Ancak durum hic de oyle olmadı. Bu işin arka planında, ilmek ilmek planlanmış oyle bir katliam vardı ki... Duyunca bu yaştaki insanların, arkadaşlarıyla sinemaya gitmek, futbol oynamak veya ders calışmak gibi masumane etkinlikler yapmaları gerekmiyor muydu, diye duşunmeden edemeyeceksiniz. O zaman gelin, hep birlikte bu hikayenin derinine inelim.
Bu iki yakın arkadaş, aslında 13 kişiyi değil, neredeyse tum okulu oldurmeyi amaclıyordu.


Bu iki psikopat, bombaları yerleştirdikten sonra, gidip araclarında patlama saatini beklemeye başladı. Ancak beklenen patlama yaşanmadığı icin mecburen okulun icine girmek zorunda kalan bu iki şiddet yanlısı, daha okulun bahcesine adımlarını atar atmaz orada bulunan herkesi vurdu.
Daha sonrasında kutuphaneye giden psikopatlar, orada da bircok insanı oldurmeye devam etti. Saldırganlar, toplamda 12 oğrenciyi ve bir oğretmeni oldurdu. Ayrıca yaralanan 20 kişi de cabasıydı. Olay olduktan sonra polis, okula geldi ve kacamayacaklarını anlayan gencler, 12:08'de kendi kafalarına sıkarak intihar etti.

Keza insanların bu iddiaları da ispatlanamadığı icin asılsız olarak nitelendirildi. Bu cocuklar, insanların herhangi bir ozelliğe sahip oldukları icin değil, sadece olmeyi hak ettikleri icin oldurulmeleri gerektiğini duşunuyordu.

Anlatabileceğimiz bazı şaşırtıcı iddialar icerisinde, bu cocukların Punk'ın bir alt kulturu olan, Goth kulturunu benimsedikleri ve bu kulturu yansıtan Trenchcoat Mafia grubuna uye oldukları, cinayetleri de bu yuzden işledikleri vardı. Sırf bu sebeple lisede diğer cocuklar tarafından dışlandıkları ve zorbalığa uğradıkları da soylenceler arasındaydı.
Bu caniler gercekten de yaşadıkları dışlanmaya, ezilmeye ve şiddete karşılık tum okulu tarayarak cevap verme hatasına kapılmış olabilirler miydi? Keza Eric ve Dylan'ın, yaşadıkları zorbalıklara tepki gosterdikleri videolar kaydettikleri de soyleniyordu. Gel gelelim bu iddiaların hicbiri kanıtlanmadı, kanıtlansaydı da hicbir şekilde gecerli bir sebep olmayacaktı elbette.
Bu hikayeye biraz ara verip, "zorbalık" mevzusundan bahsedelim:

Yapılan araştırmalar, her beş oğrenciden birinin (%20,2) akran zorbalığı yaşadığını soyluyor. Ozellikle okullarda ceteleşen arkadaş gruplarının, kendilerinden zayıf gordukleri cocukların uzerinde hakimiyet kurmaya calışmaları, ezilen cocukları kurban pozisyonuna sokuyor. Zorbalar, kurbanların uzerinde psikolojik, fiziksel ve sozlu şiddet turleri uygulayabiliyor. Bu durum, kurbanların da bir muddet sonra kendilerine yapılanların ofkesini, başkalarından cıkarmalarına yol acıyor.
Hatta daha ileri boyutlarda kurbanların psikolojileri oyle bozuluyor ki kendilerini savunmak icin okula gelirken yanlarında bıcak gibi aletler taşıyabiliyor. Keza bu ornekte gorduğumuz gibi işin sonu toplu katliamlara, vandalizme, suca karışmaya, madde kullanmaya kadar gidebiliyor. Zorbalığın ortaya cıkışı ise genelde zorba bir arkadaş cevresine sahip olmaktan geciyor.

Şimdi Columbine lise katliamına geri donduğumuzde, ''bu cocuklar boylesi bir vahşeti ortaya cıkarmadan once neden oğretmenleri, aileleri ve sosyal cevreleri yaşadıkları psikolojiyi fark etmedi veya fark edip de gormezden geldi?'' sorusunu sormamız gerekiyor. Akran zorbalığı yetişkinler tarafından engellenip durdurulmadığı takdirde, surekli devam eden bir durumdur. Yani o nedenle, bu olayda da yetişkinlerin ihmalinin buyuk olduğunu soylemeliyiz.

Belki bu gencler, arkadaşları tarafından olumsuz muameleler gordu evet ancak bunun karşılığı insanların canını almak olmamalıydı. Hatta mağdur aileleri de bu vandallığın okul yonetimi tarafından nasıl engellenemediğini merak ediyordu.
Cunku daha sonrasında olenlerin yakınları, okula ve polise dava actı. Ancak bu davaların coğu, mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Mesela bu davaları reddetmek ve okulun ihmalini cezalandırmamak bile bu tip okul zorbalıklarını beslemeye devam edebilir ki etti de zaten.

Bu olayın ardından okul katliamları ABD'de katlanarak artmaya başladı. Misal 16 Nisan 2007 tarihinde, Virginia'daki bir universite olan Virginia Tech'te, Cho Seung-Hui adlı kişi, 32 insanın canını aldı. Daha yakın tarihlerdeki bir diğer uzucu olay ise 2022 Mayıs ayında, Teksas'ın Uvalde kentindeki Robb İlkoğretim Okulu'nda yaşandı.


Columbine Lisesi olayıyla ilgili gorulen mahkemede, suclulara silah satan Mark Manes adlı kişi hapis cezası aldı. Yine bu kişiyi cocuklarla tanıştıran, Philip Duran adlı başka bir adama da ceza verildi. Tabii ki bu gelişmeler sevindiriciydi. Ancak yinelemek gerekirse okul guvenliğinin okula tehlikeli ve patlayıcı aletlerin sokulmasına goz yummalarının cezasız kalması oldukca kotu bir karardı.
En başta da soylemiştik, bu olayla ilgili cok fazla soylenti var. Ancak olayın ardından yapılan araştırmalar bize gerceği gosterdi: Aslında bu iki gencin, zaten olay olmadan onceki bir yıl boyunca, 1995 yılındaki Oklahoma City bombalamasına benzer bir vahşet planı yaptıkları ortaya cıktı. Yani sonuc olarak her anını ozenle işledikleri cinayetin baş aktorleri olan Dylan ve Eric'in psikolojik durumlarının cevrelerindeki yetişkinler tarafından gorulmemesi, onların hem kendilerine hem de masum insanlara zarar vermelerine yol actı.

Kaynaklar: History, Britannica, News Sky, Research Gate, DergiPark