30 yıl savaşlarının sonucları 30 yıl savaşları
Otuz Yıl Savaşları, 1618 ile 1648 yılları arasında yapılan ve Avrupa devletlerinin coğunun katıldığı savaşlar dizisidir. Temelinde, bir Protestan-Katolik mucadelesi olsa da, savaşan devletlerin coğu dinsel değil siyasi amaclar icin savaşmıştır. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu'na bağlı prensliklerin farklı taraflarda savaşması sebebiyle bir ic savaş niteliği de taşır.

Savaş, 1648 yılında Protestanların zaferiyle bitmiş ve Westphalia Barışı ile savaş sonucunda Almanya’yı oluşturan Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu herbiri hukumran olan bircok kucuk devlete ayrılmıştır, İmparatorluk makamının yetkileri ise cok kısıtlanmıştır.


Carl Wahlbom'un, Lutzen Savaşı (1632) sırasında İsvec Kralı II. Gustavus Adolphus'un olumunu tasviri.

Savaşın Kokeni

1555 yılında imzalanan Augsburg Barışı ile Martin Luther taraftarları ile Katolikler arasındaki savaş sona ermişti. Bu antlaşmaya gore sayıları 200’un ustunde olan Alman prensleri, Katoliklik ve Protestanlık (Luther) arasında istediği tercihi yapabilecekti.

Fakat anlaşmanın bu hukmu yetersiz kaldı ve uygulanamadı. Almanya’da hızla yayılan Calvinizm gibi diğer Protestan mezhepleri bu antlaşmaya gore haklara sahip değillerdi. Ayrıca İspanya’daki Katolik Hapsburg Kralları, Doğu ve Orta Avrupa’da Katolikliği tekrar guclendirmek istiyorladı. Baltık’ta egemen olan Protestan İsvec ve Danimarka kralları ise “Protestanlığın savunucuları” olarak Roma-Germen İmparatorluğu’ndaki nufuzlarını arttırmak istiyorlardı.

Augsburg Barışı’nın yetersiz kalması uzerine Kutsal Roma-Germen İmaparatorluğu’ndaki Protestan prensler 1608 yılında bir birlik kurdular. 1609’da ise Katolik Devletler İmparator’un desteği ve Bavyera’nın onderliğinde birleştiler. Boylece Almanya parcalanıyor ve din ekseninde iki kampa bolunuyordu.

Bu arada, her iki birlikte diğer devletlerden destek bulmaya calıştı. Katolik Birliği, aynı Roma-Germen İmparatorluğu gibi Hapsburg Hanedanı tarafından yonetilen ve cok sert Katolik olan İspanya’nın desteğine guveniyordu. Protestanlar ise Hollanda, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa’da Habsburg egemenliğini istemeyen devletlerle goruşmeye başladı.

Savaş

1618 yılında, İmparator’un gucunun artmasını istemeyenlerin ve Protestanlar’ın Bohemya’da başlattığı ayaklanma, uzun surecek savaşlar dizisini başlatan kıvılcım oldu. İspanya Kralı 4. Philip’in yardımını alan İmparator ve Katolik Birliği Bohemia ve onu destekleyen Protestan Birliği yenilgiye uğrattı. (1618-1625)

Danimarka'nın savaşa dahil olması ve cekilmesi

Kendisi de bir Protestan olan Danimarka kralı 4. Christian, Roma-Germen İmparatorluğu’ndaki Protestanların yenilgiye uğramasından rahatsız olmuştu. İngiltere, Fransa ve Hollanda’dan aldığı destekle birlikte kendisini Protestanlığın savunucusu ilan etti ve İmparator’a ve Katoliklere karşı savaşa katıldı. Ama kendisini destekleyen devletlerin ic sorunlar yuzunden zayıf olması sebebiyle yenildi ve İmparatorla barış yapmak zorunda kalarak savaştan cekildi. (1625-1629)

İsvec'in savaş'a dahil olması

Danimarka’nın cekilmesi, savaşı bitirmedi. Bu sefer, İsvec Kralı Gustavus Adolphus, Protestanları destekledi ve İmparatorluğa saldırdı. Danimarka kralı 4. Christian gibi kendisi de Fransa ve Hollanda tarafından destekleniyordu. Savaşın başında zaferler kazanmasına rağmen, 1632’de Lutzen Savaşı sırasında oldu. 1634’te ise Protestan gucler yenilgiye uğradı.

İsvec ile Roma-German İmparatorluğu (ve Katolikler) arasında yapılan barışa gore (1635, Prag Duzenlemesi) Alman prensliklerinin dış devletlerle ittifak yapması engelleniyor ve Alman prensiliklerinin ayrı ayrı olan orduları, İmparator’un liderliği altında birleştiriliyordu. Yani, siyasi gucu cok zayıflamış olan Kutsal-Roma Germen İmparatorluru tekrar gucleniyordu.

