Karbonmonoksit zehirlenmesi ve alınabilecek onlemler!Karbonmonoksit (CO) renksiz, tatsız, kokusuz,son derece zehirli bir gazdır. Bir karbon ve bir oksijen atomunun birleşmesinden oluşur. CO; doğal gaz, benzin, tup gazı, gaz yağı, komur ve odun gibi yapısında “karbon” bulunan yakıtların tam olarak yanmaması sonucunda oluşan dumanda bulunur. Acık havada karbondiokside donuşur, kapalı alanda ise kısa surede insanı oldurebilecek duzeye cıkabilir. Akciğerlerden kan dolaşımına katılan kar­bonmonoksit, alyuvarlarda hemoglobine bağlanır ve vucut hucrelerine kan taşın­masını engeller.
CO kaynakları şunlardır:
Araba egzoz dumanı. Motorların egzoz gazlarında vardır (benzinli motorlarda cok, dieselmotorlarında daha az). Ozellikle kapalı garaj, park binaları, feribotlar, motor onarım ve bakım iş yerleri bu bakımdan tehlikelidir
Isıtma amacıyla kullanılan her tur soba ve ocakta
Yangınlardaki dumanda
Doğalgazda (Orn. evdeki kombilerden sızan gazda)
Metilen klorid iceren boya sokuculerde
Guclendirilmiş motorlarda
Tutun dumanında
Karbon monoksit, havagazı ve jenerator gazlarının bileşiminde bulunur.
Yanlış yapılmış ve defektli her tur ısıtma sistemlerinde,
Acık ocaklarda,
Karbon monoksitli gazların uretimi, dağılımı, kullanımında,
Tunel, maden ocağı gibi yerlerdeki yangın ve patlamalarda,
Kimya endustrisinde karbon monoksit kullanılan işlemler, başlıca tehlike kaynaklarıdır.
Atmosferdeki CO konsantrasyonu genellikle %0.001’den azdır. Bu seviyenin şehir bolgelerinde ve ozellikle kış aylarında daha da yuksek olduğu belirtilmektedir. Atmosferdeki %1’lik bir CO konsantrasyonu yaklaşık 10 dk. icinde olume yol acabilir. Cocuklar, yaşlı hastalar ve aktif bireyler daha hızlı etkilenmekte, egzersiz, stres ve anemi yatkınlığı arttırmaktadır. Yuksek atmosfer konsantrasyonları ve maruziyet suresinin uzunluğu goz onunde bulundurulması gereken diğer faktorlerdir. Yuksek oksijen ihtiyacı nedeniyle beyin ve kalp, CO maruziyetinin hipoksik etkilerine en hassas organlardır. Sigara icimi de bir CO kaynağı olup, ağır icicilerde %10-15’lere varan duzeyler rapor edilmiştir
ABD’de ve Avrupa Birliği ulkelerinde zehirlenme olumlerinin başında gelen CO zehirlenmesinin en sık nedeni motorlu taşıt egzozlarından cıkan CO gazı iken, ulkemizde soba ve şofbenden sızan gaz zehirlenmeleri ilk sıradadır.
CO zehirlenmeleri sıklıkla kış aylarında gorulur. CO vucuda solunum yolu ile girer. Karbon monoksit vucutta parcalanmaz. Solunum zehiri olan karbon monoksitle meydana gelen zehirlenmelerde kısa sure icerisinde tıbbi mudahale yapılmazsa, zehirlenmeler olumle sonlanabilir.
Karbonmonoksidin zehirli etkisi kanda oksijen taşıyan kırmızı kan hucrelerinin (eritrositlerin) iceriğinde bulunan bir madde olan hemoglobine (Hb) oksijene gore cok daha fazla bağlanmasından kaynaklanır. Ortaya cıkan karboksihemoglobin (CO-Hb) kanda oksijen duşukluğune yani hipoksemiye neden olur. Yani CO Oksijenin yerine bağlanır ve kırmızı kan hucrelerinin vucuttaki tum hucrelere oksijen goturmesini engeller. CO oksijen ile yarışır ve maalesef hemoglobine olan bağlanma kapasitesi, oksijeninkinden ortalama 230 kat daha gucludur. Bu birleşme geri donuşumludur, yani ayrılabilir. CO-Hb bileşiminin tum vucut genelindeki durumu zehirlenmenin derecesini belirler.
CO-Hb Duzeyleri ve Bulgular
%10 altı——Bulgu yok veya baş ağrısı
%20———-Baş donmesi, bulantı, baygınlık hissi
%30———-Gorme bozuklukları
%40———-Şuur bulanıklığı, bayılma
%50———-Nobet gecirme ve koma
%60———-Kalp ve solunumsal yetersizlikler ve olum
Ulkemizde her yıl kış aylarında yuzlerce kişi ısınma amaclı yakılan soba ve mangallardan cıkan karbon monoksit (CO) gazından zehirlenmektedir. Tum uyarılara rağmen maalesef her yıl CO zehirlenmelerine bağlı olum sayısı artmaktadır.
