Modern tıp uygulamaları ve ileri goruntuleme teknikleri sayesinde gunumuzde cok daha hızlı ve isabetli tanı koymak, hastaya erken mudahale etmek mumkundur. Akut gelişen ve hayatı tehdit eden durumlarda yuksek sağkalım oranları sağlayan bu durum kronik sureclerde hekimi yanıltabilir ve hastanın iyileşmesini geciktirebilir.
Kas - iskelet sistemi; kemikler, kemikler arasındaki eklemler ve diskler, eklemleri birarada tutan ligamentler ve kasların kemiklere tutunma bolgeleri olan tendonlardan oluşur. Bu bağ dokusu elemanları kucuk yaşlardan itibaren yaşanan irili-ufaklı travmalar ve tekrarlayan basit hareketlerle hasarlanır. Eklem kıkırdakları aşınır, diskler dejenere olur, ligamentler gevşer ve tendonlar hasarlanır. Butun bu surecler giderek artan ağrılarla kendini gosterir. Sonucta eklem kireclenmesi, meniskus yırtığı, bel ve boyun fıtığı, kronik baş ağrısı ..vb tablolar oluşur. Hastaya radyolojik tetkiklerle tanı koyan hekimin duşeceği iki buyuk yanılgı ağrı kesici yazmak ve hastayı ameliyata yonlendirmektir. Kronik ağrısı olan hasta ne yazılacak ağrı kesicilerden ne de ameliyattan uzun sureli fayda goremeyecektir.
Ağrı kesiciler gunumuzde en sık recete edilen ilac grubudur. Kemik iliğinden bobreklere, karaciğerden eklem kıkırdağına kadar pekcok organ uzerinde yan etkileri tanımlanmış bu ilaclar kronik ağrı tedavisinde pek başarılı değildir.
MR'da veya rontgende gorulen ''resmin'' duzeltilmesi her zaman hastanın şikayetlerinin gececeği anlamına gelmez. Omurgadaki fıtığın ameliyatla alınması ağrıyı kesmeyebilir ya da kısa sureli bir duzelme sağlayabilir. Kireclenen eklemin yerine protez takılması ağrı tedavisi sağlasa bile protezli eklem hareket kısıtlılığına yol acar; protezli eklemi katlamak veya ustune cokmek mumkun değildir.
Secilecek tedavinin kolay uygulanabilir, etkinliği yuksek ve kalıcı, yan etki riski duşuk olması gerekir. Hastanın gunluk aktivitelerini etkilemeyecek, istirahat gerektirmeyecek, kalıcı bir duzelme sağlayabilecek ''ideal tedavi'' mumkun mudur?..
PROLOTERAPİ İLE AĞRILARDAN KALICI OLARAK KURTULMAK MUMKUN..
Ligament, tendon ve eklem gibi bağ dokusu elemanlarının hasarlandığı durumlarda proliferan solusyon enjeksiyonu ile yara iyileşme mekanizmalarının uyarılması, bu yolla dokuların tamir edilmesi ve yeniden şekillendirilmesi işlemi proloterapi olarak adlandırılır.
Proloterapi doğal yoldan iyileşmeyi sağlayan bir tedavi yontemidir. Ağrılı durumlara yol acan doku hasarlanmaları proloterapi sayesinde kalıcı olarak tedavi edilebilirler.
Travma sonrası oluşan tendon ve ligament sorunlarının iyileşmesinin yeterli olmayıp kronik ağrıya neden olduğu durumlar proloterapinin en başarılı olduğu vakalardır.
Proloterapide amac bu hasarlı eklem, tendon ve ligamentlerin proliferan solusyonlarla uyarılarak yenilenmesini ve yeniden şekillenmesini sağlamaktır.
Proloterapi tedavisi kişiye ozel duzenlenen, 15-30 gunluk periyodlarla uygulanan bir enjeksiyon yontemidir. Enjekte edilen sıvı kimyasal bir madde, ilac ya da steroid (kortizon vs) değildir; yoğunlaştırılmış dextroz ve seyreltilmiş lokal anestezik kombinasyonu kullanılır. Doğal yoldan dokunun orijinal haliyle yeniden oluşturulması sağlanır. Proloterapi yonteminin en dikkat cekici yonlerinden biri ise tedavi suresince fiziksel bir kısıtlama yapılmaması, istirahat gerektirmemesidir. Hatta aksine germe ve guclendirme egzersizleri ile eklem hareket acıklığını geliştirmeye yonelik hareketler proloterapi tedavisinin tamamlayıcısı olarak hastalara uygulatılır.
[h=2]İstanbul Anestezi Uzmanı uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kas ve iskelet sistem ağrılarının tedavisinde proloterapi
Sağlık0 Mesaj
●15 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kas ve iskelet sistem ağrılarının tedavisinde proloterapi