Kıskanclık cinsel sorunlara yol acabilir
Kıskanmak insanın doğasında var olan bir duygudur. Yansıtma savunma duzeneğinin bir sonucu olabilen kıskanclık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkinin yitirileceği ya da tehdit altında olduğu sanısıyla yaşanan bunaltı ve sıkıntı verenkarmaşık bir ruhsal yaşantıdır. Bazen kişiye dayanılmaz bir acı verebilir. Genel olarak bakıldığında cocukluğunda ihanete uğramış, terk edilmiş, reddedilmiş, duş kırıklığına uğramış, kucuk duşurulmuş ya da tecrit edilmiş kişilerin veya kendisini yetersiz ve değersiz goren ya da değerlilik duyguları dış etkilerden cok kolay etkilenen kişilerin daha kıskanc oldukları gorulmektedir. Bazen kıskanclık aşırı boyutlarda olabilir. Bunun altında paranoya dediğimiz rahatsızlık olabilir. Bu rahatsızlığın ciddi boyutları vardır ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu derece yoğun yaşanmayan, hastalık sınıfına koymadığımız ama evliliğin ahengini bozan kıskanclıkların coğu, kişinin sevdiği insanı kaybetme korkusunun ve kendine olan guvensizliğinin sonucudur. Kıskanclıkla birlikte coğu zaman ofke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık ve caresizlik gibi duygular yaşanır.
Gunluk yaşamda kıskanclık yaşayan kişilerin pek coğunun yaşadıkları bu duygu ile baş edemedikleri; kıskandıkları eş ya da partner ile ilişkilerinin bozulduğu ve ilişkilerinin eski guzelliğini yitirdiği gorulmektedir. Kıskanılan kişinin kendisini kapana kısılmış hissetmesi ile beraber kıskanan kişi de yoğun acı ceker. Kıskanan kişi huzursuz, mutsuz, surekli karşısındakini suclar bir ruh halindedir, eşini devamlı kontrol eder, takip eder, onun yaşantısını sınırlar ve baskı oluşturarak onu kaybetmeyeceğini duşunebilir. Kıskanan kişi ilişkiyi korumak ve geliştirmek icin olumlu caba harcamak yerine gizli gizli oc alarak, kuserek, ilişkiyi keserek ya da tehdit ederek, zor kullanarak ve kaba kuvvete başvurarak amacına ulaşmaya calışabilir. Bu tutumlar kıskanılanı da kıskanandan uzaklaştırır. Kıskanclığın olcusu artıkca olumsuz etkisi artar ve sağlıksız davranışlara sebep olabilir. Kıskanclıklarla zedelenen evlilik ilişkisinde sevgi, saygı ve guven azalmaya başladığı icin cinsel yaşam da sekteye uğrayabilir ve en sık kadınlarda cinsel isteksizlik ve orgazm sorunları, erkekte ise sertleşme sorunları ve erken boşalma gorulur ve ilişki icinden cıkılmaz bir hal alabilir. Yani kıskanclık cinsel sorunlara yol acabilir.
Sadakat tehditle değil sevgiyle sağlanmalıdır.
Eşleri bir arada tutmaya yarayan, evlilik bağlarını guclendiren, patolojik olmayan ve tadında bırakılan kıskanclık ilişki icin yararlı olabilir. Cunku tadında bir kıskanclık; ilişkiyi canlı tutabilir, kişileri birbirine bağlayabilir, ilişkinin korunmasını sağlayabilir, kişiye onemli ve değerli olduğunu hissettirebilir, cifte kaybetme duygusunu hatırlatabilir, ciftin birbirine emek vermesine yol acabilir, ilişkide var olan duyguları guclendirebilir, aşkın ateşlenmesini sağlayabilir ve sevişmeleri daha ihtiraslı kılabilir. Ancak, kıskanclığın tadı kacırılırsa, ilgiden, sevgiden yoksun kalma kaygısı cok ciddi duzeylere ulaşırsa, bu hem kıskanan kişiye hem kıskanılan kişiye hem de ilişkiye zarar verebilir. Kıskanclık coğu zaman kıskanan kişinin ic dunyasından kaynaklanan nedenlerle abartılı ve carpıtılmış algılardan ve yorumlamalardan kaynaklanmaktadır.
Kadın ve erkeklerin yaşadıkları kıskanclık duyguları ile baş etme yontemlerinde buyuk farklılıklar bulunmaktadır. Kadınlar genel olarak kendi hak ve isteklerinden vazgecen ve alttan alan bir yaklaşım gostermekteyken; erkekler genellikle tehdit ederek ya da kaba kuvvet kullanarak sonuc elde etmeye calışmaktadırlar. Oysa kıskanclık duygusu ile mucadelede ilk adım gecmişin yaralarını onarmak ve onları bugunun ilişkisinde iyileştirmektir. İkinci adım guven duygusunun onarılmasıdır. Guven duygusunu zayıflatan en onemli etken acık iletişimin olmamasıdır. Bu nedenle imalı sozlerden, ustu kapalı eleştirilerden ve kuskunluklerden kacınmak gerekmektedir. Ayrıca kişi kıskanclık duygularının altında yatan duygu ve duşuncelere ulaşmalı, kıskanclık hissettiği anlardaki duşuncelerini incelemeli ve kıskanclıktan once gelen duyguları fark etmelidir. Bu duygu ve duşuncelerin farkına varmak, onları ayrı ayrı ele almaya ve mantıklı olup olmadıklarına daha tarafsız bakmaya olanak tanıyacaktır. Kıskanclık yaşayan kişilerin ozellikle başarmak zorunda oldukları şey ilişkiyi korumak ve surdurmektir. Sadakat tehditle değil sevgiyle sağlanmalıdır. Cift sevgisini birbirine ne kadar cok verirse, o kadar coğu geri donecektir, cift kullandığı olcuyle olculecektir. Coğu insan sevginin sadece bir «duygu» olduğunu sanır, oysa sevgi duygudan ziyade bir mevcudiyet bicimidir. Sevgiyi paylaşmak ve gostermek bir tercihtir. Olgun sevgi eşlerin birbirlerine dikkat, kabul, takdir, şefkat sunması ve kendileri olmakta ozgurluk tanıması uzerinde inşa edilebilir ve icinde patolojik kıskanclığın barınmasına izin vermez.


[h=2]Ankara Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]