Etrukslerde din
Tarih0 Mesaj
●39 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Tarih
- Etrukslerde din
-
19-09-2019, 12:50:31Kayıtlı Üye
DinEtruskler’in hayatında buyuk bir yer tutmakta idi. Titus Livius onlar icin “Gens eo magis dedita religionibus quod excelleret arte colendi eas “ demektedir.
Etrusklerin inancları , doğal olarak dillerine oranla daha iyi bilinmektedir. Latin yazarları onların dini hakkında yeterli olmasa da bilgi aktarmışlardır. Etrusklerin dini “vahiy edilmiş” bir din idi . Latin yazarları bu yonde bilgiler vermişlerdir.
De Divinatione adlı eserinde Cicero bunu ilginc bir şekilde anlatır : Cok eski zamanlarda ( Diğer yazarlar Tarquinia’nın kurucusu Tarchon zamanı diye belirtirler.) bir koylu ( belki de Tarchon’un kendisi ) toprağı surerken topraktan bir cocuk fırlar. Tages adındaki bu yaratık cocuk goruntusunde olmasına rağmen kendinde bir yaşlı adama yakışan bir bilgelik vardır. Etruria’nın her yerinden toplanırlar ve Tages de Etruskler’e Haruspici ( Kurbanın karaciğerine bakarak fal ) sanatını ve dinin esaslarını acıklar . ( Tages quidam dicitur in agro Tarquiniensi cum terra araretur et sulcus altius erat impressus , exstitisse repente et eum affratus esse qui arabat . Is autem Tages , ut in libris est Etruscorum , puerili specie dicitur visus sed senili fuisse prudentia … Tum illum plura locutum multis audientibus qui omnia ejus verba exceperint litterisque mandaverint…De Divinatione II,23 )
Bu efsanede dikkat cekici yonlerden biri de Tages’in anlattıklarını dinlemek icin Etruria’nın her yerinden gelip toplanmalarıdır. Burada bu dinin Etruskler arasında bağlayıcı olduğunu ve “ milli “ bir din olduğunu goruyoruz.
Başka yazarlar gore bu “vahiy”in bir bolumu bir peri olan Vegoia ( ya da Begoe ) tarafından Etruskler’e bildirilmiştir. Bu peri ayrıca yıldırımları de yorumlamayı oğretmiştir. Bu bilgileri kapsayan Libri Vegonici Augustus zamanından itibaren Palatin’deki Apollon tapınağında saklanmıştır.
Etruskler’in kutsal kitapları bunlarla da bitmemektedir. Etruskler’in din esaslarını iceren kitapları uc başlık altındadır :
Libri Haruspicini kurbanın ciğerine bakarak kehanette bulunma sanatını anlatır.
Libri Fulgurales yıldırımları yorumlamayı oğretir. Etruskler’de on bir ceşit yıldırım vardır ve sadece dokuz tanrı yıldırım atabilir. Bunlardan sadece Jupiter-Tania uc ceşit yıldırım gonderebilirdi. Etruskler yıldırımları inceleyebilmek icin gokyuzunu on altı bolume ayırmışlardı ve gozlemlerini buna gore yapıyorlardı. Her bolum bir ya da bir kac tanrıya aitti . Boylece yıldırımı hangi tanrının gonderdiğini anlayabiliyorlardı. ( Aynı şekilde Babilliler de gokyuzunu dort bolume ayırmışlardı.)
Libri Rituales ise cok daha geniş kapsamlı idi . dini esasların yanında devletlerin bireyler gibi yaşamı , şehirlerin ve tapınakların kurulması , ordu ve devlet duzeni gibi konuları da iceriyordu. Rituel kitapları arasına Mısır’ın Oluler Kitabı’na benzeyen Libri Acheruntici’yi ve mucizelerden soz eden Ostentaria ‘yı da katabiliriz.
Etrusk dininin ozelliklerinden biri de sadece rahiplerin tekelinde olması idi. Rahipler soylu ailelerden secilir ve toplumda etkili olurlardı .Butun bu kitaplara rağmen unutulmaması gereken bir nokta da Etrusk dininin sozlu olarak aktarılması ve inisyatik bir karakteri olmasıdır. Bu kitapların MO. 1inci yuzyılda yazıya gecirildiği tahmin edilmektedir. Nigidius Figulus ve Tarquitus bunları Latince’ye tercume etmişlerdir.
Etrusk tanrıları da Roma inanclarına gecmişlerdir. Ancak belge eksikliğini ve Grek etkisini de hesaba katarsak Etrusk panteonunu tam olarak belirlemek cok zordur.
Panteonda en onemli yerlerden biri Tinia’ya aittir. Tinia , Roma’lıların Jupiter’i (Bir cok kaynakta Jupiter-Tinia diye gecer) ya da Grekler’in Zeus’u ile bir tutulur. Ancak onlardan farklı olduğu bellidir. Roma Junon’u ile bir tutulan Uni ve Menerva ile bir uclu meydana getirir. Etrusk krallar zamanında bu uclu Roma’ya da girmiştir. Roma’da da diğer kulturlerde olduğu gibi uc tanrı icin kurulmuş tapınaklar vardı.Etruskler’e gore bir şehir kurulduğunda bu ucluye tapınak yapılmamışsa , o şehir dini kurallara uygun olarak kurulmamış demektir.
