Oncelikle kafamı karıştıran ilk bolumu veriyorum: "Kuantum ışınlama, EPR deneyinin gorece garip ozelliklerinden birini kullanır. Bilim insanları,bu ışınlama deneylerine iki atomla başlarlar: A ve C. Diyelim ki bilgiyi A atomundan C atomuna ışınlanmak istiyoruz. İşe C atomu ile dolanıklık sahibi olarak başlayan ucuncu bir B atomu alırız, boylece B ve C eşevreli olur. Şimdi A atomu B atomuna temas eder. A, B'yi tarar, boylece A atomunun bilgi iceriği, B atomuna aktarılır. Bu surecte A ve B dolanıklık kazanırlar. Fakat B ve C başta dolanıklık sahibi olduğu icin, A atomu C atomuna ışınlanmıştır, yani A'nın bilgi iceriği şimdi C ile aynıdır." Bu kısımla ilgili sorum bilginin temas yoluyla nasıl iletildiği. İkinci bolum ise şoyle:" "A atomunun icindeki bilginin yok olduğuna dikkat edin(boylece, ışınlanmanın ardından elimizde iki kopya kalmaz). Bu, kuramsal olarak ışınlanan herhangi bir şeyin o işlem sırasında oleceği anlamına gelir. Fakat vucuduna ait bilgi iceriği, başka bir yerde ortaya cıkacaktır. Ayrıca, A atomunun yer değiştirerek C atomunun yerine gecmediğine dikkat edin. Tersine A'nın icindeki bilgi (yani donuşu ve kutuplaması), C'ye ışınlanmıştır. (Bu A atomunun parcalanıp daha sonra başka bir yere gittiği anlamına gelmez. Bunun anlamı, A atomunun iceriğindeki bilginin bir başka atoma, C atomuna taşınmış olduğudur). Bilgi neden iletildiği zaman ileten atomdan ayrılıyor? Bilgiyi ileten atomun yok olduğu soyleniyor peki baştaki B ve C atomlarına ne oldu, A tarafından iletilen bilgi sebebiyle C, A'nın bilgisine sahip olduğuna gore C'nin bilgisine sahip C atomu da yok olmuş olmuyor mu? Bilginin iletilmesindeki bilgiden kastın elde edilebilecek bilgi olduğunu duşunuyorum, yani bizim bir parcacığın donuş yonunu bilmemizden ziyade o anda olculebilecek şekilde parcacığın o halde bulunması gibi. Yalnız gozlemlemediğimiz anda bilginin olmayacağı icin aynı şekilde bizim daha once elde ettiğimiz bilgide yok olmuş mu oluyor?