canakkale adının efsanesi canakkale efsanesi isminin boğazı nin
Efsaneye gore Denizlerin efendisi olan Poseidon, Canakkale Boğazı'nı karaların arasına girerek ve toprakları ikiye bolerek acmıştı.

Yunanistan'ın Thebai kentinin kralı Anthamas ile guzel karısı Nephele'nin Phriksos adında bir erkek ve Helle adında bir kız cocuğu vardı. Ancak kral bir sure sonra karısından bıkarak ikinci bir kadınla evlenir. Anthamas'ın ilk karısını ve cocuklarını kıskanan kadın kahinleri etkileyerek, O sırada surmekte olan kıtlığın giderilmesi icin iki cocuğun kurban edilmesi gerektiğini soyletir.

Kurban toreni sırasında Nephele (kelime anlamı bulut) ikisini de bir buluta sararak kacırır.Cocukları kanatlı ve altın bir posta bindirerek Karadeniz'e yollar. Ancak Canakkale Boğazı'nı gecerlerken buyuk bir fırtına kopar ve Helle denize duşerek boğulur. Ondan sonra da buraya Helle'nin denizi anlamına gelen Hellespontos adı verilir. Herodot tarihinde Helle'nin mezarının Kardiya (Bolayır)'da olduğu belirtilmektedir. Phriksos Karadeniz'de Kolktis'e (Gurcistan) vardıktan sonra kocu Zeus'a kurban eder.

Dardanel Boğazı'nın efsanesi ise şoyledir; Okeanos'la Tethy'in venmelerinden Elektra adlı guzel bir kız doğmuştur. Kıza aşık olan Zeus, Elektra'yla zorla sevişir ve Elektra Dardonos adında bir erkek cocuk doğurur. Daha sonra Canakkale'ye gelen Dardanos kralın kızıyla evlenerek Dardania adlı bir kent kurar. Canakkale Boğazı'nın adı da Dardanos'tan Dardanel olur.

Dardanos'un oğlu Tros, bu bolgeye Troad, halkına da Troyalı adını verir. Onun oğlu İlus da kente kenti adını koyar ve kent ondan sonra İlium olarak tanınır.

Hera, Zeus'un diğer sevgilileri gibi Elektra'nın da farkına varmış, Elektra'dan doğacak Zeus soyunu lanetlemiştir. Gercekten de bu lanet tutar ve Troya yerle bir olur.

Canakkale ile ilgili bir başka efsane de Hero ile Leandros oykusudur. Bir zamanlar Canakkale'nin Anadolu kıyısında, Nara kıyısında Abydos olarak anılan cok eski bir kent varmış. Abydos'un karşı kıyısında, Trakya tarafında Miletoslular tarafından kurulan Sestos adında bir kent daha varmış. Bu iki kent arası Boğaz'ın en dar yeriymiş.

Sestos'ta Aphrodite'nin olen sevgilisi Adonis icin her yıl şenlikler duzenlenirmiş.Bu torenlerden biri sırasında Abydos kralının oğlu Leandros, Aphrodite'nin rahibesi Sestoslu guzel Hero'ya aşık olmuş.Ancak nevar ki Hero da ona aşık olmasına rağmen rahibe olduğu icin evlenmemişler.Bu iki sevgilinin birbirlerini gormelerini engelleyemiş.Leandros her gece Marmara'nın bembeyaz kopukleri uzerine binerek karşı kıyıya, sevglisini gormeye gidermiş.

Efsaneye gore Hero da her gece bir kuleye cıkarak, elinde tuttuğu meşaleyle, denizde yuzmekte olduğu sevgiisine yol gosterirmiş. Hero zaman zaman cok korkmasına rağmen ona gelme diyemez, en azgın fırtınalarda bile meşaleyi yanına cağırırmış. Bir gece denizde korkunc bir fırtına patlamış ve Hero'nun meşalesini sondurmuştu. Yolun yarısındayken ışık sonunce nereye yuzeceğini bilemeyen Leandros sonunda dalgalara yenik duşup boğuldu. Cesedi sabahleyin Sestos kıyılarına vurdu. Hero da sevgilisinin olusunu gorunce kendisini kuleden atarak canına kıydı.

Kaynak