Cok iyi biliyorum. Ben hep bununla yasadim. Bu yuzden seninle konuşur gibi hem seni sana anlatmak hem de kendi yontemlerimden bahsetmek istiyorum. Uzunca bir yazı olacak. O yuzden ozellikle irade konusunda yardıma ihtiyacı olan arkadaşım, lutfen ayrilma. Yaşadığın her şeyle yakından ilgileniyorum

O beden senin değil gibi biliyorum. O incecik kıza kocaman kalın bir elbise giydirmisler cikaramiyorsun. İcinde hapsolmuş gibisin. İstemiyorsun.
Kurtulamiyorsun.
Yeri gelince mukemmel bir şekilde kararlarının arkasında durabilen sen bu kararın arkasında duramıyorsun.
Cunku sen buna karar veremiyorsun. Karar vermek istemiyorsun ki.
Cunku bazı yiyecekleri mutluluk kaynağı olarak belirlemissin ve bundan vazgecmek istemiyorsun. Eğer vazgecersen mutsuz olacağını duşunuyorsun. Zaten kısıtlı bir hayat yaşıyorsun ve neden bu mutluluğu elinden almak isteyesin? Aynı zamanda bundan nefret ediyorsun.
Ama yapamıyorsun. Sanki tiryaki olmuşsun. Bir sigara tirkiyasi icin sigarasını icememek neyse, yediklerinden vazgecmek de senin icin bu demek. Halbuki en sevdiğin elbiselerinden vazgectin. O en sevdiğin pantolonu bir daha giyemedin

Ama sevdiğin insanlarla vakit gecirmekten zevk aliyorsun. Sevmedigin insanlara da buyuk mesafeler koyarken son derece kararlisin. Boylece sevdiğin hatta sevmediğin insanlara karsi bile verdiğin bir değer var. Cunku onlar icin bir yaptırım uyguluyorsun. Onları oylece gormezden gelebilirsin. Ama duyguların ve bir gururun var. O yuzden onlar hakkında bir karar veriyorsun.

Ama sen? Kendine karsi olan bu kararsızlığın? Neden icinde muhteşem gorunduğun o elbiseden vazgectin? Hani cok seviyordun? Neden değişimi surekli saclarında aradın da artık hic boydan fotoğraflar cekemedin? Şu mutluluk hormonu cikolatadaydi hani, oyle diyordun. Oyleyse sen neden hala mutlu değilsin?
Cunku buna değer vermedin. Sevmedigin insanlara karşı bile bir yaptirimin varken kendini gormezden geldin. Sağlığını, her şeyini..

Nedenini biliyorsun. Bende biliyorum. Yıllardir biliyorum.. Yemek yemenin verdiği mutluluğu hicbir şeye değişemiyordum. Bir duygusal aclık vardı icimde.

Duygusal aclık
İnsanlardan beklentilerim vardı. Bir kucuk bebeğim vardı. Asosyal bir insandim. Yapmayı istediğim cok şey vardı ama imkanım ve zamanım yoktu. Kapana kısılmış gibi evime kisilmistim. Ozelim kalmamıştı. Kendi alanım kalmamıştı. Bende kendime dakikalar surecek mutluluk icin, aslında icinde hic de mutlu hissedemeyecegim bir beden hazırladım. Gidişat umurumda değildi. O kendime ayirabildigim kısa vakitlerde bolca patlamış mısır, bol tuzlu cekirdek, dondurmalar, cıkolatalar ve tatlılar yedim. Sevdiğim ne varsa. Cocuk uyur ben bir acele bir telaş hop markete. Acele etmeliyim yoksa mutlu olamayacağım. Ne giden paranın haddi hesabı belliydi ne de alınan kiloların. Zamanin bu şekilde gecip gitmesine izin verdim.

