İhtişamlı bir devre haşmetli eserlerle muhur basan Mimar Sinan'ın ustalığıkalfalık donemi eseri olan Suleymaniye Camii'nde uyguladığı mimari inceliklerle de hayranlığa sebep oluyor.
Suleymaniye Camii’ndeki akustiği ici boş ve ağızları yere bakan şekilde kubbe duvarlarının icine yerleştirilen 65 adet kup sağlıyor. Camide aydınlatma icin kullanılan kandillerin isi is odasında toplanıyor. İs odasından caminin icine acılan 2 adet menfezden bakıldığında birinden "Allah" diğerinden de "Muhammed" yazılı levha goruluyor. Sanat tarihi uzmanı Prof. Dr. Doğan Kuban "Tasarım olarak cok guzel bir yapı. Butun İstanbul siluetini hÂl etkileylen bir tasarımı var" diyor. Cami imamı Mehmet Sevinc de "Ecdadımız her şeyi gelişiguzel değil ince hesaplara dayalı olarak yapmış. Coğu zaman biz bunları incelemekten değil seyretmekten bile aciz kalıyoruz" dedi.
İhtişamlı bir devre haşmetli eserlerle muhur basan Mimar Sinan'ın ustalığı kalfalık donemi eseri olan Suleymaniye Camii'nde uyguladığı mimari inceliklerle de dikkat cekiyor. Suleymaniye Camii'nin az bilinen mimari inceliklerine ilişkin bilgi veren cami imamı Mehmet Sevinc Kanuni Sultan Suleyman tarafından 1550 yılında Mimar Sinan'a yaptırılan caminin kulliyesi ile birlikte 1557 yılında tamamlandığını ve mimarisinde sergilenen ihtişamın Osmanlı İmparatorluğu'nun yukseliş donemindeki ihtişamla ortuştuğunu belirtti. Mimar Sinan'ın camide verilen vaazın duyulması icin akustik sistemi uzerinde calıştığını sesin bir noktadan cıkarak caminin her koşesine eşit şekilde dağılması icin caba gosterdiğini anlatan Sevinc usta mimarın bu gayeyle Anadolu'da kullanılan turşu kuplerinden ici boş 65 tanesini ağızları aşağıya bakar vaziyette ana kubbenin etrafındaki duvarlara yerleştirdiğini ve kuplerin aralarını da yumurtanın akıyla sıvadığını soyledi. Sevinc bir rivayete gore Mimar Sinan'ın akustiğin temini icin camide nargile ictiğini durum Kanuni Sultan Suleyman'a şikÂyet edilince padişahın hışımla gelip baktığını ve Mimar Sinan'a bunun sebebini sorduğunu Sinan'ın da "Sultanım bakınız bunun icerisinde tombeki yoktur sadece su vardır. Bu cektiğim zaman fokurdayan suyun sesinin kubbeye nasıl ulaştığı ve caminin her noktasına eşit vaziyette nasıl dağıldığını temin icin yaptığım bir calışmadır" diyerek calışmasıyla ilgili bilgi verdiğini anlattı.
İS ODASININ SIRRI
Suleymaniye Camii'nin diğer bir ozelliğinin de Mimar Sinan'ın ilk olarak buraya is odası yapması olduğunu kaydeden Sevinc yapıldığı donemde elektrik olmadığı icin caminin 275 adet kandil ve bunlara ek olarak mihrabın 2 yanına yerleştirilen dev mumlar ile aydınlatıldığını soyledi. Mimar Sinan'ın yanan mumlardan cıkan isin camiye zarar vermemesi icin orta kapının ustunde bir oda tasarladığını anlatan Sevinc kandillerden cıkan isin meydana gelen akımla mihrabın aksi yonune hareket ederek kapının ustunde dışarıya acılan 4 adet kucuk pencereden is odasına cekildiğini ifade etti. Sinan'ın hava akımının is odası yonune doğru olmasını sağlamak icin camiyi is odası merkezli yaptığını anlatan Sevinc bu odada biriken isle de murekkep elde edildiğini kaydederek "Bu murekkeple de o gunun siyasi dini idari butun fermanları yazılıyor. Sebebi ise butun bu el yazması eserler gibi onemli belgelerde bu murekkep kullanıldığı zaman herhangi bir akıcı maddenin dokulmesiyle yazılar kaybolmuyor. Kaybolması icin illa ki o kağıdın tahrip olması gerekiyor" dedi. Bunlara ek olarak is odasından caminin icine acılan 2 adet menfez bulunduğunu kaydeden Sevinc bu menfezlerden bakıldığında birinden sadece cami icindeki "Allah" yazılı levhanın diğerinden de "Muhammed" yazılı levhanın gorulduğunu belirtti. Bu durumun da yine ince bir hesapla ayarlandığı ifade eden Sevinc "Ecdadımız her şeyi gelişiguzel değil ince hesaplarla yapmış. Coğu zaman biz bunları incelemekten değil seyretmekten bile aciz kalıyoruz" dedi.
KUBBEYİ TAŞIYAN FİL AYAKLARI
Suleymaniye Camisi'nin 53 metre yuksekliğinde 265 metre capındaki merkezi kubbesini taşıyan fil ayaklarından 2'sinin Mısır veya şu anda Lubnan sınırları icinde kalan Baalbek'ten 2'sinin ise Afyonkarahisar'ın İscehisar ilcesinden getirildiğinin rivayet edildiğini soyleyen Sevinc Osmanlı doneminde bu fil ayaklarında kursulerin olduğunu ilim adamlarının buradan halka tefsir İslÂm hukuku hadis ve tasavvuf dersleri verdikleri anlattı.
