Merhaba Sosyal'in guzel insanları, nasılsınız oncelikle? Umarım iyisinizdir, ben ki kışın dahi 1,5 litre uzerinde su icmeye calışan bir insan olarak bu havaları gordukce endişe ediyorum. Sebebi ise bundan tam 4 sene onceki gibi bir kuraklığın yaşanması. O zamanlarda ''İstanbul ’un 120 gunluk suyu kaldı'' tarzında haberler gundeme gelmişti ve o yaz ulkenin bazı bolgeleri 40 derecenin uzerindeki sıcaklıklarda kavrulmuştu. Adamlar dayanamayıp Guneş ’e ateş ediyordu ama bu 2016 yılındaydı.

Sizce doğaya verdiğimiz zararın her gecen gun artmasıyla beraber, yeşil alanların azalması, fosil yakıt tuketimi, yuksek binaların daha da artması vb. nedenlerden oturu yaz gelmeden kurak gunler mi yaşayacağız? Gokten inen suya hasret mi kalacağız?

Şu anda barajların doluluk oranı şu şekilde:

İstanbul: %65
Ankara: %20
İzmir: %34
Elazığ (Keban barajı): %30

Diğer barajların guncel doluluk oranlarını bulamadım. Sağolsun (!) Devlet Su İşleri ’nin rezil internet sitesinde 2018 ’i bırak 2017 ’deki doluluk oranları bile yazmıyor. İşte rezil bir devlet kurumu daha. Ancak haber sitelerinde bulabiliyorsun guncel oranları.

Benim umudum Mart ve Nisan aylarındaki yağışlarda. Mart ayının atasozu bile var zaten. Nisan ve Mayıs da bahar ayıdır ama yılın ilk ayından Mayıs ayının sonuna kadar kış yaşıyoruz mevsimlerin dengesinin değişmesi sebebi ile. Hatta gun icinde kar, sulu kar, guneş, bulut vs. her hava durumunu yaşayabiliyoruz. Bunun sebebi de yine insanın yaptıklarıdır. Bu doğanın dengesini bozan biziz ve bunu az da olsa duzeltmek de bizim ellerimizde.

Sizce kurak gunler kapıda mıdır? Bu sırada hava bir gun ısınıyor, bir gun soğuyor. Normal değerler sabit kalmıyor hicbir zaman.

Eller semaya yağmur duasına o zaman.