Vucudun denge durumundan sapan ve onu uyum sağlamaya zorlayan herhangi bir uyarana tepkisi stres olarak tanımlanmaktadır. Stres mutlaka kotu değildir, uyum sağlamanıza ve zararlı etkilerin ustesinden gelmenize yardımcı olur. Stres durumunda tum beden tetikte olur. Kalp atışı, nefes alma hızı ve kas gerginliği değişir. Bu nedenle stres sadece yararlı değil, aynı zamanda hayatta kalmak icin de gereklidir. Bir tehdit veya belirli bir sorunla karşılaştığınızda vucudunuzun verdiği tepkilere tekabul eden ve stresli durum sona erdiğinde kaybolan duruma akut stres denir. Beden tepki verir ve zihin de devreye girer. Stresli bir durumla karşılaştığınızda, durumu, tehdidin boyutunu değerlendirir ve muhakeme yaparsınız, sorunu cozmek veya olumsuz duygularınızı azaltmak icin harekete gecersiniz. Orneğin işe gitmek icin evden cıkıyorsunuz ve yağmur yağıyor. Planınızda olmayan bu değişikliğe karşı vucudunuzda kucuk değişiklikler yaşanabilir. Kalbiniz biraz daha hızlı atar, kaslarınız gerilir, nefesiniz hızlanır, kısacası kaynaklarınız bu sabah tehlikeyle yuzleşmek ve cozum bulmak icin seferber olur. Geri donup baktığınızda şemsiyenin koridorda sizi beklediğini gorurseniz, şemsiye, ıslanmayacağınızı bilmeniz anlamında “anti-stres” rolu oynar. Ote yandan, kalabalığın icinde şemsiye ile yurumenin ne keyifli ne de pratik olduğunu duşunurseniz yeniden stres ağır basabilir. Bu nedenle stres normaldir, ancak sorunlu hale gelebilen şey onun tekrarı, yoğunluğudur, yani kronik strestir. Stresli durumlar vucutta fiziksel bir sureci tetikler. Bu surec vucudunuzda stresli bir durumda gercekleşir: - Stresli bir durumda, beynin şakakların arkasında yer alan temporal lobundaki bir ic alarm sistemi olan amigdala sinir hucresi grubu, uyaranı (stresor) algılar ve tehlikeli olup olmadığına karar verir. - Tehlikeli gorurse kortizol (stres hormonu) uretmeye başlayan bobrekustu bezlerini uyarır. - Stres hormonunun bir sonucu olarak kalp atışı hızlanır, kalp atım hızı yukselir, tansiyon ve kan şekeri seviyesi yukselir. - Sonuc olarak, kaslara daha fazla kan girer ve kaslar gerginleşir. - Gozbebekleri genişler, duyular keskinleşir. - Sindirim sisteminin işleyişi yavaşlar, cunku artık buna ihtiyac yoktur ve bağışıklık sisteminin işleyişi de değişir. - Vucut saldırmaya veya kacmaya hazırdır. Eğer stresli durum ortadan kalkarsa, organizmanın işleyişi normale doner. Ancak modern cağda gunluk hayatın hızı, iş stresi, para yonetimi, sağlık vb. endişeler, her zaman etrafınızda gizlenen stresorlerdir. Ek olarak, ozellikle gergin hissetmediğinizde vucut bu durumları stres olarak algılayabilir. Orneğin, sigara icmek, UV radyasyonu, kirli hava ve hatta aşırı spor yapmak hucreleri strese sokar. Vucudunuz once surekli fiziksel ve zihinsel strese, surekli tehdit duygusuna uyum sağlamaya calışır, ancak zamanla rezervlerini tuketir, bu nedenle stresin fiziksel belirtileri stres hastalıklarını tetikler. Kronik stres ayrıca beynin yapısını da değiştirir. Kronik stres vucutta bircok farklı değişikliğe neden oalrak hastalıkları tetikler. Stresin neden olduğu hastalıklar genel olarak şunlardır: - Kas gerginliği ve omuz, boyun ve kafadaki kronik kas gerginliğinden kaynaklanan baş ağrısı - Astım veya akciğer hastalığı olanlar icin tehlikeli olabilen hızlı nefes alma, - Panik atak, - Stres hormonlarının (adrenalin, norepinefrin, kortizol) uretimi nedeniyle artan kalp hızı, yuksek nabız, yuksek tansiyon, - Dolaşım sisteminde kalp krizine yol acabilen iltihaplanmalar, - Adrenal bezlerde kortizol hormonu uretimi ve adrenal yorgunluk, - Bağışıklık sisteminin işleyişi azalır. Soğuk algınlığı, aynı zamanda ucuk ve hatta alerjiler daha sık hale gelir, - İc iltihaplar ve alerjiler otoimmun hastalıkları tetikleyebilir, - Karaciğer daha fazla glikoz uretir, diyabetin oncusu olabilir, - Mide ekşimesi veya asit reflu gelişebilir, - Mide bulantısı, mide ağrısı ve daha şiddetli vakalarda ulser gelişebilir, - Stres sindirimi etkiler, ishal, kabızlık ve şişkinlik gelişebilir, - Sinir sistemi