Kanser hepimizin korkulu ruyası. Kalp ve damar hastalıklarından sonra en sık ikinci olum nedeni. Hava kirliliği, kimyasal maddeler, guneş ışınları ve yaşam suresinin uzaması nedeniyle gorulme sıklığı da artmaktadır. Ancak artık tarama programları nedeniyle kanserin erken donemde yakalanması ve uygun tedavi yontemleriyle mudahale edilmesi sayesinde kanserlerden olum oranları ise eskisine gore azalmaktadır.
Tarama programı, kanser belirtisi ve şikayetleri olmadan once kanseri saptamaya yonelik olarak yapılan muayene, goruntu veya laboratuar işlemlerini icermektedir.
Bazı tarama uygulamalarıyla kanserin erken donemde tespit edilmesi durumunda, tamamen iyileşme sağlanabilmekte, daha az yan etkisi olan ilaclar veya girişimler uygulanarak hastalık kontrol altına alınabilmektedir. İnsan sağlığı dışında bu programların sağlık harcamalarında onemli tasarruf sağlaması da diğer bir ilgi alanıdır.
Ulusal ve uluslararası kanser orgutlerinin tarama programı onerdiği kanser tipleri meme kanseri, kalın barsak kanser, rahim ağzı (serviks) kanseri ve prostat kanseridir. Bunun yanında son zamanlarda sıklığının artması nedeniyle bazı ozel durumlarda akciğer kanseri icin tarama programları geliştirilmiştir. Ulusal tarama programlarının uygulanması da ulkeden ulkeye değişmektedir. Mide kanserinin sık gorulduğu uzak doğu ulkelerinde mide kanser tarama programları kabul edilirken, ulkemizde olduğu gibi Batı ulkelerinde bu programlar ulusal duzeyde kabul gormemektedir.
Tarama programlarının en onemli parcası goruntuleme yontemleri ve labaratuvar incelemeleri olmakla beraber fizik muayene de ihmal edilmemelidir. Muayenede ozellikle meme muayenesi ve rektal tuşe denilen parmakla anal bolgeden yapılan muayene onemlidir. Bununla birlikte lenf bezleri muayenesi ve ele gelen bir sertlik aramak icin diğer organların muayenesi yapılır. Goruntuleme yontemleri icinde mammografi, baryumlu kolon grafisi, ultrasonografi ve kolonoskopi kullanılır. Laboratuar incelemeleri olarak; hormon testleri (Beta HCG, tirokalsitonin), prostat spesifik antijen (PSA) gibi enzim testleri veya genetik testler (retinoblastoma, BRCA-1) uygulanabilir. Carsinoembriyojenik antijen (CEA), Cancer Antijen (CA)nın ceşitli tiplerinin kanser taramasında kullanılması bazen kafa karışlığına yol acmaktadır. Bu testlerin hatalı pozitif yani kanser yokken varmış gibi sonuc vermesi olduğu gibi hatalı negatif yani kanser varken yokmuş gibi sonuc verebileceğini bilmek gerekir.
Tarama programı kapsamında araştırılan kanser turleri:
MEME KANSERI
Her bayan 20 yaşından itibaren her ay duzenli olarak kendi meme muayenesini yapmalıdır. Bunun nasıl yapılacağını bir doktordan oğrenebilir. 20–45 yaşları arasında her yıl, hekim tarafından da muayene edilmelidir. Bazı rehberlerde 40, bazılarında ise 45 yaşından sonra iki yılda bir mamografi ile meme kanseri taraması onerilmektedir. Mammografi yanında meme ultrasonografisi de mammografiyi desteklerici yontem olarak kullanılmadır. Bu risk faktoru olmayan kadınlar icin gecerlidir. Risk faktorleri varsa, tarama programlarını daha erken donemden başlayarak uygulamak, periyodları sıklaştırmak gereklidir. Orneğin ailede birinci derece yakın olan fertlerde kanser oykusu ya da kişide dikkat ceken bir bulgu varsa, radyoterapi uygulandı ise, standart uygulamanın dışına cıkılabilir ve daha erken donemde tarama programı başlayabilir. Burada kural 1. Derece akrabasında kanserin gorulduğu yaştan 10 yıl oncesinden tarama yontemlerinin uygulanmasıdır.
KALIN BAĞIRSAK KANSERI
Kalın bağırsak kanserlerinde, eğer herhangi bir risk faktoru yoksa, genellikle kadın ve erkekler icin 50 yaşına kadar bir riskten bahsedilmez. Kalın bağırsak kanserleri icin tarama programları 50 yaşından itibaren başlar ve her yıl bir defa, herhangi bir şikayet olmasa da gaitada gizli kan dediğimiz testin, farklı uc dışkı orneğinde, farklı zamanlarda yapılması gerekir. 50 yaşından itibaren ise, 5 yılda bir sigmoidoskopi veya 5 yılda bir baryumlu kolon grafisisi, on yılda bir kolonoskopi yaptırılmalıdır.
PROSTAT KANSERI
Erken teşhis ile tamamen ya da tamama yakın tedavi şansı olan kanserlerden bir tanesi de prostat kanseridir. Herhangi bir risk faktoru yoksa program genellikle 50 yaşından itibaren başlar. Rektal tuşe dediğimiz, parmakla makattan muayenenin ve kanda PSA testinin yapılması gerekir. 50 yaşından itibaren, 10 yıldan fazla yaşam beklentisi olan erkeklere bu testlerin her yıl yapılması gerekir.
