Buyuk buyuk harflerle terk etmiştin ya beni,

Ondan bu iml hataları…

İkna hatalarım da vardı biliyorsun, inandıramamıştım seni bir başkası olduğuma, ucuncu tekil bir fiildim yol alıyorum icimdeki sezgi ile… Halatlarım da vardı, hayata sıkı sıkıya bağlı “bir bakış mesafesinde” değil bu sefer unut o mısrayı bir bakış nefesiyle kes. Hatalarımda vardı, konuşmak ve yazmak uzerine hatalar, hatırla daha yeni, yaşamak ve susmak ustune, kusmek ve kacmak ustune, daha yeni yeni alışıyorken, aşıyorken sesini.

Kucuk kucuk sev beni.

Gidişin acıtmasın gibi…

Alışıyorum, bilmiyorsun bile. Alışıyorum.

Kalbin Kudus kadar dayandı demiştim sana, o tovbe dilimde bulaşma, kalbin Kudus kadar dayandı tamam ellerin bu yuzden Filistinli bir cocuğun sesi, ne vakit dokunsam cığlık cığlığa bakıyorsun. Bakıyor ve yine akıyorsun. Anladım, anladım ki suların boğmayacak tenimi, temizlemeyecek ganj kadar mubarek yureğin bu yuzden sıyırdım eteğimi kanıyorum. Kapa gozlerini sana bulaşmadan.

Kor bir baykuşun kederi var.

Hemen omuzlarında…



Sorduğun butun sorularda birde cevap vardı. Ben soruya cevap verirken sen cevaplarına soru arıyordun. Karışık. Kırışık carşaflarda karışınca butun sorularda cevaplarda… Bu yuzden kestin beklide bileklerini kırık aynalarla. Kendi kendime akarım dediğinde ne kadar aptalmışım. Kendi kendine aktın. Kaldım gulumse şimdi, kaldım ben. Gidişimin senin kalışın olduğunu bilseydim deme, kaldım. Her gun diğer butun gunlere bir kere gebe kalıyorum. Her gun diğer butun gunler icin doğuyorum kendimi. Kaldım onun icin katlanıyorum.

Seni bırakıp gidersem eğer

Unutma! Utanma…

Senden başka hicbir senle konuşmadım.

Konuştuğun butun benler bu yuzden dilsiz