Bebek ve anne arasında cok ozel bir bağ vardır. Anne rahminde başlayan bu ilişki hem annenin hem de bebeğin birbirinden beslendiği buyuleyici bir surectir. Anneler bebeklerinin ihtiyacının ne olduğunu anlamada ve anında gidermede ustalaşırken, bebek ise onun adına duşunup karar veren annesine bağımlı olur. Bir canlıya her an hayat veriyor olmak, yaşamayanın anlayamayacağı bir tatmin olsa gerek...
Cocuk buyudukce ihtiyaclarını karşılama, karar alma ve kendi sorumluluğunu ustlenme kapasitesi de gelişmeye başlar. Tam da bu aşamada birbirini tamamlayan ve donduren anne-cocuk carkında takılmalar başlar.
Bebeğin tum hayatı annesinin avuclarının icindeyken, yavaş yavaş “Artık sana o kadar da ihtiyacım yok” demeye başlar hareketleriyle. Bunu kabullenmek coğu ebeveyn icin zordur. Cunku hayatının en kutsal amacı ellerinden kaymaya başlamıştır.
Cocuk kendi yiyeceği şeye kendi karar vermek ister, giyeceği kıyafeti secmek ister, salonda ya da mutfakta oyun oynamak ister, tabakları masaya taşımak ister…
Aslında onun istekleri, birer secimdir. Bir nevi “artık buyuyorum, yapabiliyorum, ayrışıyorum” deme şeklidir.
Cocuğun karar verme, secim yapma, sorumluluk alma, ozetle buyume girişimlerine anne babaların verdiği tepkileri iki ayrı ucta duşunebiliriz:
Bağımlılık Geliştiren Tepkiler ve Bireyselleşmeyi Destekleyici Tepkiler
Cocuğunun kendinden ayrışmaya başladığını kabullenmekte zorlanan ebeveyn, onunla “bir” olmaya devam etmek isteyebilir. Bunu yaparken de cocuğu adına kararlar almaya ve onu yonlendirmeye devam etmek isteyecektir. Cocuğun bireyselleşmesini engelleyen bu tutumda, ona en cok zarar verecek olan tepkiler emir ve komut tepkileridir.
Hemen odana git! Sus! Tabağını bitir! Git arkadaşından ozur dile! Cabuk yanıma gel! Elimi sakın bırakma! Kalk odevini bitir! Ağlama! Gurultu yapma! Sesini yukseltme! Dur!
Anne babasından duyduğu emir ve komut tepkilerini cocuk şu şekilde algılar: “Benim ne istediğimin (annem-babam icin) hicbir onemi yok, onun istediğini yapmak zorundayım.”
İsteklerinin, ihtiyaclarının ya da sorunlarının hayatındaki en onemli insan tarafından hicbir değeri olmadığı ile yuzleşen cocuk ne hisseder sizce?
Diğerlerinden daha değersiz ve gucsuz olduğuna inanmaya başlar. Hayatı boyunca kendinden daha guclu gorduğu insanlara biat ederek yaşar. Emir alarak hareket etmeyi oğrenmiştir. Bu nedenle ona emir veren insanlara ihtiyac duyar. Kendi kendine karar veremeyen, tercih yapamayan, hayatıyla ilgili sorumluluk alamayan, kendine saygı duymayan bir insana donuşur. En kotusu de onu komuta eden insanlara, gruplara, yapılara veya sistemlere bağımlı bir insana donuşmesidir.
Cocuğa ne yapacağını soylemek, onu yonlendirmek ve emirler vermek kolay olan yol gibi gorunebilir ama bir de daha zor olan diğer yol vardır:
Bireyselleşmesini desteklemek…
Cocuğun bireyselleşmesini desteklemek; onun tum istek ve ihtiyaclarını karşılamak anlamına gelmez. Yalnızca o uzgunken, ağlıyorken veya kızgınken gercekte ne soylemeye calıştığını duymak ve onu duyduğunuzu acık bir şekilde iletmek tek başına yeterlidir. Cunku cocukların duyguları cok hızlı bir şekilde değişir. Asıl istedikleri şey gorulmek, duyulmak, anlaşılmaktır.
Onun ne hissettiğini, ne duşunduğunu gercekten duymaya calışmak:
“Bir sorunun var gibi gorunuyor, anlatmak ister misin?”
Duyduğunuz şeyi ona iletmek:
“Arkadaşların seninle oynamadığında uzulmuş olmalısın.”
Ne yaptığıyla ve ne yapmak istediğiyle ilgilenmek:
“Onlara kızgınsın ve hepsine vurmak istiyorsun.”
Sorununu nasıl cozmesi gerektiğini soylemek yerine cozumu ona buldurmak:
“Kendin icin uygun bir cozum bulabilir misin?” ,
“Sence bu konuda ne yapabilirsin?”
“Aldığın bu kararı uyguladığında neler olur sence?”
Bu gibi tepkiler cocuğun değerli hissetmesini sağlar. Kendine değer vermeyi, kendine saygı duymayı oğrenir. Sorunlarının sorumluluğunu ustlenmeyi ve kendi icin bir karar vermeyi oğrenir. Cunku emir almıyordur, saygı goruyordur.
İki ayrı ucta iki ayrı cocuk…
Biri emirlerle hareket eden pasif bir insana donuşurken; diğeri kendine saygı duyan bir yetişkin oluyor.
Burada onemli olan ebeveyn olarak verdiğiniz tepkilerin ne ile sonuclanacağının farkında olmanız. Cocuğun kendi kararlarını vermesinde ne kadar izin vericisiniz? Sorumluluklarını yerine getirebileceği ile ilgili ona ne kadar inanıyor ve guveniyorsunuz? Tepkilerinizin etkisinin farkında olarak, kontrol etme ve emir verme konusunda biraz daha frene basarak cocuğunuzu kendine saygı duyan bir birey olarak yetiştirebilirsiniz.
[h=2]Ankara Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kendine saygı duyan cocuk yetiştirmek elimizde
Sağlık0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kendine saygı duyan cocuk yetiştirmek elimizde