Kokusuz ve renksiz bir gaz olan karbon monoksitten kaynaklanan zehirlenme hic farkına varılmadan oluşur. Karbon monoksit gazı cok az miktarlarda bile insanlara etki etmekte ve zehirlilik etkisi sinsi seyretmektedir. Hafif baş ağrısından, komaya, felce ve olume kadar giden ciddi sonucları vardır. Bu yuzden havalandırması olmayan yerlerde acıkta ateş yakılmaması, soba kullanılırken boru ve baca temizliğine dikkat edilmesi gerekmektedir.
En onemli tedbir ise yatmadan once sobaya kesinlikle komur atılmamasıdır.
Karbon monoksit zehirlenmesine maruz kalan kişide:
İlk olarak, hafif uyuşukluk, ve uyuklama gorulur. Bu zehirlenmenin başladığı anlamına gelir. Bu durumdaki kişiler derhal temiz havaya cıkarılmalıdır. Bu aşamada kurtulma şansıolabilir. Biraz daha fazla Karbon monoksite maruz kalındığında hareket yeteneği kısıtlanır ve uyuklama isteği doğar, kişi o ortamdan ayrılmak istemez.
Sonraki aşamada; titreme, kasılmalar, cenede kilitlenme ve diş gıcırdatmaları başlar. Gozler bir noktaya dikilir.
Son aşamada ise; solunum ve kalp atışları yavaşlar, vucut ısısı duşer, his ve şuur kaybolur. Olum gercekleşir.
Karbon monoksit zehirlenmesi sonucu kırmızımsı pembe olan cilt rengi kiraz kırmızısı renge donuşur. Dudaklar rujla boyanmış gibi kızarır kiraz kırmızısı renk tipiktir.
Karbonmonoksit zehirlenmeleri hamileler, iki yaş altı cocuklar, yaşlılar, kansızlık, solunum sistemi ve kalp hastalığı olan kişiler icin daha buyuk risk oluşturmaktadır.
Karbonmonoksit Zehirlenmesinde İlkyardım Nasıl Yapılır?

Zehirlenen bir kişiye yardıma koşan kişi de zehirlenme tehlikesine karşı kendisini korumalıdır
Hemen camlar acılmalı, acılmıyorsa kırılmalıdır, hasta hızla ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Acil Yardım Servisi 112 aranmalıdır. Acık havaya cıkıldığında ya da tehlikeden uzaklaştırıldığında hava yolu acık değilse hava yolu acılmalı, solunum yoksa Temel Yaşam Desteğine başlanmalıdır.
Klasik tedavi, sıkı bir maske ile %100 oksijen uygulanmasıdır. Bu yontem ile CO konsantrasyonları yaklaşık 1-4 saat arasında normale donmektedir. Bilinci kapalı hastalar entube edilmeli ( Solunum cihazına bağlanmalı), %100’luk oksijen tedavisi hasta duzelinceye ve COHb duzeyleri %10’un altına ininceye dek devam edilmelidir. Bazı durumlarda hastalara hiperbarik oksijen (HBO) tedavisi uygulanması gerekebilir.
CO Zehirlenmelerinden Korunmak İcin Neler Yapılmalı?
Ev ve işyerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların her yıl bakımları yaptırılmalı.
Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanmalıdır. Onun icin pencerelerden iceriye oksijen girmesini sağlayacak acıklıklar olmalıdır.
Soba kurarken fazla dirsek kullanımından kacınılmalıdır.
Bacaların ve boruların temiz ve tıkanıksız olduğunu garanti altına alınmalı.
Bacalar dışarıya kacak olmayacak şekilde bağlanmalıdır.
Şofbenler standartlara uygun olmalı, oksijen yetersizliği olduğunda kendiliğinden sonen tipte olanlar secilmelidir.
Mumkunse şofbenler banyolarda bulunmamalı balkonlara ya da havadar mekÂnlara konulmalıdır.
Şofbenle ilgili bozukluklar yeterli eğitim gormuş teknik elemanlarca yapılmalıdır.
Banyo uygun bir şekilde havalandırılmalıdır.
Kapalı veya yarı kapalı garajlarda motorlu taşıtları uzun sure calışır durumda bırakılmamalı.
Ozellikle Lodoslu havalarda olum oranlarında artış gozlendiğinden dolayı gece mutlaka sobalar sondurulmelidir.
Karbonmonoksit sensorleri kullanılmalıdır. Karbon iceren yakıtların kullanıldığı odalara yerleştirilen bu cihazlar karbonmonoksit gazını algılar ve alarm devreye girer. Cıkardığı kuvvetli ses sayesinde ev icerisinde yaşayan kişilerin uyarılmasını sağlar.
Uzm. Dr. Sevin Karalar

[h=2]İstanbul Goğus Hastalıkları uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]