Fransa'nın savaşa dahil olması

Prag Duzenlemesi’nden en cok Fransa rahatsız olmuştu. Fransa’da iktidarı elinde tutan 13. Louis’un bakanı Kardinal Richelau’a gore bu duzenleme, kıta Avrupa’sındaki Hapsburg etkisini cok arttırıyordu. Bu nedenle 1636 yılında Fransa, katolik bir devlet olması ve katolik bir din adamı tarafından yonetilmesine rağmen Protestanlar’ın yanında savaşa girdi.

Fransa, İsvec ve Hollanda ile ittifak kurdu. İspanya ise, Roma-Germen İmparatoru'nu desteklemek amacıyla İspanya Hollandası’ndan (bugunku Belcika) guneye doğru Fransa’yı işgale başladı. Hatta, geri puskurtulmeden once Paris yakınlarına kadar gelmeyi başardı.

Ama savaş, Protestanlar’dan (ve onları destekleyenlerden) yana dondu. Hollanda’nın buyuk zenginliği ve denizaşırı yerlerde Habsburglara karşı başarıyla savaşması, durumu İspanya icin cok zorlaştırdı. Karada fazla guclu olmayan, ancak denizlerde cok guclu olan Hollanda, İspanya donanmasını iki kere yenilgiye uğrattı.

Westphalia Barışı

Otuz Yıl Savaşlarını bitiren Westphalia Barışı, tek bir anlaşma değil, devletlerin birbirleri ile yaptığı bir dizi antlaşmadır. Westphalia Barışı ile Augsburg Barışı hukumleri yenilenmiş ve Calvinizm Roma-Germen İmparatorluğu’nda kabul edilen mezheplerden biri olmuştur.

Westphalia ile Kutsal Roma-Germen Imparatorluğu icindeki prenslikler, hemen hemen hukumran siyasal birimler oldular. Uye devletlerin rızası olmadan İmparator’un vergi ve asker toplayamayacak, kanun koyamayacak ve savaş ilan edemeyecek olması, İmparator’un siyasal otoritesinin kalmadığını ilan ediyordu. Daha sonra Fransız yazar Voltaire’in de soyleyeceği gibi Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu artık “ne kutsal, ne Romalı, nede imparatorluktu”.

Westphalia Barışı ile Hollanda’nın bağımsızlığı resmen tanınarak Hollanda ile İspanya arasındaki Seksen Yıl Savaşları sona ermiş oldu. Aynı zamanda İsvicre'nin bağımsızlığı tum taraflarca tanındı.

Westphalia Barışı sonucunda Fransa Metz, Toul ve Verdun'u alarak Almanya'ya doğru genişledi. Benzer şekilde İsvec'te Pomerania'ı aldı.


Westphalia Barışı (1648) sonrasında Avrupa haritası. Gri bolgeler, haritaya sığmayacak kadar kucuk Alman devletlerinin olduğu bolgeyi gosteriyor.

Savaşın Sonucları

Savaşlarda ve savaşla beraber gelen kıtlık ve salgın hastalıklardan yuzbinlerce insan oldu. Burada, savaşan devletlerin kiraladığı paralı askerlerin yaptığı yağmanın ve yol actıkları yıkımın buyuk rolu vardır. Savaşta en cok zararı Almanya gordu, 1500lerde Avrupa’nın gelişmiş bir bolgesi olan Almanya’da gerileme ve yerellik başladı.

Otuz Yıl Savaşları’nın en onemli siyasal sonucu, Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun birlikten uzak feodal bir karmaşaya suruklenmesiyle Fransa’nın kıta Avrupa’sında en guclu devlet olarak cıkmasıdır. 19. Yuzyılda Almanya İmparatorluğu kuruluncaya kadar Avrupa siyasetin Almanya’nın bolunmuşluğu ve Fransa’nın ustunluğu cevresinde donecektir.

Roma-Germen İmparatorluğu’ndan başka İspanya Habsburgları’da gerileme surecine girmişti. 60 yıldır İspanya egemenliğinde olan Portekiz 1640’ta İspanya’dan bağımsız oldu. Benzer bir başarısızlık kolonilerde Hollanda’ya karşı goruldu.

Westphalia, Avrupa’nın gorduğu son buyuk “din savaşı”dır. Habsburglar’a karşı Protestanları destekleyen Katolik Fransa orneğinde olduğu gibi artık devletlerin cıkarları, dinsel bağlılıkların onune gecmiştir. Bu acıdan Westphalia ile modern diplomasi ve uluslararası ilişkiler esaslarının temelleri atılmıştır.

Artık Avrupa, kendi yasalarına gore davaranan, kendi ekonomik ve siyasal cıkarlarını izleyen, istediği tarafta yeralan, ittifaklar kuran ve bozan modern bağımsız devletlerden oluşacaktır. Bugun anladığımız anlamda devletlerin oluşturulduğu uluslararası sistem, Westphalia Barışı ile kurulmuştur.