Oncelikle OKB ile icli dışlı birisi olmuş birisi olarak yazıyorum. Tecrubeliyim ama bilgim ne kadar sağlıklıdır veya doğrudur orası zaten sağlıklı insanların buyuk ihtimalle bakmayacağı şey. OKB ile tanışmam eskiye dayanıyor. Kendisiyle 11 yaşındayken tanışıp, baş edip, kendime unutturabilmiştim. O zamanlar aşırı din mukemmeliyetlerine uymaya calışan bir cocuk olarak her turlu şeyi iyi bir cocuk olmak adına duzgun uygulamaya calışıyordum. Bundan mutevellit o donem cok takıntılı ve sıkıntılı bir cocuk oldum. O kadar duşunuyordum ki beni dıştan bakıp goren biraz aptallaştığımı soylerdi hep. Oldum olası sorunlarımı kendim cozmeye gayretli birisi olduğumdan o zamanlar hic kimseye anlatamamıştım veya anlatmamıştım derdimi. İcim icimi kemiriyordu, seslere karşı, gorsellere karşı, dunyadaki işlediğim gunahlara karşı aşırı duyarlı olmuştum.

Oyle ki bir pastaneye girdiğim zaman adama 15 kuruş eksik verdim diye adamdan ağlayıp hakkını helal et diye ısrar edip edince de honkure honkure teşekkur etmiştim. Şimdi diyeceksiniz "Hikayenin bu kısmında OKB nerede?" diye. Herhalde "hakkını helal et" kısmında. Cunku o rıza isteme işini beynim şartlı olarak duşunup bana yaptırtıyordu. Yani gonul rızası işi değildi yani bu. Olay adamın bana hakkını helal etmesi değil, beynimin tatmin edilememesiydi olay. Her neyse işte, ben bir şekilde unuttum falan bu hastalığı, normal birine dondum. Hani şu sokakta gorseniz "Bu cocukta bir şey yok yahu, cakalın teki bu." diyeceğiniz gorsellikte. Ben aslında o zaman duzeldiğimi falan sansam da gercekte işler hic oyle olmadı. Daha uzak değil, cok yakın, 4 gun once uyumaya calışırken panik atak gecirip krizle o gece uyuyamadım. Nasıl hissediyordum falan derseniz, panik atak geciren kişi ya oleceğini sanır ya da kontrolu kaybedip delireceğini. Ama endişelenmeyin daha ne delirdim ne de oldum. Sonraki gun bir baktım depresyondayım, icimden "Keşke olsem, bu dunya icin hic iyi birisi değilim zaten." diye gecer gibi oldu. O an hemen aklıma geldi. Cocukluğumda takıntı ettiğim şey kapımı yeniden calmış, bu sefer komşu olan benden kul hakkı davasını değil ahirette sağlam bir yer kazanmak istiyor oldu. Şu an (kısmen) son bulup sakinleşmemden 2 gun once de depresyonum cift katı kotuye gidince, panik atağım; carpıntı, baş donmesi, mide bulantısı, aşırı oranda terleme yapmaya başladı.

Hatta aklımdan atamadığım duşunceleri bir anda atmayı başarmış olsam bile carpıntım gecmedi. O yuzden akşamın saat OS. 10:30'unda ozele gidip sakinleştirici vurulmak durumunda kaldım. Baktım bu kadar kendim sırtlamışım, anladım kaldıramayacağım, hatta sakinleştiricinin verdiği rahatlık hissiyle dedim ki bu duzelmezse ben kendimi oldurmek zorunda kalacağım, hemen aileme "Psikolojim bozuk, once de olmuştu bu bana da duzeltememiştim!" diye başlayıp anlattım. O an gercekten cok rahatlamış ve yukum bir nebze kalkmış gibi hissettim. Şu anda planladığım ve olceğinde ilerlediğim şey eğer kovid sıkıntısı psikiyatri polikliniklerinin randevularının acılmasını engellemezse, tekrar o cakal cocuk konumuma yukselmek.
Anlatmak istedim, cunku hikayemi okuyup, başka turlu konuda sıkıntısı olup da anlatamayan insanlara da yardımım dokunsun istedim.

Sonuna kadar OKB hastalığı olmayıp da yazdıklarımı okuyan birisi varsa da hastalığı ileride yaşlandığı zamanda yaşamasına bağlı olarak okumasını tavsiye ederim.

Anksiyete veya OKB her yaşta olabilen ve tekrar edebilen bir hastalıktır. Hastalığa yakalanan ince duşunceli kişilere (Yakalanan dediğime bakmayın, virus gibi değil bu meret, cok duşunmeyen adama da bulaşmaz.) son soz: Siz deli değilsiniz, sadece hassas olduğunuz şeylere size ne olacağını bildiğiniz halde değer veriyorsunuz ve kararlıysanız, duzeltebilirsiniz..