osmanlı padişahları albumu
Fatih Sultan Mehmed, fetih siyaseti, imparatorluğun yapısı( bircok milleti icinde barındırması yonunden), devletin sınırlarının genişlemesi ve bu geniş sınırlar icinde merkeze bağlı bir yonetim anlayışı cercevesinde siyasî, iktisadî, askerî, hukukî ve sosyal acıdan onemli değişiklikler yapmıştır.
Fatih, iktidarını guclendirmek amacıyla devşirme sistemini etkin kılma gibi bir amac gutmuştur. Fatih'in ilk işlerinden biri vezir-i Âzamı Candarlı Halil Paşa'yı tasfiye etmek olmuştur. Doneminde, birkac istisna haric vezir-i Âzamlarını kendisine sıkı sıkıya bağlı kalacak kimselerden secmiştir. Fatih, bu siyasetiyle devlet idaresinde iktidarına engel olabilecek eski ailelerin nufuzlarını da kırmıştır.
Fatih, devletin diğer kademelerinde de devşirme sistemini etkin kılmaya calışmıştır. Bu amacla, merkezde ve padişaha bağlı bir ordu olan kapıkulu ordusunu duzenlemiş ve guclendirmiştir.
Fatih doneminde, devletin idaresinde ve orduda devşirmelerin hakim duruma gelmeleri her alanda gorulebilir. Bu durum fatihten sonra da uygulanmış XVI. yuzyılda en ust seviyesine cıkmıştır .
Fatih doneminin en onemli gelişmelerinden biri de, devletin askerî-siyasal acıdan guclendirilmeye calışılmasıdır. Devlete ait mirî arazinin, savaşlarda yararlılığı gorulen, devlete hizmette bulunan gazilere, askerlere ve diğer devlet gorevlilerine belirli yukumlulukler karşılığında Osmanlılarda daha ilk donemlerden itibaren verildiği bilinmektedir. İlk zamanlarda temlik olarak verilen bu topraklar, bazı savaş beylerinin guclenmesini sağlamıştır. Fatih, Anadolu topraklarını elden geldiğince tımara cevirmeye calışmıştır. Fetihlerde askere buyuk ihtiyac duyulması arazi rejiminin durumunda ve tımarın yayılmasında onemli bir etken olmuştur . Fatih, devletin kontrolunden cıkmış olan, rivayetlere gore, 20.000'den fazla koy ve mezra vakıf veya mulk olmaktan cıkarmış sipahilere dağıtmıştır. Bu durum tımarlı sipahinin artmasını ve doğal olarak ordunun guclenmesini sağlamış ve bu mulkler uzerindeki nufuzlu ailelerin de gucleri kırılmıştır. Ancak kendisinden sonra gelen II. Bayezid bu siyasetin tersi yonde hareket ederek, bu vakıf ve mulk arazileri sahiplerine geri dağıtmıştır. Fatih, hem merkezî yonetimi guclendirmeye calışmış hem de Turkmen beyliklerinin iktidarı tehdit etmeyecek şekilde tımarları koruyarak bir denge politikası izlemiştir.
Fatih doneminde meydana gelen gelişmelerden biri de hukuk alanında olmuştur. Fatih donemi, Osmanlı hukukunun ortaya cıkışında donum noktası olarak gosterilmektedir. İstanbul'un fethi ile sınırsız bir otorite kazanmış, merkezî ve mutlak imparatorluğu kurması ile de, bu otoritesini, hukukta yaptığı yeniliklerle tam olarak gercekleştirmek istemiştir. Fatih, cıkarmış olduğu kanunlarla orfî hukuku hakim kılmıştır.
Fatihin cıkarmış olduğu kanunname, biri devlet teşkilatı, diğeri idare, maliye ve ceza sahalarına ait sistemleştirilmiş ve resmî bir kanunlar toplamıdır.
TeşkilÂt kanunu, Fatih tarafından toplatılmış ve kendisi tarafından duzenlemeler yapılarak ilan edilmiştir. Bu kanunnamede, devlet memurlarının mertebelerinden, teşrifat kurallarından ve devlet memurlarına maaş olarak verilecek dirlik dağıtımından bahsedilmektedir. Devlet teşkilatına ait hususları kapsayan bu kanunname, orfî kanunları icermektedir. Osmanlı Devleti merkez teşkilatında ilk sırada yer alan Divan-ı Humayunun teşrifat kurallarının duzenlenmesi ilk kez bu kanunnameye gore yapılmıştır .
Kaynağı ve dayanağı padişah iradesi olan orfî kanunlar, padişah fermanı şeklinde cıkarılmakta ve gecerliliği sadece cıkaran padişah donemini kapsayıp, sonraki padişah doneminde o donemin padişahının iradesine kalmaktadır. Fatih, cıkarmış olduğu bu kanunların atası ve dedesi kanunları olduğunu, bunun yanında kendisinin dahi kanunu olduğunu belirtmiş ve ayrıca kendisinden sonra gelenleri de bu kanuna bağlamak istemiştir .
İkinci kanunname olan reÂy kanunu da teşkilat kanunu gibi daha eski kanunları icermektedir. Dort kısımdan oluşan bu kanunnamenin ilk uc kısmını ceza, dorduncu kısmını da vergi kanunları oluşturur. Vergi kanunları imparatorluğun değişik yerlerinde ve farklı zumreler uzerinde değişiklik gostermesine karşın , ceza kanunnamesi imparatorluğun her yerinde ve her sınıf uzerinde gecerli olan bir kanundur.