Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut turkusu
Kar yağmış dağlara, bozulmamış utusu
Rahvan atlar gibi ırgalanan gokyuzu
Gozlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar cicek actığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar civilendikleri yerde curumeden
Bebekler hayta hayta yurumeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar cicek actığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gok kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun suren karlar-buzlar ulkesinde
Hangi ses yurekten cağırırsa beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamurlar cicek actığı zaman.
Bu şiir boyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zumrud-u ankaydın, elim tuylerine değdi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan douşum hep sana
Kesin bir Gun belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar cicek actığı zaman.
Eski dikişler sokulur de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tutunleri basacağım ben
Yeter ki bir cağır beni ciceklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamurlar cicek actığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne guzellik, ne de tat var baharsız
Guzellikleri yaşamak icin geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz muhlet tanı bana
-Ihlamurlar cicek actığı zaman.
Ihlamurlar cicek actığı zaman
Ben guneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sadıkım, sadıkım sana
Takvim sorup hudut cizdirme bana
Ben sana ciceklerle geleceğim
-Ihlamurlar cicek actığı zaman.