antik yunan tragedyası yunan tragedyası
TRAGEDYA

Yunanca tragoidia’dan gelir.Tragos(keci) ve oidie(turku) sozcuklerinin birleşmesiyle “ kecilerin turkusu” anlamında kullanılır. Tragedya turu, tragosların şarkılarından doğdu. Antik Yunan tiyatrosunun tanımını ilk kez İ.O. 300 yıllarında Poetika adlı eseriyle Aristoteles yapmıştır. Ona gore; tragedya ahlaki yonden ağırbaşlı,başı ve sonu olan, belli bir uzunluğu bulunan bir hareketin taklidi idi. Tragedyanın odevi, seyirciye acıma ve korku duyguları aşılayarak “ruhu tutkulardan arıtmaktı”.
Tragedyanın konu kaynağı efsanelerdi. Efsaneler geleneksel bir susleme sanatı gibi tekrarlanmanın batağına tam duşecekken , dram sanatı bu efsanelere yeni bir soluk getirdi ve geniş bir ufuk actı, cunku efsanelerde idealize edilerek ya da suslenerek anlatılan olaylar ve bu olaylar icindeki kahramanlar, dram sanatı yoluyla Atina halkının ozelliği ve tavrı oluverdi. Efsaneler yoluyla onemli gercekler uzerinde duruldu. Grek tragedyasının ozellik gosteren duşunce duzeylerinden birisi, bugun bize yabancı kalan, gururlanma gunahı ve bu gunahın kacınılmaz cezasıydı. Grekler bu cezayı tanrıca Nemesis’e bağlarlardı. Nemesis, başarıları ve zenginlikleri yuzunden tanrıları unutan insanların kırbacı, onları cezalandıran bir yuce guctu. Grek seyircisi icin hic bir şey, gurur kadar kahramanın kotu bir duruma duşmesindeki acıya golge duşuremezdi. Grek tragedya yazarları, oyunlarında tekrar tekrar gunah-ceza kavramlarım uzerinde dururlardı. Antik tragedyadaki gunah kavramı bugunkunden değişikti, bazen gunah hafif olur,unu tulurdu; bazen de gunahı işleyen cezaya carptırılan değil, onun babası ya da atası olurdu. Tragedya kahramanları gunahlarından dolayı vicdan azabı cekmezlerdi.

GREK TRAGEDYASININ YAPISI

Konuşmalı ve şarkılı bolumlerle kuruludur. Konuşmalı bolumler uce ayrılır:
Prolog, yani başlangıc. Koronun ortaya cıkmasından once soylenen bolumdu. Oyun uzerinde bazı acıklamaların yapıldığı yerdi. Bu bolum yalnız bir kişi tarafından seyirciye doğru soylenirdi. Bir ceşit anlatıcının bolumu. Bu başlangıc bitince koro oyun alanına girer ve oyun bitinceye kadar kalırdı.
Epeisodion’lar: Bunlar koronun şarkıları arasındaki bolumlerdi. İ.O. V. YY. dan itibaren her oyunda uc epeisodion’un olması bir kural durumuna gelmiştir.
Eksodos: Tragedyanın bitişiydi. İlk donemlerde koronun dışarı cıkması sırasında soylenen lirik bir şarkıydı. Bu bolumlerde tragedyanın başı, ortası ve sonu, yani bugunku terimlerle ,serim bolumu,gelişim
( catışam,duğum) bolumu ve cozum bolumu ortaya cıktı. Koronun soylediği lirik parcalar iki ceşittiarados: Koronun iceri girerken soylediği şarkılar
Stasima: Epeisodionlar arasında soylenen lirik parcalardı. Grek tragedyası dinsel bir toren niteliği taşıyordu. Ayrıca bir tiyatro oyunundan cok operaya ya da muzikli oyuna yakındı. Tragedyalardaki dinsel hava seyirciyi etkilerdi.
Antik tragedya ile iki duzeyde gelişirdi seyirci; oyun kişileriyle kişisel duyguya yonelirdi, koro ise bu kişisel duyguyu genelleştirir ve dinsel bir hava icine sokardı. Grek tragedyasının anahtarı, seyircide kişisel duygunun dinsel bir duyguya doğru gelişmesiydi.