Bugun 4 şubat “ Dunya Kanser Gunu” dur. Yazının başında belirtmek isterim ki; kanser oluşum riskini azaltmak ve korunmak icin yediklerinize, ictiklerinize ve yaşam şeklinize dikkat ediniz.
Son yıllarda dunyanın endustrileşen ulkelerinde olduğu gibi bizde de neredeyse her aile de bir kanser vakasına rastlanmaktadır. Bu konuda yapılan bilimsel araştırmaların uzerinde onemle durduğu nokta; kanser ve Obezite artışında %45-50 neden; yanlış kotu beslenmedir(WHO raporu)
İyi yaşam kalitesi arttığı halde ne oluyor da biz her gecen gun daha yanlış ve kotu besleniyoruz? Oysa teknoloji gelişiyor, insanların eğitim ve bilinc duzeyi artıyor, durum boyle olsa da teknolojiyi doğru kullanmamak, değişen yaşam koşullarına uygun beslenme alışkanlığımızı değiştirememek coğumuzun en buyuk handikap olmaktadır.
Şoyle ki;
Daha az hareket ediyoruz. Yuruyerek gideceğimiz bircok yere motorlu araclarla gidiyoruz,
Daha cok “hazır gıda ( endustriyel/raf omurlu gıda) tuketiyoruz.
Kent yaşamı, iş yaşamı sosyal yaşam gibi nedenlerden dolayı coğunlukla “ ev dışında” besleniyoruz, ancak yediklerimizin iceriğini bilmiyoruz.
Duzensiz besleniyoruz,
Sebze meyve tuketimimiz azalıyor.
Kırmızı eti daha cok tuketiyoruz.
Kompleks CHO’lar yerine coğunlukla rafine edilmiş ( işlenmiş, beyazlaştırılmış) CHO’lar tuketiyoruz….. Bu icerikte bir beslenme alışkanlığı “ kanser oluşum riskini de artırmaktadır.
Pişirme tekniği olarak buharda fırında ve haşlama yontemleri yerine yağda kızartma, mangal gibi yontemleri kullanarak “ gıdalarda kanserojen bileşenlerin miktarını artırıyoruz
Kanserden Korunmak İcin;
u Fiziksel aktiviteyi “ bir yaşama şekli olarak yaşamımıza almalıyız
Mevsiminde yetişen sebze- meyveyi duzenli- dengeli tuketmeliyiz.
Hazır gıdaların tuketim miktarı ve ceşidini iyice azaltmalıyız.
Kırmızı eti hafta da en fazla 2- 3 kez tuketmeliyiz
u Balık, kurubakla ve tavuk gibi gıdaları haftada 2 kez tuketme alışkanlığı edinmeliyiz.
Tum yediklerimizin yağ miktarına ve yağ ceşidine dikkat etmeliyiz. Katı margarin yağlar yerine sıvı yağları tercih etmeliyiz.
Kansere karşı koruyucu bazı sebze, meyva ve tahıllar;
Kayısı: Antioksidan olan betakaroten acısından zengindir. Hucrelere ve dokulara zarar veren molekullerin etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Lifli olduğu icin bağırsakları koruyucudur.
Tahıllar: Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum icerir. Kanserojen maddelerin vucuttan atılması surecini hızlandırır. Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor.
Fasulye: Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri onleyen antioksidanlar acısından zengindir. B vitamini de seks hormonlarını kuvvetlendirir.
Pancar: Demir ve folik asit acısından zengin olan pancar eski cağlardan beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı uzmanlar pancar suyunun sarılık tedavisinde de etkili olduğunu belirtiyor.
Lahana: Kanserli hucrelerin coğalmasını onleyen karoten maddesi icerir.
Havuc: Tam 40 araştırma havuc tuketimi arttıkca kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel nedeni betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar acısından zengin oluşudur.
Nohut: Yağ duzeyi duşuk olan ve kolesterol icermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, bakır, manganez, betakaroten ve folik asit acısından zengindir. Goğus kanserine karşı korur.
İncir: Potasyum, demir ve kalsiyum icerir. Sindirim sistemine yardımcı olur. Eski cağlarda kanserli hucrelerin tedavisinde kullanılan incir, modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak oneriliyor.
Sarımsak: Bağışıklık sistemini guclendirdiği ve kansere, yuksek kolesterole, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır.
Fındık: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini acısından en zengin besinlerin başında gelir. Her gun yenilen bir avuc fındık kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucudur.
Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum icerir. Lifli ozelliği kandaki kolesterol oranını duşurur, şeker ve kalp hastaları icin yararlıdır.
Zeytinyağı: İcindeki omega yağ asitleri, kandaki kolesterol duzeyini dengede tutar. Antioksidan ozelliği olan E vitamini acısından da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felc, kanser ve erken yaşlanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir.
Soğan: Bağışıklık sistemini guclendirir. İcerdiği allicin ve sulfur; mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son araştırmalar kemik erimesine karşı, peynir ve sutten daha etkili olduğunu gostermiştir.
Şeftali: Teki bile insanın C vitamini ihtiyacının yuzde 50’sini karşılayabilir. Sindirimi kolaydır. Kansere ve kalp krizine karşı koruyucu olan betakaroten acısından da zengindir. Bir tanesinde 33 kalori vardır.
Pirinc: Pirinc mukemmel bir enerji kaynağıdır. E ve B vitaminleri acısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu olan pirinc, kolesterolu duşurerek kalp krizi riskini de azaltır.
Cilek: Kolesterol duzeyini duşurur ve sindirim sistemini duzenler. Ellagic asit adı verilen kansersavar bir maddeyi de icerir.
Domates: Likopen acısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen, pankreas gibi ceşitli kanser hastalıklarını onleme konusunda hayati onemdedir. C vitamini acısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bağırsak kanseri riskini azaltır.
Yontem Beslenme Eğitim Danışmanlığı
Ayşe CENGİZ
Beslenme Uzmanı
Olculu Beslenin Sağlıklı Yaşayın



[h=2]İstanbul Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]