Gunumuzde kısırlık sık rastlanan bir sorundur. Bircok davranış ve alışkanlık kısırlık tedavisini etkilediği gibi tup bebek tedavi yontemini de etkiliyor. Bu tedavi yontemlerini etkileyen etmenlerin başında ise sigara gelmektedir.
Kısırlığa neden olan davranış ve alışkanlar, hem hekimler hem de bu konuyla ilgili olan ciftler tarafından merak edilen konuların başında gelmektedir. Doğurganlığı olumsuz etkileyen faktorlerin başında; sigara, obezite, ileri yaş, kafein, cevresel zararlı maddeler, stres, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardır.
Sigara icen erkeklerde tup bebek şansı daha az
Sigaranın yumurtalıklar uzerindeki zararlı etkisi kesin olarak ispatlanmıştır. Zararın derecesi de sigara icme suresiyle doğru orantılıdır. Sigara icenlerde kısırlık riskinin topluma oranla 1,5 kat daha fazla gorulduğu yapılan calışmalarla kanıtlanmıştır. Ayrıca sigaranın bir ila uc yıl erken menopoza girme ile ilişkili olduğu, yumurta gelişimi, yumurtlama, dollenme ve embriyonun erken gelişimi uzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu da bilinmektedir. Yardımcı ureme teknikleri ile tedavi sırasında sigara icenlere aynı sayıda embriyo transfer edildiğinde gebelik oranının yuzde elli daha az olduğu gorulmuştur. Sigara, erkeklerde mikro enjeksiyon (ICSI) ve tup bebek (IVF) şansını daha da azaltmaktadır.
İleri yaş, obezite ve stres doğurganlığı olumsuz etkiliyor
Eğitim, kariyer planlaması, ekonomik nedenler ve evlilik anlayışındaki değişiklik gibi faktorler son 25 yılda kadınlarda ilk doğum yaşını arttırmaktadır. Kısırlığın oluşumunda ileri yaş cok onemli bir risk oluşturuyor. Doğurganlık, 35 yaşa kadar artış gosterirken, bu yaştan sonra hızlı bir duşuş gostermektedir. Cocuk sahibi olmak isteyen kadınların buna dikkat etmesi gerekir.
Obezite, kadınların yumurtalığına olumsuz etki eder ve buda yumurtlamada sorun oluşturacağı gibi adet duzensizliği ve adet gorememeye neden olabilir. Ayrıca duşuk riskinde artış, yardımcı ureme tekniklerinde duşuk gebelik oranları gibi sorunlara da sebep olarak doğurganlık şansını duşurmektedir. Erkeklerde ise, obezitenin sperm sayısı %20 duşurduğu ve sperm kalitesini bozduğunu belirlenmiştir.
Stres de, hormonları, sinir sistemini ve bağışıklık sistemini olumsuz yonde etkiler. Bunun yanında stresin toplanan yumurta sayısı ve gebelik oranını duşurduğu de gorulmektedir.
Yaşam şeklinizi değiştirin
Cevremizde sık rastladığımız bircok kimyasal maddenin de doğurganlık, gebelik kayıpları ve ozurlu bebek doğurma ile ilişkili olduğu ispatlanmıştır. Pestisit (tarım zehri) ve solventlere (temizlik malzemeleri, yağ cozucu maddeler, boya, boya cıkarıcılar, yapıştırıcılar ve kozmetik urunler gibi) maruz kalmak sperm sayısını yuzde kırk azaltmaktadır. Kaynakcılık ve fırıncılık gibi yuksek ısıya maruz kalarak calışmak sperm sayısında azalmaya neden olabiliyor.
Ciftler, sigarayı bırakma, alkol almama, kafeini azaltma, stresle başa cıkma, kilo verme gibi onlemler alarak tedavi sonucuna olumlu yonde katkı sağlayabilmektedir.

[h=2]Kayseri Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]