Yalan soyledim eşime anneme babama arkadaşlarıma. Kilomu eleştiren insanlara karşı hep bu şekilde mutlu olduğumu soyleyerek hep yalan soyledim. Yaşadığım ozguven eksikligini bastırmaya calışıp durdum. Ama ister istemez ele veriyordu kendisini. Eşimi kiskanmaya başlıyordum. Cevresindeki guzel fizikli kadınları duşundukce icimden "acaba kıyaslama yapıyor mudur" diye geciriyordum. Yatakta kendimi son derece rahatsız hissediyordum. Mutlaka gobeğimi kapatmaya calışıyordum. Ah imkan olsa da hic soyunmasam ya da ışıklar hep kapalı kalsa. Sadece yatıyor olsam. Farklı pozisyonlar kabus gibi geliyor cunku onun icin ne anlam ifade ediyor bilmiyorum. Benim icin zaten gorsel felaket olurdu..

Bir kere cok terliyordum. Bu iğrenc bir duygu. Biraz yurusem nefes nefese kalıyordum. Bu gencecik yaşıma rağmen enerjim o kadar duşuktu ki. Aslında ben eğlenceli hareketli bir insandim. İcimdeki o kız cıkmak icin cabalarken ağzına bir hamburger tikip susturuyordum
Zayıflamak istiyordum ama

Karar veremiyordum.
İrademe yenik duşuyordum durmadan durmadan..

Ve bir gun kararımı verdim. Bu hayatımı değiştirmeye karar verdiğim gundu

Oğlum cok yaramazdi ve bende cok yorgundum. Diğer yandan yine her zamanki gibi sofradan eşimden sonra kalkmıştim ve o kadar cok yemiştim ki.. Eşim cıktı.
Evde yalnızdım. İcimden cocuğun uyku saatinin gelişini duşunup bugun film seyrederken hangi yiyecekler eşlik etsin diye duşunuyordum. Bir yandan da carpintim oluyordu. Cunku aynı zamanda yuksek kolesterolu olan bir insandim.
Oğlum uyudu. Onu yatırıp salona gectim.
Yiyecekleri hazırlamak icin yerimden kalktigim tam o sırada bir şey oldu. Ben oylece ağlamaya başladım. Durup dururken. Sanki biri vurmuş gibi. Şu anda bunu anlatırken de gozlerim doluyor. Hapsoldugum şeye ağlıyordum. Nasıl boyle birine donuştuğume. Beni o mutfağa goturen şeye agliyordum. Bana bunu yaptıran sebeplere ve neden bunu yaptığıma.
Napiyordum ben boyle.. Neden bu kadar ihtiyac duyuyordum buna. Eski beni istiyordum. Cikamiyordum bu bedenden
Cıkamıyordum
Nedeni mutsuzluktu. Nedeni kacışti. Ama neden kendime zarar veriyordum. Yapmak istiyordum irademe yenik duşmemek istiyordum. Ne kadar gucsuz ne kadar iradesiz olduğumu duşundukce kendimden nefret ediyordum. Ben bu kadar mı hictim
Bu kadar mı onemsiz.. Hıckıra hıckıra ağladım. Sadece kendime. Sadece donuştuğum bu insana. Eşimle tartistim tatlılar mutlu etsin diye bekledim. Cocuk bakmaktan bıktım abur cuburlarla kendimi susturdum. Bu kadar mı basittim ben? Mutsuzluğuyla baş edemeyen ve teselliyi hep insanlardan ve bu sacma sapan yağli şekerli seylerden beklemekten ağladım ağladım ağladım..
Ne acınası bir durumdu bu