Panteondaki onemli tanrılardan biri de Vertumnus’tur. Koken olarak Volsinii kokenli olup sonradan Romalılara da gecmiştir. Unlu Latin şairi Propertius Vicus Tuscus yakınlarında heykelini gorduğunu belirtir. Propertius’a gore Bahce ve urun tanrısı idi. Propertius ona Volsinii’yi terkettiğini fakat uzulmediğini soyletir:
Tuscus ego , Tuscis orior nec pænitet inter prœlia Volsinios desruisse focos…
( IV. Kitap )
Etrusk tanrılarından biri de Fufluns idi . Etrusler’in şarap tanrısı olan Fufluns zamanla Grekler’in Dionisos’unun karakterini almıştır . Diğer bazı tanrılarda olduğu gibi başlangıcta Etrusk kokenli olan bu tanrı grekler ile olan ilişkiler sonucunda , ozellikle de Dionisos torenlerinin buralarda yayılmasını takip ederek Dionisos’un ozelliklerine de sahip olmuştur. Etruskler’de , ozellikle torenleri ile populer olan bu tanrı icin yapılan ayinler zamanla aaaa alemlerine donmuştur. Titus Livius bu adetlerin zamanla Roma’ya da gectiğini soyler :
Hujus mali labes ex Etruria Roman veluti contagitione morbi penetravit. / Bu bela Etruria’dan Roma’ya bir salgın gibi gecti. ( XXXIX , 9, 1)
Etruskler’in ateş tanrısı ise Sethlans idi. Bazı yerlerde Grekler’in Hermes’ine benzer bir tanrı olan , tuccarların koruyucusu , olulere yol gosteren Turms’a benzer bir tapımı vardı. Bir başka ateş tanrısı ise Romalılar’ın Vulcanus’una benzeyen Velchans idi. Velchans daha korkulan bir tanrı idi.
Etruskler’in savaş tanrısı ise yıldırım atan tanrılardan Maris idi.Ares’in hikayesi Etruria’da yayıldıktan sonra Maris Turan’ın aşığı oldu .Turan Roma’nın Venus’une benzeyen aşk tanrıcası idi. Etimolojik olarak Grekce turannoV (tiran, kral , kralice anlamında ) ile aynı kokten geldiği duşunulmektedir. Gosterimleri Afrodit’e benzemektedir.
Grekler’in Apollon ve Artemis’i ise Etrusk panteonunda Aplu , Apulu , Aplum , Artemes , Aritimi , Artumi , Artimnes adları ile bulunmaktadır.
Diğer tanrılar arasında Saturnus’a eşdeğer Satre de vardı. Satre icin yapılan vahşice kurban torenleri tapımının en belirgin ozelliği idi.
Dikkat ceken Etrusk adetlerinden biri de , Titus Livius’un yazdığına gore , Etruskler’in her gecen sene icin Nortia tapınağına bir civi cakmaları idi. Bu adet daha sonra Romalılar’a da gecmiştir. Roma’da da her sene Eylul ayında praetor maximus Capitol Jupiter’inin bolmesinin duvarına civi cakardı.
Etrusk inanclarında yarı tanrılar ve doğa ruhları da onemli bir yer tutardı. Aynalarda ve bronz tabletlerde Turan’a eşlik eden cıplak perilere rastlanmıştır. Lases adı verilen bu perilerin bazen Tinia ve Minerva’ya da eşlik ettikleri de gorulmuştur.
Etruskler’in oteki dunya hakkında da inanclar geliştirmişlerdir. Sanat eserlerinin buyuk bir bolumu oteki dunya kultunun bir parcası olarak oluşturulmuştur. Elimizde yazılı metinler olmasa da olulerle beraber konulan eşyalardan , yapılan resimlerden , kabartmalardan oteki dunya inancları hakkında bir fikir sahibi olabiliyoruz. Etrusk inanclarına gore olen kişinin ruhu kanatlı cinler tarafından oteli dunyaya goturulurdu. Bu tema bir cok mezar odasındaki resimlerde işlenmiştir. Burada oyunlar oynanıp ziyafetler veriliyordu. Burada Etruskler’e ozgu bir cok cin vardı. ( Bazen kader kitabını acan Culsu ve Vanth gibi.) MO dorduncu yuzyıldan itibaren ise bu resimlerde oteki dunyanın efendileri de gosterilmeye başlanmıştır. Bunlar Greklerden alınan Eita ( Hades ) ve Phersipnai ( Persefone ) dir. Bu yuzyıldan itibaren oteki dunyanın tasvirleri de değişmeye başlamıştır. Burası artık eziyet cekilen korkunc bir yer olmaya başlar. Charus ve Tuchulcha adında iki korkunc cin de tasvirlerde yer alır. Etrusk Krallığı cokmeye yaklaştıkca tasvirler daha da korkunclaşır.
Romalılar Etruskler’in inanclarından mundus kavramını da almışlardır. Mundus oteki dunya ile bu dunya arasında gecişi sağlayan bir cukurdur. Mundus sozcuğunun de Etrusk dilinden geldiği duşunulmektedir. Etrusk aynalarında goruntu tanrıcası Munqu’nun adı gecer. Zaten Latince’de de mundus sozcuğunun ilk anlamı kadın goruntusu demektir ( Diğer anlamları da Gokyuzu ve Dunya). Roma inanclarına gore religiosi denilen gunlerde Mundus acılıyordu ve ruhlar buradan bu dunyaya geliyorlardı.