aşırı calışır, daha cabuk yorulursunuz, ruh hali değişimleri, depresyon, uyku bozuklukları oluşabilir, - Erkeklerde testosteron uretimi azalır ve kortizol uretimi artar, erektil disfonksiyon, iktidarsızlık, sperm hucrelerinin kalitesi bozulur, - Kadınlarda adet dongusu etkilenir, PMS semptomlarını kotuleştirebilir ve cinsel istek azalır. Stres vucudun doğal savunma mekanizmasıdır. Sorun, bu stresin vucudu tetikte tuttuğu icin hayatınızda kalıcı hale gelmesiyle başlar. Adrenalin ve kortizol seviyeleri yukselir, kalp atış hızı artar ve metabolizma yavaşlar. Bu durum uzun vadede bircok hastalığa yol acabilir. İşte stresi azaltan 7 vitamin ve bitki. D3 vitamini D3 vitamini vucutta bir hormon oncusu gorevi gorur. Tum surecler icin gereklidir ve coğu insanın eksiklik yaşadığı besindir. D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini ve sinir sistemini zayıflatarak sinirlilik, ruh hali değişimleri, depresyon ve uykusuzluğa neden olur. Ayrıca D vitamini uzerine yapılan araştırmalar, duşuk D3 vitamini seviyeleri ile depresyon arasında acık bir bağlantı olduğunu gostermiştir. Yuksek D vitamini seviyelerinin kortizolun vucuttan atıldığı kanıtlanmıştır. D vitamini genel olarak sut, yoğurt, tereyağı, uskumru, ton balığı, somon, mantar, karaciğer ve yumurta sarısında bulunur. B vitaminleri B vitaminleri bir grup vitamindir, eksiklik durumunda sadece bir tur B vitamininin eksik olması nadirdir. B vitaminleri genellikle sinir sisteminin korunmasından sorumludur, eksikliği stres duzeylerinin artmasına, depresyona ve uykusuzluğa neden olabilir. B vitaminleri genel olarak esmer pirinc, arpa, darı, kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, sut, peynir, fasulye, mercimek, aycekirdeği, badem, koyu yeşil yapraklı sebzeler, turuncgiller, avokado ve muzda bulunur. Folik asit B vitaminleri arasında B9 vitamini, bir diğer adıyla folik asit oldukca onemlidir. Folik asit olmadan sinir sistemi duzgun calışamaz. Folik asit eksikliği ruh hali değişimlerine, ilgisizliğe ve depresyona neden olabilir. Folik asit, serotonin sentezindeki adımlardan birine onemli bir katkıda bulunur, bu nedenle yokluğunda beyindeki serotonin seviyesi azalır. Folik asit tuketerek, sağlık durumunuzu ve ruh halinizi onemli olcude iyileştirebilirsiniz. Folik asit iceren besinler genel olarak kuru fasulye, brokoli gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, pancar, turuncgiller, avokado, mercimek, yumurta, tahıllar, badem, fıstık, kereviz, muz, aycekirdeği, elma, uzum, dana ciğeri ve kırmızı ve beyaz ette bulunur. Limon otu Alternatif tıpta en hafif yatıştırıcı ve stres azaltıcı bitki olarak bilinen limon otunun anksiyete ve uykusuzluk icin tuketilmesi tavsiye edilir. Ana aktif bileşeni, stresle ilişkili hoş olmayan semptomlara karşı koyan rosmarinik asittir. Cay şeklinde alınabildiği gibi bir takviye olarak da alınabilir. Ayrıca sinirsel kalp şikayetlerini hafifletmek icin uygun olduğu bilinmektedir. Alıc Alıc sadece kalp ve dolaşım sisteminin sağlığını desteklemekle kalmaz, aynı zamanda merkezi sinir sistemi uzerinde de faydalı bir etkiye sahiptir. Ustelik sinirsel kaynaklı kalp şikayetlerine karşı alıc cok etkilidir. Anksiyeteyi giderir ve ayrıca menopoz sırasında ruh hali değişimlerinde kullanılabilecek stres azaltıcı bir bitkidir. Adaptojenik otlar Ginseng, ashwaghanda veya gul koku gibi adaptojenik otların ozelliği, vucudun işleyişini dengelemeleri, yani yetersiz calışan organları uyarmaları ve fazla calışan organları dizginlemeleridir. Bu sayede vucutta bir denge oluşturarak yaşanan fiziksel ve zihinsel strese uyum sağlanmasını kolaylaştırırlar. Magnezyum Gunumuzde duşuk magnezyum seviyesi ve hatta magnezyum eksikliği oldukca yaygın bir sorundur. Bu da tansiyonu artırır, boyun ve sırt kaslarını sıkılaştırır ve ayrıca baş ağrısına da neden olabilir. Magnezyum genel olarak kabak cekirdeği, keten tohumu, susam, badem, kaju, yer fıstığı, pazı, kabak, ıspanak, brokoli, salatalık, kereviz, şalgam, mercimek, fasulye ve nohutta bulunur.