Her gun aynı tatları alıyorsun. Farkindasin. Hayatın hic değişmiyor. İnsanlar hic değişmiyor. Cikolatanın tadı hic değişmiyor. Makarnanın tadı hic değişmiyor. Patlamış mısırın ya da sevdiğin ne varsa hep ayni. Tadı hic değişmiyor. Bunu okuyan ve neden bahsettigimi cok iyi bilen arkadasim. Hic değişmeyen bu aynı tatları her gun tekrar tekrar tekrar aliyorsun. Ve bunları yemek sadece 5-10 dakika surup bitiyor. Aldığın tat bitiyor. *Mutluluktu ya, mutluluk 10 dakika sonra bitiyor. Yine hayatlarımiza donuyoruz. Cunku gercek olan bu. Her haliyle bu bizim hayatımız

işte ben o gun karar verdim. O gun o yiyecekleri gorduğum halde ve bana o kadar yakinken ittim. Bu reddedis kimine gore cok kolay olabilir. Veya bu şekilde anlatırken bunu abarttigimi duşunenler olabilir. Ama bunu yaşayanlar - ki kafada bitiremediği icin kilo veremeyen cok insan bilirim - anlarlar.
Aynı tadı bir kez daha almayacaktım. Beni onlar yonetemezdi. Ben o kadar basit değildim. Kurtulmaya karar verdim.

Cunku kimsenin değişeceği yok. İnsanlar hep aynı kalacak. Hayat koşulların o an icin o şekilde ve bu o an icin değişmeyecek. Kucuk ve zor bir cocuğun varsa o bir kac yil daha kucuk ve zor olmaya devam edecek. Eğer ozgurluğun kisitliysa bu yine bir sure daha bu sekilde devam edecek. Hayatta seni yemeye iten şartlar değişmeyecek. Sen onları değiştiremezsin. Ama sen değişeceksin.
Sen değiştigin zaman
Dunyan değişecek. Peki bu nasıl oluyor. Şartlar değişemiyorsa dunyan nasıl değişiyor..
Ne demek istediğimi o zaman gelince daha iyi anlayacaksın.
Ama ben şimdiden soyleyeceğim cunku senin icin sabırsızlanıyorum. Neye donuşeceğini biliyorum. Bu yuzden bugun bunları okuman gerek

Hayal ettiğinden cok daha iyi gorunmek bir yana, cok daha kendinden emin goruneceksin. Ben o duyguyu sana nasıl anlatayım ki.. Kendinle sevişmek isteyeceksin ya. Oyle kadın hissedeceksin ki. Oyle ozguvenin olacak ki.. Neden biliyor musun. Cunku kendine olan saygın artacak. Kararlarına olan saygın. Ve artik kimsenin sana saygisizlik yapmasına da izin vermeyeceksin. Cunku sen kendini o kadar cok onemsemis olacaksın ki, layık.oldugun davranışı o kadar iyi bileceksin ki insanları hic kafaya takmamaya başlayacaksın. Sen mutluluğu yiyeceklerde değil, kendinde bulmuş olacaksın. Kendine iyi bakmak sana cok iyi hissettirecek. Her şeyden once insanligini hissedeceksin. Cunku sağlıklı bir insan vucudunun butun fonksiyonlarini maksimum duzeyde kullanabilir. Aldığın nefes bile daha iyi gelir sana. Nefes almak ne guzelmiş dersin. Zinde hissetmek nedir bilir misin? Sağlıksız insan yarım bir hayat yaşar. Sen dolu dolu bir insan olacaksın. Kilo vermeye başlarken bunu amac ediniyoruz. Ama zamanla mutlu olmak adına arac haline geliyor. Daha ne durabilir ki senin onunde? Sen ilk kez kendin icin bir karar verdin ve bu kararın arkasında durdun. Bunu sen yaptın. Başardın ya..
Sen bunu basarabilirsin. Ben yaptıysam sende yapabilirsin

Kendin icin neler yapacağını soyleyeyim,
Durust olmak gerekirse ilk haftan zor gececek. Cunku dışındaki sen seni rahat birakmayacak. Ama ikinci hafta vucudun mutluluk hormonu salgilamaya başlayacak ve muthiş hissedeceksin. Cunku ilk kilonu verdin ! O emeği heba etmek istemeyeceksin. İnsan kendi kazandığı paraya kiyamadigi gibi harcadığı o emeğe de kıyamıyor ve tutuyor kendisini. Sen kararlarına olan saygın yuzunden "hayır" diyorsun. Ve hayır dedikce kendini opesin geliyor cunku sen busun! Şu kadına bakin ya.. Su ne istediği bilen kadına bakin!

