Yaşantımın otuz iki senesi guzel bir burnun hayali ile on altı senesi de burnumu,daha da onemlisi hayatımı hice sayan cok da yanlış hekimlere teslim etmekle gecti.Yuzumde acılan tamiri imkansız yaralar bir tarafa ruhumda oluşan tahribatın tamiri de imkansızdı.Oysa yıllarını mesleğine adamış bir sağlıkcı olarak zor gecen hayatımın icinde insan olmanın vicdani boyutunu yaşamış ve yaşatmışımdır.
Peki bana yapılan bu yıkımın sebebi ne?
Adaletsizlik mi yoksa burnuma dokunan ellerin bu kadarını mı bilmeleri...
Soru ve cevaplarla gecen uzuuuunnnnn yıllar...
Beden cokmuş,ruh coktan olmuş...
Gecen travmatik bir yaşam karesi ve ardında bir tuğla yığınının icinden beni cekip cıkartan Muvaffak Sipahioğlu.
Yanlış okumadınız Muvaffak Sipahioğlu. Bu ismi unutmayın cunku o benim icin bırakın ulkemizi dunyada tek plastik cerrah.Hem dağılan burnum icin hem de olumun kıyısında dolaşan ruhum icin.
Bir cok hekimin bu buruna bir şey yapılamaz,bitmiş,curur demelerine rağmen seri operasyonlar sonrası hem burnumu hem kişiliğimi yeniden kazanma başarısını yaşatmış olan hocam Muvaffak Sipahioğlu'na siz değerli okuyucuların huzurunda sonsuz teşekkurlerimi sunuyorum ve diyorum ki;ne ameliyat oncesi şevkat dolu ellerinizle orduğunuz saclarımı,ne gozleriniz de gorduğum guveni ne parmaklarınızın ucunda bir heykel tıraş edasıyla vucut bulan hayatları ne de tatlı dilinizi unutmam mumkun diil.
İyi ki varsınız.Bizlerin sizin gibi mesleğini en iyi şekilde icra eden hekimlere her zaman ihtiyacımız var.