Kanser; genetik ve cevresel faktorlerin etkileşimi sonucunda ortaya cıkan cok faktorlu, kompleks bir kronik hastalıktır. Yapılan araştırmalar sonucunda kanserden olumlerin ucte birinin yaklaşık 560 bin vakanın kotu beslenme, fiziksel aktivite azlığı, alkol kullanımı ve obezite gibi yaşam şekli değişikliği ile onlenebilir olan cevresel etmenlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Yaklaşık 170 bin kanser ilişkili olumun sigara kullanımından kaynaklanmaktadır.
Kanser gelişimi genellikle yavaş ilerler ve birkac dekat boyunca devam edebilir. Kanser gelişimi nedenleri cok fazla değişkenin etkisiyle acıklanabilmektedir. Genetik olarak yatkınlığın olması, sigara kullanımı, cevresel toksinlere surekli maruz kalınması, besinler ile alınan toksinler, UV ışınları, radyoaktivite, mikroorganizmaların neden olduğu hucresel değişimler, cevresel etkiler ve metabolizmanın işleyişi sırasında acığa cıkan serbest radikallerin DNA hasarına neden olarak değişime uğramış hucreler oluşturması gibi nedenler kanser oluşumunda etkindir.
Bunların yanında alınan enerji ile harcanan enerji arasındaki dengenin kilo alış yonunde olması, vucut yağ kutlesinin aşırı artması kanser oluşumunda etkin rolleri olan faktorlerdir. Kotu beslenme alışkanlıkları, yetersiz sebze ve meyve tuketimi, işlenmiş etlerin aşırı tuketimi, besin saklama ve pişirme yontemlerinde yapılan hatalar, alkol ve fazla tuz tuketimi kanser oluşum riskini arttırmaktadır. Tum bu etmenler kanser ilişkili olumlerin %50-70’ini oluşturmaktadır. Kanserin onlenmesi ve kanserden korunmada beslenme, fiziksel aktivite ve besinlerin onemini sağlık otoriteleri belirtmektedir. Ulkemizde de Dunya Sağlık Orgutu ve diğer kanser araştırma topluluklarının rehberleri ile birlikte Kanser Savaş Derneği’nin onerileri takip edilmektedir. Beslenme, kanserin onlenmesinde ve korunmasında olduğu kadar kanser tedavisinin de onemli bir parcasını oluşturmaktadır.
Tedavi surecinde gelişen komplikasyonlar genellikle cevre dokuların tumor nedeniyle zarar gormesinden meydana gelmektedir. Kanserli metabolizmada cok yonlu değişlikler ortaya cıkmaktadır. Uygulanan kanser tedavileri hastanın beslenmesi uzerinde ciddi değişiklere neden olurken diğer yandan da metabolizma uzerinde ceşitli olumsuz etkilere neden olmaktadır. Tumor kitlesinin buyumesi besin alımının azalmasına ve malnutrisyona neden olmaktadır. Tumorun buyume hızı ve yayılımı genel olarak metabolik semptomları ağırlaştırmakta ve ceşitli sistemik değişikliklere neden olmaktadır.
Kemoteropatik ajanlar tum hucrelerde etkilidirler, bunun bir sonucu olarak besin alımı ve beslenme durumu olumsuz etkilenmektedir. Genel olarak beslenme ile ilgili yan etkiler miyelosupresyon (notrofil, trombosit, kemik iliği uretiminin baskılanması), anemi, bulantı, kusma, iştahsızlık, mukozit, tat ve koku değişiklikleri, ağız kuruluğu, yutma gucluğu ve bağırsak fonksiyonlarının duzensizleşmesi olarak gorulmektedir.
Kemoterapi sırasında hastalarda gorulen beslenme ile ilişkili problemler, hastaların tedavi sureclerini ve yaşam kalitelerini olumsuz yonde etkilemektedir. Yaşanan komplikasyonlara gore hastalar değerlendirilip semptomatik beslenme tedavisi klinik beslenme tedavisinde, ozellikle kanser hastalarında sıklıkla kullanılmaktadır.