Şimdi hadi choco ne yedin ne ictin ne yaptın buralara gec diye dusunenler olabilir.

Hayır. Bunu yapmak isteyenler cok iyi bilir ki listeden once kafada bitecek. Once bu. Yoksa ne listeler geldi gecti bunu okuyan arkadaşımın onunden ben biliyorum. O yuzden o bunları okurken sıkılmiyor. Asıl bunlara ihtiyacı var o cok iyi anladığım arkadasin. Once buna

Bunun adı kilo vermek değil. Bu hakettiğin değeri kendine vermek. Kimseden bir şey beklemeden. Kimseyi değiştirmeye calışmadan. Aynı hayatın icinde cok mutlu olacağına dair sana soz veriyorum.

Hayatımıza giren insanların her zaman bir rolu vardır bizim icin. Ben senin hayatında bir role sahip olamayacak uzaklıkta bir insanım. Ama şu an bu kadar uzun yazılmasına rağmen bunları okuduysan bunun senin icin bir anlamı olmalı. Evet, aynı şeyi duşunuyoruz. Değişmek istiyoruz.
Ama karar vermek senin elinde.
Eğer o duygu icinde yanıyorsa izin ver yanmaya devam etsin. Bu sana korku değil heyecan versin. Cunku ben seni cok iyi anlıyorum. İlk hafta cok korktum. Her şeyim elimden gidiyor gibi geldi. Sanki bir savaşa hazirlaniyorum. Nefsim ve ben..
Ama sonra keyifle devam etti. Bende o zamanlar birinin bana bunları soylemesini cok isterdim. İsim daha kolay olurdu.

Cunku motivasyon cok onemli.
Hazır mısın?

Bolca su icelim. Aklına geldikce ic. İctikce 10 dan bir bardak geri saymak daha eğlenceli oluyo r. Ben 12 bardak iciyordum.

Kahvaltımı istediğim saatte ediyordum. Ama başlarda 2 domates 1 salatalık, kibrit kutusu kadar peynir, 1 haslanmis yumurta,3 adet zeytin ve bir ya da iki dilim ekmeği iyice kuruyup kıtır olana dek kizartip oyle yiyordum. Bilgin olsun ekmeği o şekilde kurutup yersen kalorisi yarıya duşuyor ve doyuruculugundan bir şey kaybetmiyor. Başlarda dedim, cunku sonra buradaki domates miktarini 1 domatese duşurup ekmeği tamamen kestim. Bazı gunler yumurta yemedim. Ama bunları hemen yapmadım. Cunku kendimi zorlamak istemedim.

Diyet kahvaltının sırrı, cok sebze. Az yumurta az peynir az ekmek. Ama daha buyuk sırrı, sebze yiyorum diye onu da cok cok fazla abartmamak. Cunku midedeki boş alanları severiz.

Ben kahvaltımı gec ettiğim icin ara oğun yapmadım. Akşam brokoli ve karnabahar kaynatıp az tuzla birazda haşlanmış mısır ekleyerek yedim. başka sebze yemekleri de yaptım tabi. Patates konusunda sadece dikkatli olmalısınız, kalorisi malesef ki biraz yuksek. Ama tabi ki yiyemeyecegimiz anlamına gelmez. Kontrolu sağlamak onemli.

