Literaturde doğumsal kalca cıkığı olarak bilinen hastalık, Klisic’in 1980′li yılların sonunda ortaya attığı terimle gelişimselkalca displazisi (GKD) olarak soylenmeye başlamış ve bu terim kabul gormuştur. Her ne kadar literaturde Kalca Displazisi olarak soylenedursa da halk arasında halen kalca cıkığı olarak bilinmektedir.
Temel sorun kalca ekleminde uyluk kemiği baş kısmının leğen kemiğindeki canak kısmını ceşitli nedenlerden dolayı ortalayamaması ve canakla baş kısmının ilişkisini bozulması, bozuk olan bu zeminde de her iki yapının şeklinin de buyume ile beraber doğal yapısını kaybetmesidir.
Kalca cıkığı ulkemizde sık gorulmekte olup ozellikle tanısının konulmasında oluşabilecek gecikme hastanın ve ailesini sosyoekonomik olarak kotu şekilde etkilenmesine neden olmaktadır. Gunumuzde kalca protezi konan hastaların %9-10′unda kalca cıkığı oykusu mevcuttur, ulkemizde doğan her 1000 cocuktan 15’inde kalca cıkığı ya da kalca cıkığı riski bulunmaktadır. Kalca cıkığının doğumsal değil gelişimsel olduğunun anlaşılmasıyla birlikte tedavisinden ziyade onlenmesinin daha onemli olduğu gorulmuştur. Kalca cıkığı erken tanı konulduğunda onlenebilen bir hastalıktır.
RİSK GRUBU ;
Makat gelişiyle doğan veya bir sure bu pozisyonda olan bebekler,
Ailesinde kalca cıkığı hikayesi olan bir akrabası olan bebekler,
Anne karnındayken bebeğin icinde bulunduğu, bebeği dış etkenlerden korumada onemli bir yeri olan amnios sıvısınınazaldığı durumlar,
Kundak yapılan bebekler,
Ayaklarında, boynunda eğriliği olan bebekler,
İlk kız cocukları,
Coğul gebelikler (İkiz, ucuz….gibi)
Doğumsal diz cıkığı veya doğumsal rekurvatum (aşırı geriye doğru bukulu olması)
Eklemlerde aşırı esneklik
Belirtileri nelerdir;
Maalesef yenidoğan doneminde belirtileri oldukca azdır. Bir coklarının zannettiği gibi kalca cıkığı ağrı yapmaz, aksine cok sinsi bir şekilde ilerleyerek kotu sonuclar ortaya cıkarır. Yenidoğan bebekler kalca ve dizlerini surekli bukulu tutarlar ama bir kalca cıkıklığı soz konusuysa bebekler bacaklarını uzatarak durabilirler. Deri kıvrımlarının fazla olması her zaman olmasa da kalca cıkığını işaret edebilir. Bebeğin altı değiştirilirken tesadufen bir “klik” sesi duyulabilir. Bir bacağındiğerinden uzun olması, yurume gecikmesi, yururken aksama belirtileri arasında sayılabilir. Bazen cok dikkatli anneler ozellikle erken donemde kalca cıkığından şuphelenerek bebeklerini bir doktora gotururler, hatta kalca cıkığını bilmese bile tuhaf bir durum olduğunu sezerek doktora danışan anneler vardır.
Doktorlarda ne kadar dikkat edip bir kalca cıkığı vakasından şuphelenseler de sadece muayene ile %30 lara varan bir oranda kalca cıkığını atlayabilmektedirler. Kalca cıkığını erken donemde tanı konulmasında altın standart 5 dakikada yapılacak basit bir kalca USG tetkikidir.
Kalca cıkığı tedavisi hastanın yaşına gore değişir. Erken tanı konan hastalar cerrahi dışı bandaj ve atellerle tedavi edilirken tanı geciktiğinde cerrahi girişim gerekir. Cerrahi tedavinin başarı oranı cerrahi dışı yonteme kıyasla duşuk, komplikasyon oranı ise yuksektir. Başarı şansı en yuksek tedaviler erken donemde yapılan tedaviler olduğundan kalca cıkığı’nda erken tanı hayati onem taşır.


[h=2]İstanbul Ortopedi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]