Aslında cok kolay matematiksel bir bağıntıyla acıklanır. Kişinin sadece yaşamsal aktiviteleri icin ihtiyac duyduğu bir enerji ( Bazal Metabolizma Enerjisi) vardır, bir de gun icinde guc harcadığı diğer faaliyetler icin harcadığı enerji (Fiziksel Aktivite Enerjisi) vardır.
Kişi bu iki enerjinin toplamı kadar enerji alırsa mevcut kilosunu korur. Aldığı enerji bu iki enerji toplamından fazla olduğunda farkını yağ olarak depolar yani kilo alır. Aldığı enerji iki enerji toplamından az olduğunda ise farkı kadar mevcut yağ dokularını yıkarak enerji sağlar yani kilo kaybeder.
Bazal metabolizmamız ve gunluk fiziksel aktivitemiz icin gerekli olan enerjinin altında enerji aldığımızda kilo kaybı sağlanır. Ancak aldığımız enerji Bazal Metabolizmamızın ihtiyacının da altına duştuğunde organlarımız normal calışmaz. Kalp, ciğerler, bobreklerimiz hatta bağırsaklarımız işlevlerini yerine getirirken sorunlar yaşar. Ustelik başlangıcta bu organlar enerji tasarrufu yaparak duşuk enerjiye uyum sağlamaya calıştığından kilo kaybı gercekleşmeyebilir. Yağ dokuları yerine kas dokusundan yıkım olabilir ki bu da sağlık sorunları anlamına gelir.
Sağlıklı kilo kaybı bazal metabolizmamızın ihtiyacı olan enerjiyi sağlayacak ama gunluk fiziksel aktivitelerimizde harcadığımız enerjiyi karşılamayacak kadar enerji alımında gercekleşir. Ayrıca vucudumuzun ihtiyac duyduğu tum besin oğelerini uygun oranlarda almamız şarttır.
Uygun olmayan bir program ile kilo kaybı sağlanıyorsa sorun var mıdır?
Evet kesinlikle bir sorun vardır. Tum besinlerin vucutta yıkımı birbiri ile ilişkilidir. Ayırma diyetlerinde karşılaşılan en buyuk sıkıntı ise bu besin oğelerinin yıkımı icin ihtiyac duyulan diğer besin gruplarına ait faktorun eksikliği sebebiyle metabolizma zorlanır ve zamanla bazal metabolizma hızının duşmesi, ya da hormonlarla ilgili işlev bozuklukları oluşur. Tek tip besin grubunun tuketilmesinde de durum aynıdır.
Orneğin sadece protein iceren bir programla da kilo kaybı sağlanabilir. Ancak proteinli besinlerle tum vitamin ve minerallerimizi karşılayamayız. Vitamin ve minerallerin eksikliğine bağlı bircok hastalık vardır. Ustelik yuksek protein tuketimi bobreklere aşırı yuk getirerek bobrek fonksiyonlarını bozabilir. Ayrıca yuksek proteinli besinlerin yağ oranları da yuksektir. Hayvansal yağın aşırı tuketimi kalp ve damar hastalıklarına sebep olur.
Diyet neden kişiye ozel olmalıdır?
Diyet kişiye ozel olmalıdır cunku her bireyin bazal metabolizma hızı, gunluk fiziksel aktivitesi, sağlık durumu, iş, sosyoekonomik ve kulturel ozellikleri farklıdır.
Zayıflama programı hazırlanırken kişinin alışkanlıklarına ve koşullarına uygun ancak duzeltilebilir ve yanlış olan durumlar değiştirilerek uygulanabilir hale getirilmelidir. Boylece bireyin adaptasyonu kolaylaştırılırken programın sonucunda eski alışkanlıklarına gecerek tekrar kilo alınması onlenmiş olur. Sonucta fazla kilolarımız yeme alışkanlıklarımızın, yaşam şeklimizin ve besin tercihlerimizin bir urunudur.
Zayıflatan bir besin var mıdır?
Ne yazık ki ne boyle bir besin ne de boyle sihirli değnek yoktur. İrade, sağlıklı ve dengeli beslenme, doğru rehber ve sabır…Kalıcı kilo kaybını sağlamanın sihirli formulu bu….
Spor yaparak zayıflanır mı?
Yaşa ve bireye uygun bir sporu duzenli yapmak daha hareketli bir yaşam surmek elbette sağlığımız icin gerekli ve onemlidir. Ancak elinizde doğru bir beslenme programı yoksa spor yaparak harcadığınız enerjiyi vucudunuz salgıladığı hormonlarla fazlası ile almanızı sağlar. Unutmayın var olan her şey mevcudiyetini korumaya programlanmıştır. Vucudumuz da bu şekilde mevcut kilosunu korumak eğilimindedir

[h=2]Ankara Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]