Diyelim ki o gun evde kendiniz icin ozel bir yemeğiniz yok. Evde pişen yemekte sizin icin pek diyet yemeği sayılmaz. Cok yaşadığım bir durumdu.. O zaman bir tane tabak alıyoruz. Uc dort kaşık bir ceşitten, uc dort kaşık diğer ceşitten tabagimiza alıyoruz. Yani yarım porsiyon olmaları gerekiyor. Pilavdan mumkun olduğunca kacinmaliyz. Ama yiyeceksek dediğim gibi tepeleme olmadan 3 kaşık. Zor gelmesin hayır. Tadını biliyorsun ? Unuttun mu yıllardır zaten bu tadı alıyorduk. E yine alacağız işte. Biraz az yiyeceğiz o kadar.
Pilav varsa ekmek yok. Ekmek varsa ince bir dilim ekmek var. Bir zaman sonra ekmeği kesersek aslında zaten boşuna yediğimizi goruyoruz. Protein almak kas gelişimi icin onemli. Cunku yağdan kaybedip kastan kazanmak istiyorsak yoğurt, kontrollu şekilde yediğimiz haslanmis veya ızgara yapılmış et.

Tatlıları abur cuburlari bir kenara birakiyor, cok canımız cekerse de yine kontrollu kucuk bir parca cikolata yiyebiliyoruz. Her gun degil! Amacımız bu değil.. Ama bir şeyden de tamamen kacarsak mucadelemiz zorlaşır. O yuzden minik minik haftanın bir gunu..


Akşam 7 den sonra yemek yok, icmek serbest.

Canım arkadaşım, biraz biraz hareket edicez. Hic sevmiyorsan yuruyuş yapmalısın. Onu da mi istemiyorsun, Leslie yapabilirsin. Leslie 3 mile yazıp arat ve bunu her gun yapabilirsin. Cok kolay ve etkili. Ama yapmalısın. Hareket etmelisin. Cunku sonuclar o kadar mutlu edecek ki bir an once mutlu olmanı istiyorum. Mutlu olmayi unuttuk biz..

İşin mantık kısmına gelecek olursak, diyelim ki toplam 1000 kalori aldın, boylece bazal metabolizman gereği 400 kalori acık oluşturmuş oldun. Eğer sporda yaparsan orada yakacagin kaloriyle beraber haftada 1 kilo verebilirsin. Bu da ay da 4 kilo eder. Cok kiloluysan daha şanslısın. Cunku kilon ne kadar fazlaysa yakacagin kalori de o kadar fazla oluyor. Asla gozunde buyutme. 60 kilo bir insan 1 saatlik tempolu yuruyuşten 300 kalori yakıyorsa sen 550 kalori yakmis olacaksın. 1.30 saat yuruduğunu duşun? Bu ne demek biliyor musun? Sen muthiş hızda kilo vereceksin demek.

Peki ben ne yaptım
Ben bunu o kadar cok istedim ki, evde kucuk bir bebeğim olmasına rağmen tempolu yuruyuşlere cıktım. Peki bunu nasıl yaptım? Eşim ise gitmeden 1 saat once uyanıp sabah erken saatte uygun bir park gozetmeksizin bir yolu hızlı hızlı hic durmadan yurudum ve geri dondum. Dışarıda yurumek mukemmel bir olay cunku eve geri donmek zorunda olduğun icin mutlaka 10.000 adımı tamamlıyorsun. Yuruyuş yapmanın bir başka olayı da şu, durmamak. Durman gerekirse yavaş yuru. Ama durma. Cunku nabız duşmemeli. Hızlı ve tempolu yurumelisin. Bu şekilde 20 dkyi tamamladıktan sonra ustune koyacağın her dakika sadece yağ yakıyorsun. Ben buna ek olarak gobek eriten diye bir program indirdim. Yuruyuşten dondukten sonra onu yapıyordum. Basit 8 dk larla başlıyor. Gun gun devam ediyor. Boylece yuruyuşle kardiyo yaparken egzersizle kas gelişimini sağlıyordum. Bazen dans ettim. Daha cok ev işi yaptım. İnanın zaten az kalorili beslenip ustune bir de hareket ettiğiniz zaman o aldığınız kalori de kaybolunca deli gibi yağ yakıyorsunuz ve muthiş kilolar veriyorsunuz.

