Sofya taraflarından bir Bulgar koylusudur. Ruscuk ayanından Celebi Mehmet Ağa'nın ciftlik corbacısı yani amele başı olup İslÂmiyet'i kabul ettikten sonra İstanbul'a


gelip yeniceri ocağına girerek ocak corbacılarından (boluk veya orta kumandanı) Kilerci Mustafa Ağa'ya intisab etmiştir.
Mustafa Ağa 1161 Safer -1748 Şubat'ta birinci defa yeniceri ağası olunca Mehmet Ağa'yı corbacı yapmıştır. Mustafa Ağa bir sene sonra azledilip kul kethudası Hasan Ağa onun yerine ağalığa gelmesiyle Mehmet Ağa îdam edileceğinden korkarak kacmış ve efendisinin 1163 H. - 1750 M.'de ikinci defa yeniceri ağası tayini uzerine corbacılığı yeniden elde etmiştir.
Mehmet Ağa bundan sonra ocak kanunu uzere sırasıyla yukselerek cavuş


başcavuş ve 1182 H. - 1768 M. Osmanlı-Rus seferinde Edirne ağası olup oradan İstanbul'a


davet edilerek sekban başılığa tayin edilmiştir.
Daha sonra kul kethudalığı ile orduda bulunan Mehmet Ağa


ocak erkÂnının yeniceri ağası Kapıkıran Mehmet Ağa'dan memnun olmamalarından dolayı onun azliyle 20 RebiulÂhır 1184 -13 Ağustos 1770'te yeniceri ağalığına getirilmiş ise de


işinde ağır hareketi ve o makama ehil olmadığı soylenerek uc bucuk ay sonra


yani 8 Şaban - 27 Kasım'da azil ile Tekirdağı'nda ikamete memur edildi ve sonra da İstanbul'da


hanesinde oturmasına musaade olundu. Ocakların muharebeden sonra İstanbul'a gelmeleri uzerine Mehmet Ağa


ikinci defa sekbanbaşı ve 1191 Muharrem 1777 Şubatta da ikinci defa yeniceri ağalığına tayin edilip 8 Şaban 1192-1 Eylul 1778 de DÂrendeli Mehmet Paşa'nın yerine sadrÂzam oldu.
Mehmet Paşa'nın sekban başılıkta ve ağalıkta hizmeti gorulduğunden dolayı bir iş başarır diye sadarete getirilmişti; fakat bu da selefleri gibi silÂhtarın mudahalesiyle bir iş başarmaya muvaffak olamadı ve bir sene bir gun sadrÂzam olduktan sonra 9 Şaban 1193-22 Ağustos 1779'da azledilerek musaderesiz olarak Bozcaada'ya gonderildi; az sonra Hanya muhafızlığına tayin olundu; fakat emekliliğini istemesi uzerine 1193 Zilkadesi başlarında (1779 Kasım) emeklilikle Gelibolu'da oturmasına musaade edildi.
1197 Muharrem -1782 Aralık'ta Halil HÂmid Paşa'nın sadrÂzam olmasını muteakip Kalafat Mehmet Paşa'nın vezirliği devam ettirilerek Belgrat muhafızlığına tayin edildi ve burada iken Âm olarak emekli olup on sene daha yaşadı ve 1207 H. - 1792 M. de Gelibolu'da ansızın vefat etti.
HÂdikatu'l-Vuzera zeyli'nde Musluman olarak olmesinden başka bir hayırlı işi olmadığı




uysal ve insan suretinde bir muşekkel hayvan


sukuti ve postunu doldurmuş numayişli bir vezir olarak tavsif edilmektedir.
Kalafat Mehmet Paşa


okur yazar olmadığından


devlet esrarına dair hatt-ı humÂyunlar ellerde gezdiğinden ve bundan başka sadrÂzam olduğundan beri sık sık vukua gelen yangınlardan İstanbul'un dortte biri yandığından dolayı halk arasındaki dedikodu azlini cabuklaştırmıştır. sakin