SERVIKS KANSERI
Kanser taramasının ne zaman başlayacağı, cinsel yaşamın ne zaman başladığıyla ilgilidir. Cinsel ilişkinin erken başlaması bu acıdan bir risktir. İlk cinsel ilişkiye girdikten itibaren uc yıllık sure icerisinde bu testlerin yapılmaya başlaması gerekir. Taramadan kastedilen ise her yıl yapılması gereken smear testi de denilen PAP testidir. Smear testinin yapılması, rahim ağzına yapılan bir suruntu ile oradan dokulen hucrelerin bir boyaya tabi tutularak, hucrelerde malign donuşumun olup olmadığının gozlenmesidir. İlk ilişkiden sonraki uc yıl icerisinde başlar ve her yıl yapılmalıdır. 30 yaş ve uzerinde peş peşe uc yıl PAP testi normal olarak geldiyse, o zaman taramaların sıklığı azaltılarak, uc yılda bir yapılabilir. 70 yaş ve uzerinde uc ardışık test de normal geldiyse artık testleri surdurmenin anlamı yoktur.
Diğer kanser ceşitleri icin durum nasıldır?
Diğer kanser ceşitlerinde boyle rutin bir kanser tarama testi uygulamak oncelikle hasta sağlığı bakımından gerekse maliyet acısından faydalı bulunmamıştır. Diğer kanser turleri icin onemli olan bir yakınmanın erken donemde hekime danışılması hekimin de hastasını kapsamlı değerlendirmesi ve sistemik muayeneyi tam yapması, kanser şuphesi olduğunda gerekli olan testleri zamanında yapmasıdır. Tiroidte 1 cm uzerinde soğuk nodul varsa biyopsi yapılması, kronik oksuruğun akciğer grafisi ve gerekirse tomografi ile araştırılması, erken doyma, midede dolgunluk hissi durumunda endoskobi yaptırılması, idrarda kan olması durumunda uriner sistemin araştırılması ultrason ve gerekirse sistoskopi yaptırılması gibi uygulamalardır.
Aynı hekim tarafından izlenmek onemli midir?
Uygun hekimi bulduktan sonra aynı hekim tarafından izlenmek guzel bir şeydir. Hekim konsultasyon istemekten asla kacınmamalıdır gerekli gorduğunde hastası icin başka hekimlerin goruşunu istemelidir. Onemli olan bir konu da tıbbi kayıtların iyi muhafaza edilmesidir. Gerek elektronik ortamda, gerekse matbu evrak olarak tıbbi kayıtların bulundurulması gerekiyor. Hekime giderken hastanın yanına tıbbi kayıtlarını da alması cok faydalıdır. Hekim, eski bulguları yeni bulgularla karşılaştırarak, anlamlı sonuclara gidebilir ve bazı gereksiz tekrarlardan kacmak mumkun olabilir.
Zaman zaman goruntuleme yontemlerinin zararlı olduğu gundeme geliyor…
Onemli olan bu yontemin uygulanması ile sağlanacak faydanın, alınan riskten daha fazla olduğu hastalara testi uygulamaktır. Şuphesiz radyasyonun olumsuz etkileri vardır. Ama hastalığın erken tespiti ile cok yuz guldurucu sonucları olacağı icin burada olabilecek riskler goz ardı edilebilir. Bu uygulamalar uzman kişiler tarafından, ulusal ve uluslararası rehberlerin onerdiği periyotlarla yapıldığında hastayı tehdit eden bir yonu yoktur. Mammografide ve Baryumlu kolon grafisinde kullanılan cıhazın kalitesi ve uygulanan dozun uygun olması onemlidir. Tarama programları icerisinde damar ici boyalı maddelerin kullanıldığı incelemeler yoktur. Kolonoskopi de bir goruntuleme yontemidir ve mahir ellerde yapılırsa bir riski yoktur. Ancak dikkatli yapılmazsa, hasta yeterince hazırlanmaz ise barsak hasarlarına yol acabilir.
Tarama programlarında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Vucuda kontraslı madde vererek tomografi cekilmesi yonteminin kanser tarama programlarında yeri yoktur. Bu yontemi kullanmak icin, hekimin gecerli bir ontanısı olması gerekir ve hastasının bu inceleme icin risk taşıyıp taşımadığını iyi bilmesi gerekir. Risk varsa ozellikle bobreklere ciddi zarar verebilecek bir madde vererek tomografi goruntusu almak yerine, başka metodlarla tanı koyma yoluna gidebilir veya daha az kontrastlı madde kullanılabilir. Bu tetkik istenirken, klinik şuphenin, yani hastalık beklentisinin yuksek olması gerekir. Ama şuphesiz ki o noktaya gelindiyse ve tanıyı kesinleştirmek icin buna ihtiyac varsa yapılması gerekir. Goruntulemede cok iyi, kaliteli cihazların geliştiği şuphesiz. Ama bunları yerinde kullanmak onemlidir. Yine kanser tarama programları adı altında bazen cok gereksiz yere “kanser testleri “denilen kan testlerinin istendiğini goruyoruz. Tumor belirtecleri dediğimiz bu testler, daha ziyade biyopsi ile tanısı konmuş olan hastaların tedavi aşamasında takip edilmesinde, metastaz şuphesini gidermek icin belli aralıklarla yapılır. Yani bunlar aslında kanser olgularının takibinde kullanılan testlerdir. Hicbir klinik şuphe ve radyolojik goruntu ile bir tespit olmaksızın, sadece merak gidermek icin bu testlerin istenmesi doğru değildir.

[h=2]İstanbul Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]