Unutulmaması gereken nokta alternatif tedavilerde kullanılan karışımların verilen tıbbi tedavi ile etkileşimi olabileceği ya da allerjik reaksiyonlara neden olabileceğidir. Kemoterapotik ajan ile bitkisel takviyelerin olası etkileşimi sonucunda kemoterapotik ajanların etkisi azalabilmekte / artabilmekte veya adverse etki riskini arttırmaktadır.
Radyoterapi alan hastalarda beslenme sorunları kemoterapide olduğu gibi semptomatik yaklaşımla cozumlenmektedir. Tedavinin verildiği bolge, tedavi dozu, eşlik eden kemoterapi veya cerrahi mudahale, kullanılan ilaclar, hastanın beslenme durumu ve eşlik eden hastalıklarına gore planlama yapılmaktadır. Semptomun şiddetine ve etkilerine gore beslenme desteği verilebilmekte ve spesifik besin oğelerinden yararlanılmaktadır.
Tedavi suresince beslenme durumunu etkileyen pek cok etken sonucunda malnutrisyon, anoreksiya, sarkopeni ve kaşeksi ortaya cıkmaktadır. Kanser anoreksiya-kaşeksi sendromu onkolojik hastaların yaklaşık yarısında gorulen ve kotu prognoza neden olan bir sendromdur. Hastalarda genellikle kilo kaybı, lipoliz, kas tukenmesi, kronik mide bulantısı, inflamasyon ve halsizlik gorulmektedir.
Tumor tipi ve hastalığın aşamasına bağlı beslenme durumunu etkilemektedir. Gastirik, ozefagiyel ve pankreatik kanser hastalarında malnutrisyon sıklığı diğer kanser turlerine gore daha sık gorulmektedir. Baş-boyun kanserleri ve ust sindirim sistemi kanserlerinde tanı anında şiddetli beslenme bozukluğu ile karşılaşılmaktadır.
Tumorun ve tedavinin katabolik etkileri nedeniyle onkolojik hasta grubunda beslenme bozukluğu nedeniyle hastaların tedavileri ve yaşam kalitesi olumsuz etkilenmekte, tedavi nedeniyle gercekleşen toksisiteye direncleri azalmaktadır. Bu nedenle beslenme durumunun tanımlanması onkolojik hasta populasyonunda hasta bakımının ayrılmaz bir parcasıdır.
Kanserli hastalara uygulanan tedavinin onemli bileşenleri olarak beslenme, uygulanan tedavinin şekline, kanserli dokunun bulunduğu bolgeye, kişinin ihtiyaclarına gore planlanması, hastanın yaşam kalitesini ve yaşam suresini olumlu etkilemektedir.
Kanser hastaları neleri tuketmemelidir?
Kanser teşhisi konulan birinin prensip olarak aşağıda yazılı yiyeceklerden uzak durmasında yarar var. Bunların bazılarına (beyazşeker) tam bir yasak koymalı, hastalar onlara mumkunse elini dahi surmemeli. Bazılarını (ekmek) yiyebilirler ama olculu, abartmaya kacmadan tuketmeliler. Listeyi daha da uzatabiliriz ama bu haliyle bile oldukca uzun zaten...
* Şeker ve şeker iceren -şeker eklenmiş- yiyecekler
* Her turlu şeker eklenmiş meyve suları ve diğer tatlı icecekler (meşrubatlar, kolalar, gazozlar)
* Fazla miktarda taze meyve suyu
* Her turlu ekmek, ozellikle beyaz ekmek, pastane urunu gıdalar, fırın mamulleri
* Her turlu fastfood besin, ozellikle kızartılmış olanlar (tostlar ve sandvicler dahil)
* Ambalajlı her turlu beyaz un, şeker ve/veya yağ iceren urun: Kraker, cips, biskuvi, galeta, grisini ve benzerleri
* Mısır gevreği, patates kızartması dahil her turlu kızartma, her turlu cikolata (bitter cikolatalar dahil)
* Her turlu makarna kurabiye, borek, corek, acma, poğaca
* İşlenmiş et urunleri, ozellikle de sosis, sucuk ev salam
* Tutsulenmiş et urunleri, fume balıklar
* Krema, şanti, suttozu eklenmiş her turlu besin
* Receller, şuruplar (diyet urunu olup olmaları fark etmiyor)
* Her turlu tatlandırıcı
* Hazır corbalar
* Alkol
* Bal, pekmez, meyve şurupları
Kanser hastaları guclu bir bağışıklık icin iyi beslenmeli
Kansere karşı hucresel duzeyde etkileri gosterilmiş olan sebze ve meyveler, her gun 2 oğunde duzenli olarak tuketebilir. Kabuklu elma, armut, muz, ananas, kivi, portakal, cilek, kayısı, limon şeftali, siyah uzum, brokoli, ıspanak, lahana, soğan, marul, yer elması, karnabahar, sarımsak, havuc, salatalık, domates, kırmızı biber, turp gibi sebzeler, zeytinyağı ile gunluk pişirilip gunde 5 -6 porsiyon olarak tuketilebilir. Mide şikayeti olmayan hastaların salata olarak ciğ halde tuketmelerinde bir sakınca yoktur. Sebzeler yenmeden once 4-5 kaşık elma sirkesi konulmuş suda bekletilmelidir. Yine pişirme esnasında; soğan ve sarımsak cok iyi kıyılmalıdır.
