Kalp kapağında sarkma veya prolapsus nedir? Korkmalı mıyız ?Mitral kapakta cokme veya sarkma dediğimiz durum, "Mitral kapak" denilen kapağın bir veya her iki yaprağının kapanırken bir bombeleşme-kubbeleşme gostermesidir. Buna "Mitral Kapak Prolapsusu" adı verilir. Sebebi kapak yapraklarının veya bu yaprakların duz durmasını sağlayan bağlantı yapılarının, bazı doğumsal veya sonradan oluşan doku hastalıkları nedeniyle zayıflamış olmasıdır. Benzer şekilde diğer kapakların da prolapsusu olabilir.
Eski yıllarda, o zamanki kriterlere gore yapılan muayene ve EKO incelemelerinde cok sık olarak hatalı teşhis konulur ve toplumdaki sıklığı hakkında yuzde 30-40'lara varan rakamlardan, hatta her 3-4 kadından birinde rastlandığından bahsedilirdi. Yeni geliştirilen tanı kriterlerine gore ise toplumdaki sıklığı nispeten daha az olup, yuzde 3-5 arasında tespit edilmiştir.
Mitral kapaktaki sarkma yani prolapsus dediğimiz durumun iki şekli vardır.
Klasik tip: Bu olgularda kapakta sarkma yanında kalınlaşma, yapısal dejenerasyon ve geriye kan sızdırma durumu da vardır. Bunun derecesine bağlı olarak değişen cabuk yorulma, goğus ağrısı, carpıntı gibi belirtiler olabilir. Klasik tipteki bu olgularda geriye olan sızıntının ciddiyetine, kalbin kasılma gucune ve varsa eşlik eden ritm bozukluklarının tipi ve derecesine gore değişen bir risk artışı soz konusudur.
Tedavi, gunluk yaşama yonelik kısıtlamalar ve ameliyat gibi secenekler tamamen bu bozuklukların derecesine gore belirlenir. Kapağın durumuna gore birkac aydan başlayan aralıklarla kontrol onerilmektedir.
Onceleri, bu tipteki olguların diş cekimi veya benzer cerrahi girişim donemlerinde, kalp iltihabı (endokardit) riskine karşı ozel antibiyotik tedavilerini kullanmaları oneriliyordu. Yejni kılavuzlara gore ise buna gerek olmadığı anlaşılmıştır.
Klasik olmayan tip: Bu olgularda ise kapakta kalınlaşma, bozulma ve kapaktan geriye kayda değer bir kan sızıntısı yoktur, durum sadece kapaktaki sarkmadan ibarettir ve tamamen zararsızdır.
Bu tipteki prolapsus yani sarkma durumunu hastalıktan ziyade yapısal bir farklılık olarak algılamak daha doğru olur. Hastalık demiyoruz ama bu tipte kapağı olan insanların carpıntı, batıcı tipte goğus ağrısı, panik ve heyecan gibi durumlara diğerlerinden biraz daha yatkın oldularını biliyoruz. Kapağın bu durumunun zararsız olduğunu yukarıda belirtmiştim.
Bu tipteki sarkmanın calışmaya, basit sporlara, herhangi bir ameliyat olmaya, hamileliğe veya doğuma olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Bunu, bu sık rastlanan teşhisin neden olduğu tedirginlikleri gidermek bakımından onemle vurgulamak isterim. Kapağın zorlanmaması bakımından, kişilere sadece zorlamalı egzersizlerden ve halter gibi ağırlık ve kuvvete dayalı sporlardan uzak durmaları onerilmektedir.
Kapağında bu tipte sarkma bulunan kişilere, zararsız ama bazen ilerleyebilen bu durumları nedeniyle doktorun uygun gorduğu aralıklarla kontrolden gecmeleri onerilir. Takip aralığı bakımından 3-4 yıllık periyodlar uygundur.
Yine bu tip olgularda da diş cekimi veya benzer cerrahi işlemlerde ozel antibiyotik programlarına ihtiyac bulunmamaktadır.
Dr. Sinan Coşkun Turan

[h=2]İstanbul Kardiyolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]