Bu yılki eğitim-oğretim doneminin sonuna gelinmesiyle birlikte, hem velileri, hem de oğrencileri karne heyecanı sarmaya başladı. Kimi oğrenci karne gununu heyecan ve sevinc icerisinde beklerken, kimi oğrenci ise korku ve gerginlik yaşarak kendisini oldukca zorlayacak olan bu gune hazırlanmaya calışıyor.
Karne sorunu ozellikle Haziran ayına gelindiğinde sıklıkla seanslarımızın vazgecilmez konusu haline geliyor. Alınan duşuk notlar, ailenin emekleri, hayalkırıklıkları, oğrencilerin endişeleri… Coğunluklu olarak aileler o gun beklentilerinin altında gelen bir karneye nasıl bir tepki vereceklerini kestiremiyorlar. En sık karşılaşılan ikilemse: “Bu notlara karşılık sert cıkışmazsam, bundan faydalanır seneye de aynı hatayı yapar.” Bir diğeri ise: “Cok sert tepki vermek ona zarar verebilir”.
Karne oğrenci icin yol gosterici bir aractır!
Unutulmamalıdır ki, karne cocuğunuz ve sizin icin bir kılavuz işlevi gorur. Cocuğunuzun o yılki okul başarısına dair genel bir performans puanı verir. Bu noktada aile, oğrenciyi cezalandırmak yerine, duşuk puan aldığı dersleri konusunda neler yapılabileceğine dair cocuğuna destek olabilir. Hatta velilerin karne gunune kadar beklemeden donem başı itibariyle cocuğunun calışmalarını izlemesi ve destek olması daha yerinde olacaktır.
Başarısızlıkla dolu bir karneye nasıl tepki verilmeli?
Genellikle aileler başarısız olarak nitelendirdikleri karneye karşılık cocuklarına mutlaka bir ceza verme eğilimindeler. Boyle yapmazlarsa cocuğun kontrolu iyice kaybederek daha da başarısız olacağından endişe duymaktadırlar. Sıklıkla verilen cezalar:
Fiziksel şiddet
Sozel şiddet (cocuğu olumsuz eleştirmek, alay konusu etmek, diğer oğrencilerle kıyaslamak, etiketlemek “tembel, işe yaramaz” gibi)
Mahrumiyet cezaları (istediği bir şeyi almamak, tatile goturmemek)
Zorla ders calıştırmak, eğlenmesine ve dinlenmesine izin vermemek
Tum bu saymış olduğumuz cezalar, hicbir zaman cocuğu bir sonraki yıl daha başarılı olması icin gudulemez. Aksine eğitim-oğretim sureci onun icin tum cazibesini yitirir ve bir kabusa donuşur. Bu cezalar nedeniyle, karne gunu eve donmeyen, hatta okulu bırakmak isteyen cocuklarla karşılaşabiliriz. Uzun vadede ise okulda dikkat sorunları, uyum problemleri, depresif duygudurum gibi olası sonuclar yaşayan oğrenci profilleri de ortaya cıkabilir.
Peki ne yapmalı?
Beklentinizin altında olan bir karne karşısında hayalkırıklığına uğramış ve ofkelenmiş olabilirsiniz. Eğer kendinizi kontrol edemeyeceğinizi duşunuyorsanız tepki vermeden once sakinleşmeye calışın. Sakinleştiğinizden emin olduğunuz anda cocuğunuzla ilk once iyi notları değerlendirmekle başlamalı sonra duşuk puanların uzerinde sert eleştiriler yapmaksızın “bunları iyileştirebilmek icin ne yapabiliriz?”i cocuğunuzla birlikte duşunmelisiniz. Unutmayın, cocuğunuz bu karneyi nerede daha cok caba sarfetmesi gerektiğini gormek icin aldı, cezalandırılmak icin değil.
Ozetle; karne eğitim ve oğretim sureci icin bizlere yol gosterecek en onemli araclardan biridir. Bu arac, oğrencilere sunulan bir değerlendirme fırsatı olarak gorulmeli ve bir sonraki yıl oğrencinin performansını arttırabilmesi icin bir kaynak olarak kullanılmalıdır.


[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]