Turkiye, Bartın'daki Amasra ilcesindeki Turkiye Taşkomuru Kurumu (TTK) Amasra Muessesesine ait maden ocağında yaşanan patlama ile sarsıldı. Patlamada 41 madenci şehit oldu. Yaşanan facianın ardından gozu yaşlı aileler kaldı. Patmalada 31 yaşında yaşamını yitiren işci Suat Demirkıran'nın ailesi de onlardan biri. Demirkıran'ın annesi Minire Demirkıran, oğlunun ayakkabılarını elinden bırakmıyor. Maden işcisinin 72 yaşındaki annesi Minire Demirkıran, AA muhabirine, oğluyla en son pazartesi gunu konuştuklarını soyledi. Oğlunun cuma akşam vardiyasına gittiğini anlatan anne Demirkan, "İşe gitti, akşam acı haber geldi. Ablası aradı. 'Ne oldu kızım?' dedim. Sesinden anladım zaten. 'Ne oldu?' diye bağırdım. 'Anne ocakta patlama olmuş.' dedi. Ben kendimi kaybettim. Vardiyasını biliyordum ya. Sonra ne yaptım bilmiyorum. Atlayıp gittik Amasra'ya." diye konuştu. Oğlunun ayakkabılarını elinden bırakmayan anne Demirkan, eşinin de madenci olduğunu ve meslek hastalığından yaşamını yitirdiğini belirterek, "Ben cocuklarıma annelik ve babalık yaptım. Benim oğlum gule gule gitti, orada da gule gule dursun. Evlenme hayalleri vardı. Kız arkadaşıyla kendi aralarında şu saatte buluşalım, evlenmek icin goruşelim diye konuşmuşlar. O saat ileriye vurdu. Buluşamadı yavrum. Evini, arabasını aldı, Allah işini verdi, nasip olmadı. Yaşamadı, yaşayamadı, gun goremedi yavrum. Can dayanır mı buna." ifadelerini kullandı. Ağabey Murat Demirkıran da kardeşiyle en son bir gun once goruştuğunu ve kendisiyle her gun haberleştiğini aktardı. Kız kardeşini aradığını ve ses tonunun iyi gelmediğini anlatan Demirkıran, "Bir şey mi oldu?' diye sordum. Bana 'Ağabey ocakta patlama olmuş. Suat aynı vardiyada.' dedi. Zaten o anda başımdan vurulmuşa dondum. Hemen İstanbul'dan yola cıktım, buraya geldim." dedi. Demirkıran, sabah 5 gibi kardeşinin vefat haberinin verildiğini belirterek, şoyle devam etti: "Onu her aradığımda, 'Birader buraya gezmeye gel.' diyordu. Ben de ona 'Annemi de al buraya gel.' diyordum. Olmadı, nasip olmadı. Her fırsatta işiyle ilgili sorular sorardım, kardeşim bizim uzuleceğimiz, aklımızın kalacağı hicbir şeyi anlatmazdı bize. Bazen yoruldum derdi ama aklımızın onda kalacağı bir şey demezdi bize. Onu herkese sorabilirsiniz. Karıncayı bile incitmeyen birisiydi. Hic kimseye kotu bir sozu yoktu. Kimsenin kalbinin kırılmasını istemezdi. Normal hayatında nasıl guluyorsa şehit olduğunda da aynı şekildeydi. Aynı gulumsemesi, aynı bakışı, o şekildeydi."
Enişte Erdal Keskin de Suat Demirkıran'ın geleceğe dair hayalleri olduğunu ifade ederek, "Cuma gunu işe gitti. Cumartesi gunu kız arkadaşıyla buluşma planları vardı. İleriye yonelik hayallerini konuşacaklardı, 'Ne olur, nasıl olur?' diye ama olmadı, şehit verdik. Hayalleri yarım kaldı. Soylenecek fazla bir soz yok. Ailelerle tanışacaklardı, o kararı alacaklardı. O gun cok heyecanlıydı, gulerek işe gitti." şeklinde konuştu.