Karşılanmamış enerji fazlalığı: obezite kansere neden olur mu?Gunumuzde kansere neden olma kapasitesine en cok sahip cevresel faktor sigaradır, sonra ise obezite gelmektedir. Fakat 2020 yılına gelindiğinde obezitenin tum dunyada birincil kanser etkeni olacağı tahmin edilmektedir.
Uzun yıllardır yapılan calışmalar bireylerde aşırı kilo alımı ile birlikte vucudumuzda bazı istenmeyen ve kanseri tetikleyen maddelerin duzeyinde artış olduğunu kanıtlamıştır. Bu maddeler bazı hormonlar olabileceği gibi sitokin olarak adlandırılan hucre uyarıcılar da olabilmektedir. İnsulin benzeri buyume faktoru, estrojen, testosteron bunlara ornek olarak verilebilir. Bu maddelerin uzun sureli artışı vucutta kronik iltihabi durumu tetiklemekte ve kanser oluşum surecini başlatmaktadır. Karın bolgesinde yağlanma, bir başka deyişle bel kalca oranının artması kanser sureci ile ilişkilendirilebilir. Bu nedenle bu oranın ideal duzeyde olması sağlıklı bireyler icin bir hedef olmalıdır.
Aşırı kilolu yani obez olmak kansere bağlı yaşam kaybına yaklaşık % 20 oranında katkı sağlamaktadır. Aşırı kilolu olmanın erkelerde kolon ve rektum (kalın barsak), bobrek ve ozofagus (yemek borusu) kanseri ve pankreas kanseri dahil bircok kanser gelişiminde riski arttırdığı gozlenmiştir. Ayrıca safra kesesi ve karaciğerde kanser gelişme riskini arttırabilir ve hodgkin dışı lenfoma, multipl miyelom, ve prostat kanseri riskinde etkin rol oynayabilir.
Son yapılan calışmalara gore obez olan bayanlarda kanser gorulme ihtimali normal kilolu olanlara gore %40 daha fazladır. Bayanlarda obezite ilişkili kanserler bağırsak, mesane, rahim, bobrek, pankreas, yemek borusu ve ozellikle menapoz sonrası gorulen meme kanserleridir.
Cok sayıda klinik araştırma kanser ve dengesiz beslenme uzerine odaklanmıştır. Kilolu olan bireylerin duzenli beslenme ve egzersiz sonucu zayıflaması ile kanser risklerinde azalma olduğu gosterilmiştir. Kilo artışı ile kanser ilişkisinde suclanan en onemli mekanizma insulin direnci ve insulin benzeri maddenin aşırı salınmasıdır. Kilo veren ve sağlıklı yaşama adım atan bireylerde bu mekanizma tersine donmektedir. Yaşamsal risk taşıyan bircok hastalığı tetiklediği bilinen aşırı kilo veya obezitenin onune gecmek icin kişilerin kilo vermesi icin cesaretlendirilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.
Beslenme şekliniz ve ne yediğinize dikkat etmeniz hem vucudunuzun gerekli mineral ve vitaminleri almasını sağlayacak hem de aşırı kilo almanızı onleyerek obezitenin onune gececektir. Doğal sebze, meyve ve tam tahıllı gıda ağırlıklı beslenmeye ozen gosterin. Tukettiğiniz yiyeceklerin dondurulmuş, aşırı yağlı, tuzlu, şekerli ya da katkı maddeli olmaması onemlidir. Oğunlerinizi kacırmayın ve uc oğun beslenmeye dikkat edin. Gunun en onemli oğunu olan kahvaltıyı atlamayarak hem kendinize bir iyilik yapın hem de cocuğunuza iyi bir ornek olun. Kırmızı eti yakmadan pişirerek kanserojen maddelerin sağlığınıza zarar vermesini engelleyin ve haftada bir kez et tuketmeye dikkat edin. Yine haftada 2-3 kere balık yemeniz ve tavuk eti tuketmeniz omega-3 ve vitamin ihtiyacınızı gidermenize katkı sağlayacaktır.
Duzenli ve sağlıklı beslenen cocuklarınız aşırı kilo almayacaktır. Abur cubur, cikolata, cips, yağ ve şeker iceren yiyecek ve icecekleri tuketirken kısıtlama getirin. Mumkunse organik bolca doğal meyve, sebze ve belli oranlarda et, tavuk ve balık tuketmelerini sağlayın. Aşırı kilo alan cocuklarda hastalıkların gelişme riski daha fazladır. Aşırı kilolu yetişkinlerde de kanser gelişme riskinin yuksek olduğu unutulmaması gereken onemli bir noktadır. Oyleyse, her yaşta sağlıklı kiloda kalmaya dikkat etmek gerekir.

[h=2]Antalya Dahiliye uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]