İzmir'in Seferihisar ilcesi acıklarında 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 buyukluğundeki depremde yıkılan Bayraklı'daki Emrah Apartmanı'nda 30 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında binanın muteahhidi Hayati Uzun, statik-betonarme proje muellifi ve fenni mesulu Turgay Akkoclu ve surveyanı Huseyin Bilgin Sert gozaltına alındı. Turgay Akkoclu, cıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Hayati Uzun ve Huseyin Bilgin Sert, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın ardından şupheliler hakkında,
'bilincli taksirle birden fazla insanın olumune ve yaralanmasına neden olma' sucundan hapis cezası istemiyle dava acıldı. Yargılama surerken Huseyin Bilgin Sert hayatını kaybetti. 3'uncu celsede ise Turgay Akkoclu tahliye edildi. İzmir 4'ncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugun, davanın 6'ncı duruşması goruldu. Duruşmaya tutuksuz sanıklar Hayati Uzun ve Turgay Akkoclu ile taraf avukatları katıldı. Davada savcı, 23 Haziran'daki duruşmada sanıklar icin istediği 'bilincli taksirle birden fazla kişinin olumune ve yaralanmasına neden olma' sucundan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması yonundeki mutalaasını tekrarladığını soyledi. Duruşmada dinlenen, Emrah Apartmanı'nın enkazında kızı Buse Demir'i kaybeden Şaziye Demir,
“O depremden yaralı olarak kurtuldum. Kızım havasız kalarak oldu. Sanıklar cezasını bulsun. Sadece bunu istiyorum. Ben, bir sepet sayesinde hava alarak kurtuldum. Bunu kimse yaşamadı, yaşamayan bilemez." dedi. Baba Osman Demir ise
"Bina tamamen kum yığınına donuştu. Koruyucu hicbir etkisi kalmamış. Bu bile yapının ne kadar kotu olduğunu gosterir. Cevredeki binalar ayaktayken bizim binamız kum yığını olmuş. Herkes cezasını alsın. Kızım 2 senedir toprağın altında curuyor." diye konuştu.

Duruşmada dinlenen, depremde hayatını kaybeden 10 yaşındaki Elif İnan'ın babası, terorle mucadele gazisi Hasan İnan da depremde olumden donenlerin alınan tedbirler sayesinde hayatta kaldıklarını soyledi. İnan, şoyle devam etti:
"Kızım, maalesef ihmalin buyukluğu nedeniyle kurban oldu. Bu binaya bomba atılsa bir tarafı yıkılır bir tarafı kalırdı. Ancak, bu bina yıkılınca kum yığınına dondu. Bizim cocuklarımız havasızlıktan oldu. Gerekli ceza ne ise verilsin. Turkiye'de bu deprem ne ilk ne de son olacak. Oyle bir ceza verin ki Turkiye'ye ibret olsun" Tutuksuz sanıklardan Turgay Akkoclu, 2003'te yaşanan depremde binanın catladığını ve epoksi yapıldığını savunarak,
"Bilirkişiden gelecek ek raporun sonucu değişecektir. Şikayetciler zor durumdalar. Tabii ki acılarını anlıyorum. Bomba patlamış gibi yere dağılmış demeleri doğrudur. Bomba patlamış gibi olmasının binanın curuk olmasıyla alakası yok. Bu tamamen teknik bir şeydir. Sağlığım gun gectikce bozulmaktadır. Biz suclu değiliz" dedi. Diğer tutuksuz sanık Hayati Uzun ise, ev hapsi kararının kaldırılmasını talep etti. DHA'nın haberine gore mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki adli kontrol şartlarının devamına karar vererek, bilirkişiden gelecek ek raporun beklenmesi icin duruşmayı erteledi.