Soğukların gelmesi ile uşutmeye bağlı olarak karın ağrıları kendini gostermeye başladı. Ayakları sıcak tutma, sıkı giyinme, beslenmeye dikkat etme gibi birkac onlem ile karın ağrıları ile baş etmek mumkun. Ancak tum bu onlemlere rağmen karın ağrılarınız devam ediyorsa, bunun nedeni soğuklar değil taş hastalığı olabilir.
Onlem alınmaz ise taş tekrarlayabilen bir hastalıktır
Taş hastalığı; bel, bobrek bolgesi veya kasıklarda yaşanan aralıklı ağrılar ve taşın duşurulmesi ile sonlanan bir hastalık olarak bilinir. Ancak taş hastalığının tedavisi sonrası tekrarlayabileceği ise genelde goz ardı edilir. Tedavi sonrası taş uzerine araştırmaların yapılması sizi ileride tekrar bu hastalık ile karşı karşıya kalmanızı onleyecektir
Irk, yaş, cinsiyet faktorunun yanı sıra coğrafi ozellikler de etkili olur
Taş oluşum mekanizması hakkında cok ceşitli teoriler olmakla beraber en cok kabul gorenlerden birisi yoğun idrarda mevcut kristallerin birleşmesi ve oluşan nuvenin buyumesi sonrası taş oluşumudur. Bir diğer teori taş oluşumunu engelleyen sitrat, magnezyum, pirofosfat gibi maddelerin idrarda yeterli duzeyde bulunmamalarıdır. Ailede taş varlığı, ırk, yaş, cinsiyet, yaşanılan yerin coğrafi ozellikleri, sıvı tuketimi yetersizliği ve beslenme alışkanlığının taş oluşumuna neden olduğuna dair calışmalar mevcuttur. Ozellikle 20-40 yaş arası taş oluşumu daha sık gorulur. Kadınlara gore taş oluşumu erkeklerde daha sık gorulmektedir. Yaşanılan yerin coğrafi ozellikleri de etkili olmaktadır. Dağ, col ya da tropikal bolgelerde yaşayanlarda taş ihtimali yuksektir.
Hicbir şikayeti olmayan hastalar da olabilir
En sık gorulen belirtisi yan ağrısıdır. Taş duşuren hastalar cok şiddetli ağrı duyabildikleri gibi, bobrek fonksiyonlarını bozacak duzeyde taşı olup hicbir şikayeti olmayan hastalar da olabilir. Ailede taş oykusu olan, idrar renginde pembelik ya da kırmızılık goren ve yan ağrısı olan kişiler mutlaka doktoruna başvurmalıdır. Bobrek taşı, idrar yolu enfeksiyonuna neden olabileceği icin tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olanlarda da taş araştırılmalıdır. Daha az sıklıkla yan ağrısına ek olarak bulantı ve kusma yapabilir.
Taşın yerine ve buyukluğune gore tedavi yontemi değişir
Tedavi aşaması taşın yerine ve buyukluğune gore değişmektedir.Taş, milimetrik boyutta ve bobrek icinde şikayet yapmadan duruyorsa 6 aylık veya senelik ultrasonlarla takip edilebilir. Şikayet yapıyorsa veya taş hastanın duşuremeyeceği kadar buyuk ise ESWL dediğimiz vucut dışından gonderilen şok dalgalarıyla kırılabilir. ESWL tarafından kırılamayacak kadar buyukse veya zor yerdeyse ameliyat etmek gerekmektedir. Bobrek taşı icin PCNL (Perkutan Nefrolitotomi) dediğimiz ameliyat artık tum dunyada birinci sırada onerilmekte olup acık ameliyat oranları dunyada oldukca duşmuştur. Ulkemizde kapalı olarak uygulanan bu ameliyat tekniği hızla yaygınlaşmakta olup onumuzdeki senelerde dunya standartlarına ulaşacağımız beklenmektedir. Son yıllarda endoskopik cerrahideki gelişmelere paralel olarak RIRS( Retrograde İntraRenal Surgery) dediğimiz teknik de bobrek taşı tedavilerinde onemli bir pay almaya başlamıştır. Bu teknik sayesinde idrar yapılan delikten girilerek bobreğin icine kadar cıkılmakta ve taş burada kırılmaktadır. Bu sayede hicbir kesi izi olmadan hasta bobrek taşından kurtulabilmektedir. Ureter dediğimiz ve bobrekteki idrarı idrar kesesine taşıyan tupteki taşlar da ureteroskopik yontemle kırılmakta yine hasta bu bolgedeki taşlardan hicbir kesi izi olmadan kurtulmaktadır.
Su, limonata ve portakal suyu tuketin, greyfurt ve kızılcıktan uzak durun
Taş duşuren hastaların yaklaşık %50’si hayatlarının kalan bolumunde yeniden taşla karşılaşacaklardır. Bunu engellemek icin tekrarlayan taş hastalığı olanlarda taşın cinsini oğrenmek, metabolik inceleme yapmak ve bazı onerilerde bulunmak yararlı olabilir. Gunde 2-3 lt sıvı tuketilmesi idrar konsantrasyonunu azaltacağı icin en dikkate değer oneridir. Sıvı, yemeklerden sonraki 3 saat icinde alınırsa daha yararlı olur. Ozellikle su, limonata, portakal suyu tuketimi onerilirken, greyfurt suyu ve kızılcık suyunun cok tuketilmesi onerilmemektedir. Vejetaryen diyet ( sebze ve meyve ağırlıklı) tavsiye edilirken, hayvansal proteinlerden zengin beslenmeden kacınmamız gerekmektedir. Bitki koklerinin kurutulmuş halleri, ıspanak, kakao, cay ve fındık icerdiği yuksek oksalat miktarı nedeniyle fazla tuketilmemelidir. Aynı şekilde C vitamini iceren haplar cok yuksek miktarda kullanılmamalıdır. Diyette kalsiyum iceren gıdalardan peynir, yoğurt, dondurma, brokoli rahatlıkla tuketilebilir. Yediğimiz besinlerdeki tuz miktarını azaltmamız gerekmektedir.

[h=2]İstanbul Urolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]