locarno sozleşmesi locarno antlaşmasının onemi antlaşması kimler arasında imzalandı
Fransa'nın Almanya'yı zayıf tutmak icin izlemiş olduğu tamirat borcları politikası dolayısiyle, Versay'ın hemen ertesinden itibaren bir gerginlik ve zorlama devresine giren Fransız-Alman munasebetleri, ancak, 1925 Ekimi'nde imzalanan Locarno Antlaşmaları ile bir karşılıklı guven cercevesi icine girebilmiştir.

Locarno Antlaşmaları da Fransa'nın Almanya'ya karşı guvenliği sağlama cabalarının bir sonucu olmuştur. Fransa, 1922 yılında İngiltere'den bir ittifak koparamayınca, guvenlik meselesinin peşini bırakmadı ve bunun icin Milletler Cemiyeti'ne dondu. Milletler Cemiyeti, calışmalarının ilk gununden itibaren, silahsızlanma meselesi uzerine eğilmişti. Silahsızlanma meselesi ise guvenlik meselesiyle sıkı bir bağlantı halindeydi. Bunun icin Milletler Cemiyeti 1923 yılında bir Karşılıklı Yardım Antlaşması hazırlayarak bunu devletlerin onaylamasına sundu.

Buna gore, bir devletin diğerine saldırısı halinde Milletler Cemiyeti Konseyi kimin saldırgan olduğuna dort gun icinde karar verecek ve diğer devletler saldırıya uğrayan tarafa yardım edecekti. Fransa ve muttefikleri bunu kabul etti. Lakin İngiltere, Daminyonlar, İskandinav devletleri ve Hollanda, taahhutlerini arttırdığı sebebiyle, bunu kabul etmediler. Boylece bu guvenlik sağlama teşebbusu suya duştu.

Fakat Milletler Cemiyeti bu işin peşini bırakmadı. Ozellikle Fransa'nın teşebbusleriyle 1924 yılında Milletler Cemiyeti Asamblesi Cenevre Protokolu adını alan bir Milletlerarası Anlaşmazlıkların Barışcı Yollarla Cozumu İcin Protokol'u kabul ile bunu yine devletlerin imzasına sundu. Bu protokola gore, devletler, aralarında cıkacak anlaşmazlıkları, ya Milletlerarası Daimi Adalet Divanı'na veya hakeme havale edeceklerdi. Bunu yapmazlarsa, saldırgan sayılacaklardı.

İngiltere ve Dominyonlar, Milletler Cemiyeti Paktı'nın kendilerine yeteri kadar taahhut yuklediklerini, uzerlerine daha fazla taahhut alamıyacaklarını bildirerek bunu da reddettiler. Bu şekilde Fransa'nın, guvenliği icin, İngiltereyi kendisine bağlama cabaları yine sonucsuz kalmış oluyordu. Bunun uzerine Fransa, Almanya'nın iki yıl once kendisine yapmış olduğu bir teklife dondu.

Almanya 1922 yılı sonunda Fransaya, İngiltere ve Belcika'nın da katılmasıyla, karşılıklı olarak savaşa başvurmama taahhudu almalarını teklif etmişti. Rhur'un işgalinin arifesinde yapılan bu teklifi Fransa, Almanya'nın kotu niyetli bir manevrası olarak karşılamış ve uzerinde durmamıştı. Lakin Milletler Cemiyeti'nin guvenliği sağlama teşebbuslerinin olumlu bir sonuc vermemesi uzerine, Fransa bu Alman teklifinde İngiltere'nin bir garantisini gordu ve teklifi tekrar ele aldı.

Esasen Dawes Planı da şimdi Fransız-Alman munasebetlerini yumuşatmıştı. Ote yandan, 1923 Rhur buhranının giderilmesinde onemli rol oynayan Alman başbakanı Stresemann da Fransa ile munasebetlerin duzeltilmesine taraftardı. Fransa'nın Almanya'ya karşı durumunun yumuşaması uzerine Stresemann, 1925 Şubatı'nda, Fransa, İngiltere, İtalya ve Almanya'nın katılmasıyla bir saldırmazlık paktı imzasını Fransa'ya teklif edince, goruşmeler başladı ve 16 Ekim 1925 de İsvicre'de Locarno'da, Locarno Antlaşmaları adını alan belgeler imzalandı.

Bu belgelerden birincisi Almanya, Belcika, Fransa, İngiltere ve İtalya arasında imzalanmış olup, Almanya ile Fransa ve Almanya ile Belcika arasındaki sınırların kesin olduğunu belirtmekteydi. Yine beş devlet arasında imzalanan ikinci bir antlaşma ile de, İngiltere ve İtalya, birinci antlaşmayı yani, batı sınırları statusunu, garanti altına alıyorlardı.

Bundan sonra, Almanya ile Fransa, Belcika, Polonya ve Cekoslovakya arasında ikili hakem anlaşma ve antlaşmaları imzalanmıştır. Gorulduğu gibi, birinci ve ikinci belgelerle Almanya'nın sadece batı sınırları soz konusu olmuş ve Almanya sadece bu sınırlar hakkında garanti vermiş, lakin doğu sınırları, yani Polonya ve Cekoslovakya ile olan sınırları hakkında teminat vermemişti. Bu sebeple, yine aynı gun Locarno'da, Fransa ile Polonya ve Fransa ile Cekoslovakya arasında imzalanan anlaşmalarla Fransa, bu iki devletin Almanya ile olan sınırları hakkında garanti verdi.

Doğal olarak bu garanti Almanya'ya yoneltilmişti. Almanya'yı tekrar milletlerarası işbirliğine sokmuş olması bakımından Locarno Antlaşmaları iki -savaş- arası devrinin tarihinde buyuk onem taşımaktadır. Gercekten, bu antlaşmaların arkasından, 1926 yılında Almanya Milletler Cemiyeti'ne uye olarak kabul edildi.

Antlaşmalardan Fransa da cok hoşnut kaldı. Fransa Dışişleri Bakanı Aristide Briand, "Biz Locarno'da Avrupaca konuştuk. Bu, oğrenilmesi gerekecek olan yeni bir dildir" diyordu. Bununla beraber, Locarno Antlaşmaları Versay Antlaşması'nı kuvvetlendiren değil, zayıflatan bir unsur olmuştur. Cunku, Versay'ın sınır hukumleri ancak bu antlaşmalarla teyid ve teminat altına alınmıştır. İkincisi, Almanya, yine Versay'ın doğu sınırları icin garanti vermemiş ve ozelikle İngiltere de bunu kabullenmiştir.