Burada onemli bir nokta daha var, ac kalmamak. Yani butun bunları uygulayıp yine de cok ac hissederseniz bunu en az hasarla atlatabilmek adına bir elma yiyin. 50 kalori. İki tane salatalık yiyin. Tanesi 15 kalori.

Ben her yediğimin kalorisine baktım. Gun icinde aldığım kaloriden yaktigim kalorileri cıkardım. Hem cok daha eğlenceli oluyor hemde vucudunuzda neler olduğunu gorebiliyorsunuz. Lutfen unutmayın! Diyet yapmak ac kalmak demek değildir. Ama mideyi terbiye etmek demektir. Muthiş lezzetli sebzelerimiz var. Duşuk kalorili yemeklerimiz var. Ac kalmamıza hic gerek yok. Ayrıca burada amacımız da zaten tıka basa yemek degil. Eskisi gibi doldurmuyoruz. Bu yuzden hissettiğimiz aclık boyle bir aclıksa bu bizi ilk hafta rahatsız etsin. Bunu doldurmaya calışmamiza gerek yok. Sonrasında guzelleşecek

Ayrıca sporu eksik etmezseniz her turlu karlı cıkacağınizi da tekrar hatırlatmak isterim. Ben hızlı sonuc almak istediğim icin bahsettiğim sporları yaptım. Yuruyuş ve karın egzersizleri calıştım. Siz sizin icin en uygununu tercih edebilirsiniz.

Bir başka onemli ayrıntı, diyeti bozma.
Diyeti bozarsan da diyet kafasından cıkma.
Yani bu şu demek, asla vazgecme.

Her gun tartilmak yok. Sadece haftada bir gun tartiliyoruz. Değişim gorup cok mutlu olmak istiyorum diyorsanız lutfen kendinize bu Suprizi yapın. Surpriz gununuz o iple cekin onu heyecanlanin. Ben verdiğim ilk kiloda sevincten ağlamıştım. Cunku ben 10 gun sonra tartilip 1.5 kilo vermiştim

Ben 20 kilo verdim. Boylece annemden "Ben bunları artık giyemiyorum. İhtiyacı olan birisine verirsin" diye verdiğim ve onunda vermeye kiyamadigi bekarlık kıyafetlerimin hepsini geri aldım hepsini yeniden giyebilmenin mutluluğunu yaşadım. Cocuk gibi giyip giyip eşime "bak? Bak?"
50 beden pantolonumun bir bacaginin icine girip fotoğraflar cektim.. İnsanlar inanamadi. Hic gercekten yapabileceğimi duşunmuyorlardi. Mide ameliyatları falan hepsi hikaye. İş gercekten kafada bitiyor. Cunku ameliyatlar olup yeniden kilo alan insanlarda tanıyorum. Onemli olan bunun yolunu bilmek.

Evet, hepsi bu kadar. Şimdi senden bir ricam var. Lutfen bugun bir ara aynaya bak. Zaten her gun bakiyorsundur ama, bu sefer bir başka olsun. Bak ama aynada gorduğun kıza değil. Yaklaş, icinde cıkmak icin seni yıllardır ikna etmeye calışan o kızı gor. Onu duy. Cunku seslenmekten o kadar cok yoruldu ki onu duyduğunu bilmeye ihtiyacı var. Artık sesini duyabildigini ona belli et
Sen buna karar verebilirsin. İstediğin her şeyi yapabilirsin. Biliyorum. Seni tanıyorum. Ayna da gorduğun kıza bakma. Gormek istediğin kıza bak

Bunca zaman neden yapamadığını biliyorum. Ama yapacaksın.
Sen de bir gun oturup
"Bir gun bana bir şey oldu ve ben kararımı verdim" diyeceksin
Ve biliyor musun kardesim
Yeni bir başlangıc icin
Bugun gibisi yoktur