Merhaba arkadaşlar. Cok uzun bir yazı olacak. Cok geriden başlıyorum.

5. Sınıfa gecerken ailem, Rize'de Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam-Hatip Proje Okulunu kazanmamı istedi. Okula girmek icin sınavını ve mulakatları gecmek gerekiyordu. Sınavı ve mulakatı gectim. Her şey on numara. Takdir, takdir takdir. 8. Sınıfa geldik. LGS adında korkunc bir sınav yaklaşıyor. Harıl harıl olmasa da az uz calıştım. Tam hatırlamıyorum ama 430'un ustunde bir puan aldım ve yine aynı okulun lisesini sectim, ama bu lisenin farkı, İngilizce veya Arapca hazırlık sınıfı olması. İngilizce hazırlığı sectim. Oldukca guzel gecti. Ovunmek gibi oluyor ama kaymak gibi İngilizce'm var. Hazırlığın sonlarına doğru COVID-19 Virusu ulkemize geldi. Okullar "3" haftalığına kapandı. O 3 hafta, 3 hafta değilmiş. Yaz boyunca İngilizce hazırlık yapmaya devam ettik. Derslerim arasında Arapca da vardı ve Arapca, pek iyi olduğum bir ders değil. Notumu cok duşurdu. İlk kez teşekkur belgesi almıştım. Babamın yuzune bile bakamadım.

9. Sınıf olduk. Dersler online gidiyordu. İlk donemde okullar 2 haftalığına acılmıştı, ve biz de o aralar ilk donemin ilk sınavlarına calışıyorduk. Sınavlar icin cok hazırlıklı ve donanımlıydım. Sınavlarımızı olduk, ama son 4 sınavı olamadan okullar yine kapandı. O son 4 sınav ise, Matematik, İngilizce, Arapca ve Tarih sınavlarıydı. Olduğumuz sınavların sonucları geldi. Coğu sınavdan 85 ustu aldım. Bu sınav sonuclarının rahatlığı ile, biraz (Biraz değil, bayağı) dersleri saldım. İlk başlarda derslere katılıp, alelade bir şekilde dinliyordum. Sonradan, derse katılıp, sadece ismimi duyunca sesim cıkar oldu, bir sure sonra hocaların gonderdiği Zoom linklerine tıklama zahmetinde bile bulunmamaya başladım. Sonucta sınav notlarım iyiydi, rahattım, değil mi? Değil. Hayır, değil. Donemin sonu yaklaşmıştı ve o olmadığımız 4 sınav yaklaşıyordu. Eyvah ki ne eyvah. O 4 sınavın konuları birikmişti, hem de derslerine katılmadığım konular. Ne yapacaktım? Ne edecektim? Bir yandan da hocalar proje odevleri verdi. Tum proje odevlerinden 90 ustu puan aldım, ama ne yapsam yapayım o 4 sınav beynimi kemiriyordu. Bir yandan verilen (Proje odevi olmayan) odevler, bir yandan da sınavlar. Tabii dersleri dinlemediğim icin de hangi dersten ne odev verilmiş, bilmiyorum. Arkadaşlarıma da soruyorum, onlar da bildiği odevleri bilmediğini soyleyip, beni savuşturuyorlardı. Odevleri yapmak icin, dersi bilmek gerekiyordu. Ardından muthiş bir duyuru geldi. İlk donem sınavları, ikinci doneme ertelenmişti. Oh be, tamamdır hallettim (Spoiler: Halledemedim) diye duşundum. 3 haftalık ara tatilde tum ilk donemi İnternet'ten kendi kendime işleyip, eksiklerimi tamamlarım diye duşundum. Tam calışmaya başladım, hicbir şeyden haberi olmayan annem "Zırtını pırtını topla, İstanbul'a tatile gidiyoruz" dedi. Hayda, itiraz ettim ama zaten normalde dışarı cıkmayı sevmediğim icin yine istemediğimi duşunduler ve zorla da olsa gittim. Eğlendim mi? Hayır. Sahte olarak eğlenmiş olabilirim ama biriken sorumluluklarım, benim eğlenmemi engelliyordu. Zaten eğlenmeyi de hak etmediğimi zannediyorum.

Ara tatilin neredeyse bittiği gun eve geldik, ve sonraki gun okullar acılacaktı, ama ertelendi. Online eğitim alacağız. Evet, şimdi gunumuze geldik. Ara tatil bitti ve ilk haftadayız. Gunlerden carşamba. İlk donemdeki her şeyi unutmuştum. Bir yandan online dersler, bir yandan da ilk donemdeki eksiğimi tamamlamaya calışıyorum, ama beceremiyorum. Bu sefer online derslerimin hepsine katılıyorum ve aktif olarak dinliyorum. Odevler, o, bu, şu derken ilk donemdeki eksiğimi tamamlayacak vakit bulamıyorum. Annem normalde işe gidiyor, ama gelince ilk hafta evde durmak istedi. Annem evde dururken beni ders haricinde ne zaman gorse bana test cozmemi soyluyor. Bir yandan onun baskısı, bir yandan okul. Şimdi bilmediğim konunun da testini cozemediğim icin annem de bana kızıyor. Konu anlatım izleyerek oğrenemezmişim, oyle diyor. Şimdi hocaların verdiği, ama tarihi gecmiş, birikmiş odevleri yapıyor, bir yandan da derslerime calışıyorum. Eski odevleri yaparken de bilmediğim kısımda (Her 3 soruda 5 kez) İnternet'ten bakıyorum. Oyle oğrene oğrene calışa calışa ediyorum. Ha mutlu muyum? Hayır. Pişman mıyım? Evet.

Gelelim işin depresyon kısmına. Ergenlikten midir bilmiyorum, ama hicbir şeyin tadı tuzu yok artık. Sarmıyor, ne oyunlar, ne gezmek tozmak, ne filmler, ne diziler, ne yemek, hicbir şey sarmıyor artık. Yalandan kahkaha atıyorum, kendimi kandırmak icin, ama sonra gercekler yuzume vurulduğunda kahroluyorum. Cok anlatmaya gerek yok zaten.

Şimdi ise, işin kariyer kısmına gelelim. Ailem, beni surekli test cozmem icin zorluyor ve universite sınavlarında ful artı ful cekmemi bekliyorlar. Sonra da ODTU'de makine muhendisliği okuyup, mezun olup, makine muhendisi olmamı istiyorlar. Aylık 20.000₺ maaşları varmış, yani ailem oyle diyor. İnternet ise ortalama 7.000₺ diyor. Anlamadım gitti. Hic de universite sınavlarını ful artı ful cekip ODTU'de makine muhendisliği mezunu makine muhendisi tanıdığımız olmadığı icin, soracak kimse de olmuyor. Ne olsam bilmiyorum. Pilotluk guzel geliyor, makine muhendisliği guzel geliyor, ama pilot olmak icin para lazım. Makine muhendisliğinden de pek emin değilim, İnternet'e gore maaşları beklentimden duşuk. Bir de freelancer olmak var. Kendi kendime grafik, tasarım, photoshop yaparak para kazanmak. Hem yaş sınırı yok, hem de kendi patronum ben oluyorum. Tabii ne kadar muşteri gelirse o kadar kazanırm, sabit maaş değil. Cizime yatkınlığım var, dile yatkınlığım var, sayısal ve sozele de yatkınlığım var, ama şu an bulunduğum darlıkta pek test cozemiyorum, yani ful artı ful yapmak biraz zor gibi.

O değerli vaktinizi ayırıp, metnimi okuduğunuz icin teşekkur ediyorum. Duşuncelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum.