1.Taş (Batı Cephesi)
Ben Bilge Tonyukuk'um. Cin ulkesinde doğdum. Turk milleti Cin'de tutsak idi. Turk milleti hanını bulmayınca Cin'den ayrıldı, han sahibi oldu. Hanını bırakıp yine Cin'e tutsak duştu. Tanrı şoyle demiş: Han verdim, hanını bırakıp tutsak duştun. Tutsak duştuğun icin Tanrı oldurdu. Turk milleti oldu, bitti, yok oldu. Turk Sır milletinin yerinde boy kalmadı.
Ormanda, dışarıda kalmış olanlar toplanıp yedi yuz er oldular. İki boluğu atlı idi, bir boluğu yaya idi. Yedi yuz kişiyi idare edenlerin buyuğu şad idi; danışman ol dedi, danışmanı ben oldum, Bilge Tonyukuk. (Şadı) kağan mı yapayım diye duşundum. Arık boğa ile semiz boğa arkada oldukca; semiz boğa mı, arık boğa mı bilinmezmiş diye duşundum. Bunun uzerine, Tanrı akıl verdiği icin onu ben kağan yaptım.
İlteriş Kağan olunca, Bilge Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ile İlteriş, guneyde Cinli'yi, doğuda Kıtay'ı, kuzeyde Oğuz'u pek cok oldurduler. Danışmanı, yardımcısı ben idim.
Cogay'ın kuzeyi ile Kara Kum'da oturuyorduk.
1.Taş (Guney Cephesi)
Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin karnı tok idi. Duşmanımız cevremizde ocak gibi idi, biz ateş idik.
Boyle otururken Oğuz'dan casus geldi. Casusun sozu şoyle idi: Dokuz Oğuz boyu uzerine kağan oturmuş; Cin'e Kunı Sengun'u gondermiş; Kıtay'a Tongra Esim'i gondermiş. Şu haberi gondermiş: Azıcık Turk (Kokturk) boyu var; fakat kağanı yiğit, danışmanı bilgili. Bu iki kişi var oldukca seni, Cinliyi oldurecek, diyorum; doğuda Kıtay'ı oldurecek, diyorum; beni, Oğuz'u mutlaka oldurecek diyorum. Cinli, sen guney yonunden saldır; Kıtay, sen doğu yonunden saldır; ben de kuzey yonunden saldırayım; Turk Sır boyunun yerinde hic kimse kalmasın; mumkunse hepsini yok edelim, diyorum.
Bu haberi işitince gece uyuyasım gelmedi, gunduz oturasım gelmedi. Bunun uzerine kağanıma arza cıktım. Şunu arz ettim: Cinli, Oğuz, Kıtay... bu ucu birleşirse biz kalırız. Dıştan sarılmış gibiyiz. Yufka iken delmek kolay imiş, ince iken koparmak kolay. Yufka kalın olsa delmek zor imiş, ince yoğun olsa koparmak zor. Doğuda Kıtay'dan, guneyde Cin'den, batıda batılılardan, kuzeyde Oğuz'dan gelecek iki uc bin askerimiz var mı acaba? Boyle arz ettim.
Kağanım, ben Bilge Tonyukuk'un arzını işitti, gonlunce idare et dedi. Kok Ong'u ciğneyerek Otuken ormanına doğru orduyu sevkettim. İnek ve yuk arabalarıyla Togla'da Oğuz geldi. Uc bin askeri varmış. Biz iki bin idik. Savaştık. Tanrı yarlığadı, yendik. Irmağa dokulduler. Pek coğu da dağıttığımız yerde oldu.
Ondan sonra Oğuz tamamıyla geldi. Turk milletini Otuken yerine, beni, Bilge Tonyukuk'u Otuken yerine yerleşmiş diye işiten guneydeki millet; batıdaki, kuzeydeki, doğudaki millet geldi.
1.Taş (Doğu Cephesi)
İki bin idik. İki ordumuz oldu. Turk milleti yaratılalı, Turk kağanı tahta oturalı Şantung şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gonderdim. Şantung şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi uc şehir zaptettiler. Uykularını burada bırakıp seferde yatıp kalktılar.
Cin kağanı duşmanımız idi. On Ok kağanı duşmanımız idi. Kırgızların guclu kağanı da duşmanımız oldu. Bu uc kağan anlaşıp Altun ormanında birleşelim demişler. Şoyle anlaşmışlar: Doğuda Turk kağanına doğru sefere cıkalım demişler. Eğer biz uzerine yurumezsek, eninde sonunda o bizi, kağanı yiğit, danışmanı bilgili olduğu icin, eninde sonunda o bizi mutlaka oldurecektir. Ucumuz birleşip uzerine yuruyelim, hepsini yok edelim demişler. Turgiş kağanı şoyle demiş: Benim milletim oradadır demiş, Turk (Kok-turk) boyu yine karışıklık icindedir, Oğuz'u yine dardadır demiş.
Bu sozleri işitince gece yine uyuyasım gelmiyordu, gunduz yine oturasım gelmiyordu. O zaman duşundum. İlkin Kırgız uzerine yurusek daha iyi olur dedim. Kogmen yolu tek imiş; kapanmış diye işitip bu yoldan yurumek olmaz dedim. Kılavuz istedim. Collu Az eri buldum. Az ulke (sinde), Anı bel (inde bir yol var) mış; bir at yolu imiş, onunla gitmiş. Onunla konuşup bir atlının gitmiş olduğunu oğrenince bu yolla gitmek mumkun dedim. Duşundum ve kağanıma;...
1.Taş (Kuzey Cephesi)
...arz ettim.
Ordu yuruttum. At in dedim. Ak Termil'i gecince at bindirdim. At uzerine bindirip karı sokturdum. Sonra atları yedeğe aldırıp yaya olarak ve ağaclara tutuna tutuna yukarı cıkarttım. Ondeki eri capraz yuruterek ağac olan tepeyi aştık. Yuvarlanarak indik. On gecede yandaki engeli dolaşarak gittik. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı. Bunalıp "kağan, yetiş" demiş. Anı suyuna vardık. O sudan aşağı gittik. Yemek icin attan iniyor, atı ağaca bağlıyorduk. Gece gunduz dort nala gittik. Kırgızları uykuda bastık. Uykularını mızrakla actık. Hanı, ordusunu topladı; savaştık ve yendik. Hanlarını oldurduk. Kırgız boyu kağana teslim oldu, baş eğdi. Geri donduk, Kogmen ormanını dolaşarak geldik.
Kırgız’dan doner donmez Turgiş kağanı'ndan casus geldi. Haberi şoyle idi: Doğudan kağana sefer edelim. Biz yurumezsek onlar bizi, kağanı yiğit, danışmanı bilgili olduğu icin eninde sonunda onlar bizi mutlaka oldurecek, demiş. Casus, Turgiş kağanı cıkmış dedi, On Ok boyu eksiksiz cıkmış dedi: Cin ordusu da varmış.
Bu haberi işittiğimiz sırada katun (kralice) vefat etmişti. Kağanım, ben eve ineyim, onun yoğ torenini yapayım dedi. Orduya “gidin Altun ormanında oturun” dedi. “Ordunun başında İni İl Kağan, Tarduş şadı gitsin” dedi. Bilge Tonyukuk’a, bana şunları soyledi : “Bu orduyu ilet” dedi, “ben sana ne soyleyeyim. Kararı istediğin gibi ver” dedi; “gelirse goreceği var, gelmezse haberciyi ve haberi alarak otur” dedi.
Altun ormanında oturduk. Uc casus geldi. Haberleri bir: Kağan orduyu cıkardı. On Ok eksiksiz cıktı. Yarış ovasında toplanalım demişler. Bu haberi işitince haberi kağana yolladım. Handan haber geldi: “Oturun, oncuyu ve nobetciyi iyice duzenleyin, baskın yapmayın” demiş. Bogu Kağan bana boyle haber yollamış. Apa Tarkan’a ise gizli haber gondermiş. Bilge Tonyukuk kotudur, kindardır; yanılır; orduyu yurutelim diyecek; kabul etmeyin.
Bu haberi işitince ordu yuruttum. Altun ormanını yol olmaksızın aştık. İrtiş ırmağını gecit olmaksızın gectik. Gece de yol aldık ve Bolcu’ya şafak sokerken ulaştık.”
2.Taş (Batı Cephesi)
“Haberciyi getirdiler. Sozu şoyle idi: Yarış ovasında yuz bin asker toplandı dedi. Bu sozu işitince beyler, hep birlikte geri donelim, zayıfın utancı daha iyidir dediler. Ben şoyle dedim; ben, Bilge Tonyukuk: Altun Ormanını aşarak geldik, İrtiş ırmağını gecerek geldik. Gelenler yiğit dediler duymadılar; tanrı, Umay, mukaddes yer su uzerine cokuverdi. Nicin kacıyoruz? Cok diye nicin korkuyoruz? Azız diye nicin kendimizi kucumsuyoruz? Hucum edelim dedim. Hucum ettik ve yağmaladık.
İkinci gun ateş gibi kızıp geldiler. Savaştık. Bizden iki ucu, yarısı fazla idi. Tanrı yarlığadığı icin cok diye korkmadık ve savaştık. Tarduş şadına kadar kovalayıp dağıttık. Kağanını tuttuk; yabgusunu, şadını orada oldurduk. Elli kadar er yakaladık. Hem o gece halkına haber gonderdik. O haberi işitip On Ok beyleri, halkı hep geldi, baş eğdi. Halkın birazı kacmıştı. Gelen beyleri ve halkı duzenleyip toplayarak, On Ok ordusunu yuruttum. Biz de yuruduk. Anı’yı gectik. İnci ırmağını gecerek Tinsi oğlu denen ebedi Ek dağını aşırdım.”
2.Taş (Guney Cephesi)
Demir Kapı’ya kadar gittik. Oradan geri donduk. İni İl Kağan’a... Tacikler, Toharlar... ondan berideki Suk başlı Soğdak kavmi hep gelip baş eğdi.
Turk milletinin Demir Kapı’ya , Tinsi Oğlu denen dağa ulaştığı hic vÂki değildi. O yere, ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım icin sarı altın, beyaz gumuş, kızıl yak okuzu, eğri deve, mal sıkıntısızca getirdik.
İlteriş kağan, bilgisinden dolayı, yiğitliğinden dolayı Cin ile on yedi defa savaştı. Kıtaylarla yedi defa savaştı. Oğuzlarla beş defa savaştı. Bu savaşlarda da danışmanı hep ben idim. Kumandanı da yine ben idim. İlteriş Kağan’a, Turk’un hakim kağanına, Turk’un bilgili kağanına.”
2.Taş (Doğu Cephesi)
Kapağan Kağan... Gece uyumadı, gunduz oturmadı. Kızıl kanımı dokerek, kara terimi akıtarak işimi gucumu hep ona verdim. Onculeri yine uzaklara gonderdim; hisarları, gozculeri coğalttım; basılan duşmanı getirdim; kağanım ile seferlere cıktık. Tanrı korusun, bu Turk milletinin icinde silahlı duşman dolaştırmadım, damgalı at koşturtmadım. İlteriş Kağan kazanmasaydı, onun ardından ben kazanmasaydım il yine, millet yine yok olacaktı. O kazandığı icin, ardından ben kazandığım icin il yine il oldu, millet yine millet oldu.
Ben artık yaşlandım, kocadım. Her hangi bir yerdeki kağan sahibi bir millete benim gibisi olsa ne sıkıntıları olabilir?
Turk Bilge Kağan ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.”
Vezir Tonyukuk KitÂbesi'nde Yazılanlar (Gunumuz Turkcesi ile)
Tarih0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Kültür
- Tarih
- Vezir Tonyukuk KitÂbesi'nde Yazılanlar (Gunumuz Turkcesi ile)