Peki hic "metabolik obezite" tanısı olduğunu duydunuz mu? Toplumlara genel olarak baktığımızda %25'i obez, %25'i fazla kilolu ve %25'i normal kilolu olarak değerlendirebiliriz. Ancak normal kilolu olan kişilerde genetik faktorlere bağlı olarak beslenme ve fiziksel aktiviteye dikkat edilmediği zaman kiloda artış gorulebildiği gibi yine kilolarında değişiklik olmayıp yağ oranında kriterlerin uzerinde bir artış goruluyor. İşte biz bu duruma "metabolik obezite" diyoruz. Yani sadece ağırlığa bağlı olarak yorum yapmak doğru kabul edilmez.
Yetişkin kadın ve erkeklerde yağ oranları farklılık gosterir. Haftanın 2 ya da 3 gun hafif tempolu bir aktiviteye sahip olan bir kadının %20-30 yağ oranına sahip olması normal olarak gorulurken bu oran yetişkin erkeklerde %15- 20'dir. Kas oranı ile ilgili bir yorum yapmak cok doğru değildir. Ne kadar fazla kasınız varsa o kadar metabolizma hızınız artacak ve metabolizmanız guclenecektir.
Bazı bireyler normal ağırlıklarında olsalar bile yağ ve kas oranlarında dengesizlikler gorulebilir. Orneğin; BKİ'si 21 kg/ m2 olan 35 yaşında genc bir kadının yağ oranı %35 olabilir. Boyle bir durumda ideal kilo aralığında olduğunu soyleyebiliriz ancak daha sağlıklı ve fit bir vucuda sahip olabilmesi icin yağ oranının %30'un altına duşurmesini soyleyip kas ağırlığını arttırması gerektiğiyle ilgili yardımcı bilgilerde bulunabiliriz. Ya da bazen BKİ 30 kg/ m2 ve uzeri olan kişilerin yağ oranları olması gereken değer aralığının altında olup, kas oranları oldukca yuksek cıkabiliyor. Bu turde değerlendirmeleri yaparken "obez" tanısı koymak sizce doğru mudur? Hayır, kesinlikle yanlıştır. Cunku kişi duzenli olarak spor yapan ve beslenmesine dikkat eden bir kişi olabilir ve kas oranı yağ oranına gore fazla olduğundan dolayı aslında "obez" değil "sağlıklı ve fit" olarak tanımlanmalıdır.
Peki yağ oranını azaltıp kas oranını nasıl arttırabilirsiniz? Kişi kendi hayat tarzına ve alışkanlıklarına uygun olarak beslenme planını bir diyetisyenle birlikte oluşturduktan sonra, duzenli olarak, mumkunse her gun fiziksel aktivitesini yaparak istediği sonuca ulaşabilir.

[h=2]Ankara Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]