İstanbullu olup fakir bir ailedendir. Babası oldukten sonra Buyuk Ayasofya evkafı kÂtibi Mehmet Efendi tarafından himaye edilmiş; tenasubu endamı ve sesinin guzel olmasıyla sarayda kiler odasına alınarak Darussaade ağası Hacı Beşir Ağa'ya muezzin olmuştu. Hacı Beşir Ağa
vefatından evvel I. Mahmut'a rica ettiğinden Ali
muezzin başılık ile hasodaya alınmış ve burada yukselerek 1164 H. - 1751 M.'de silahdar olmuştur.

Ali ağa'nın nufuzunu gostermesi III. Osman zamanında başlamış
devlet işlerini saraydan idareye kalkarak sadr-ı Âzamların nufuzunu hice indirmiştir. III. Osman
Hekimoğlu Ali Paşa'nın azli uzerine Ali Ağa'yı sadrÂzam yapmak istedi
fakat henuz sakalı olmadığını ve umuru sadarete vukufsuzluğunu duşunerek sadareti Naili Abdullah Paşa'ya verip bunu da sadarete aday olmak uzere vezirlikle nişancı tayin ederek geliri cok olan Aydın muhassallığını verdiği gibi
MuhsinzÂde sarayını da kendisine doşettirdi; filhakika Naili Abdullah Paşa'nın azli uzerine 16 Zilkade ve 24 Ağustos 1755'te Nişancı Ali Paşa vezir-i Âzam oldu.

Bıyıklı Ali Paşa'nın sadareti altmış uc gun surdu. Enderun halkından bazılarının bizzat pÂdişÃ‚htan duyduklarına gore yalan soylemesi
yolsuzluğa ve ruşvetciliğe kalkışması sebebiyle birden bire azil ve kapı arasına (sarayın orta kapısına) hapsedilerek derhal katledildi (19 Muharrem 1169 - 25 Ekim 1755). Katlinden iki saat sonra Sultan Osman acele edip oldurduğune pişman olmuştur. Kabri Uskudar'da Seyyid Ahmed Jeresi'ndedir.

ŞamdanizÂde
Muriu't-Tevarih isimli eserinde SilÂhdar Ali Paşa'nın III. Osman uzerinde etkili olduğunu ve Bahir Mustafa Paşa'yı azlettirerek Hekimoğlu Ali Paşa'yı sadarete sevkettiğini ve turlu turlu iftiralarla onu da azil ve surgun ettirip Naili Abdullah Paşa'yı da atlattıktan sonra sadarete geldiğini beyan ederek
pÂdişÃ‚hın Hekimoğlu ve Naili Abdullah Paşalar hakkında Bıyıklı Ali Paşa'nın yapmış olduğu iftiralara vakıf olarak kendisini azl ve kati ile Hekimoğlu Ali Paşa'yı Mısır valisi yaptığını yazmaktadır.

Vakanuvis Vasıf
Bıyıklı Ali Paşa'nın gosterişli
mehib
tenasub-i endam sahibi olduğunu beyan ile kibir ve gururunu ve garezkÂrlığını yazdıktan sonra bir hayırsever tarafından iyi yola sevk edilse idi kendisinden istifade olunacak kabiliyette olduğunu soylemektedir