Kanser hastaları bunlara dikkat etmeli!
Doğal ve sağlıklı besinler, taze sebze ve meyveler gunluk olarak ana ve ara oğunlerde mevsimine uygun olarak tuketilmelidir.
Kemorterapi sırasında yanlış beslenme, mide şikayetlerinin yanı sıra aşırı kiloya da yol acar. Şekerli ve unlu gıdalar bunun en onemli nedenidir. Esmer şeker tercih edilmeli, beyaz ekmek yerine tam buğday unundan yapılmış cavdar ekmeği tuketilmelidir. Katı veya ic yağ, margarin kullanılmamalıdır.
Az miktarda ayciceği ya da zeytinyağı tercih edilmelidir.
Bol su icilmesi onemlidir.
Hastaların kemoterapi surecine girmeden once kullandıkları; tansiyon, kolesterol, şeker ya da başka kronik hastalıklara yonelik ilacları varsa, bunları kesinlikle bırakmamalıdır.
Kan sulandırıcı ilac kullanan hastaların ilacları da, onkoloji uzmanı tarafından duzenlenecektir.
Ortopedik yatak ve yastık tercih edilmeli, 8 saat uyunmalıdır.
Bulaşıklar elde değil makinede yıkanmalıdır.
Kanser hastaları bunlardan uzak durmalıdır!
Fazla sut ( gunde 1-2 bardaktan fazla) ani kan şekeri duşuşu ve yukselişi yaratacağından tavsiye edilmez. Onun yerine 250 gr – 500 gr arası yoğurt veya ayran cokelek olabilir.
Kırmızı et miktarı azaltılmalıdır. Protein; beyaz et, peynir, baklagil gibi diğer protein kaynaklarından alınmalıdır.
Aşırı yağlı ve ağır yemeklerden uzak durulmalıdır.
Şeker oranı yuksek gıdalar tercih edilmemelidir.
Narenciyelerden greyfurt, kemoterapi alan hastalarda, ilaclarla etkileşime gireceği icin kullanılmamalı, portakal ve mandalina tercih edilmelidir.
Yuksek dozda vitaminler kullanılmamalı, vitamin almadan once doktora danışılmalıdır.
İceriği bilinmeyen karışımlar asla tuketilmemelidir.
Meme tumorlu hastalar soya ve keten tohumu kullanmadan once mutlaka doktoruna danışmalıdır.
Kanser hastaları vucudu aşırı yormayan ve zevk alabilecekleri sporları tercih etmelidir.
Cilt kuruluğuna karşı bol su tuketmelidir. Suyun tadından rahatsız olan hastalar bitki cayları icebilir.
Telefon kanser hastaları icin sohbet aracı olmamalıdır. Kısa goruşmeler yapılmalı, kulaklık kullanılmalıdır.
Diz ustu bilgisayarı kullanırken, bilgisayarın masada olmasına dikkat edilmelidir.
Televizyon kumanda ile birlikte duğmesinden de kapatılmalıdır. Bu sayede radyasyon yayılımı engellenir.
Kanser hastaları MR ve tomografi cektirebilir. Hastalarının X ray cihazından gecmelerinde sakınca yoktur.
[h=2]Bursa Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kanser hastalarında beslenme
Sağlık0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kanser hastalarında beslenme