ORUMCEK AĞINA KARŞI DEVE KUŞU YUMURTALARI
Dev boyutlardaki yapının temizliği icin gunumuzde de caminin ceşitli yerlerine konulan siyah deve kuşu yumurtaları olduğu belirten Sevinc camide ceşitli yerlere koyulan yaklaşık 60 adet deve kuşu yumurtası olduğunu bu yumurtaların asılı olduğu yerde en ust noktalarda bile orumcek ağı olmadığını gunumuzde de kullanılan deve kuşu yumurtalarının belli aralıklarla Vakıflar Genel Mudurluğu tarafından yenileriyle değiştirildiğini kaydetti. Sevinc Suleymaniye Camii'nde gorev yapmanın taşıdığı anlam sorulduğunda da "Muhteşem bir devletin muhteşem bir milletin mustesna bir ummetin ecdadının yaptırmış olduğu boyle bir camide gorev yapmak bizim icin hazzı huzuru ifadesi mumkun olmayan bir mutluluktur. Tek dileğim ve duam şudur; Allah bulunduğumuz yerlere bizi layık etsin. Onemli olan bu" dedi.
İSTANBUL’UN SİMGESİ
Sanat tarihi uzmanı Prof. Dr. Doğan Kuban Suleymaniye Camii'nin Osmanlı'nın en buyuk padişahı Kanuni Sultan Suleyman'ın yaptırdığı 2 buyuk camiden biri olduğunu anımsatarak "Suleymaniye Camii İstanbul'un da simgesel olarak en onemli yapısı. Bir kere cok buyuk boyutlu. Etrafında koca bir kulliye var. İstanbul'un butun sosyal işleri ile ilgili binaları barındıran bir kulliye. Tasarım olarak da cok guzel bir yapı. Butun İstanbul siluetini hÂl etkileyen bir tasarımı var" dedi. Mimar Sinan'ın burada bir is odası yaptığını ve orada isi topladığını soyleyen Kuban caminin mimari planında ozel acılar bulunduğunun iddia edilmesi ile ilgili olarak "O zaman yapıların statik hesapları diye birşey yoktu. Ozel acılar varsa bu da Sinan'ın kendisine secmiş olduğu oranlar olabilir. Ancak bunu bilmiyoruz" dedi.
CAMİNİN DİĞER OZELLİKLERİ
Suleymaniye Camii'nin mimarisindeki bir diğer ozellik de avlunun hemen solunda bulunan ve daha kucuk boyutta olan "Cevahir Minaresi". Evliya Celebi'den rivayetle caminin yapımının uzaması karşısında mali acıdan sıkıntı cekildiğini duşunen İran Şahı Tahmasb Han Kanuni Sultan Suleyman'a inşaatın devamı icin elmas ve değerli taşlar gonderdi. Kanunu Sultan Suleyman ise kendisini ofkelendiren bu hediyelere cevaben caminin her taşının bu taşlardan cok daha değerli olduğunu soyleyerek taşları mimarbaşına verdi. Mimarbaşı Sinan da bu taşları inşa ettiği cami minaresinin taşlarının icine yerleştirdi. Bu minare bu değerli taşları icinde barındırdığı icin "Cevahir Minaresi" diye biliniyor. Mimar Sinan'ın ana kubbesinde "Allah goklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun misali icinde cerağ bulunan bir kandil gibidir; cerağ bir sırca icerisindedir; sırca sanki incimsi bir yıldızdır ki doğuya da batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu oyle bir ağac ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu) Nur ustune nurdur. Allah kimi dilerse onu kendi nuruna yoneltir. Allah insanlar icin ornekler verir. Allah her şeyi bilendir" mealindeki Nur Suresi'nin yer aldığı camide bazı ayetlerin anlamları ile bağdaşan yerlere yerleştirildiği soyleniyor. Suleymaniye Camii icindeki olculerin de ebcet hesabına gore hesapladığı ifade ediliyor. Cami icindeki mesafeler olculduğunde butun mesafelerin ebcet hesabı ile "Allah" isminin katları olduğu minare yuksekliği kubbe capı gibi bazı uzunluk ve acılar birbirine orantılandığında "Pi" sayısı ya da dunya ekseninin eğim acısı olan 23 gibi rakamları verdiği soyleniyor.
Ramazan ayında tezyinat calışmaları başlayacak.
450 yıldır ayakta kalan ve Mimar Sinan'ın deyimi ile "Kıyamete kadar yıkılmayacak" olan Suleymaniye Camii'nde tezyinat calışmalarına başlanacak. Camide cok ciddi olmayan hasarların onarılması suslemelerin aslına uygun olarak yenilenmesi amacıyla yapılacak calışmalar icin yarın ihale yapılacak. Ramazan ayı ile beraber başlaması planlanan calışmaların Ramazan ayında camide ibadeti engellememek icin dışarıdan başlayacağı ifade ediliyor. Oncelikle son cemaat mahallinde ve avluda eskiyen yerlerin onarılacağı Ramazan sonrası ise ufak captaki tezyinat calışmalarının daha cok ana kubbenin sıvasındaki catlakların onarılması ile devam edeceği kaydediliyor. Caminin en onemli ozelliği olan akustiği sağlayan ana kubbede meydana gelen sıva catlakların onarılıp kubbe suslemelerinin aslına uygun olarak yapılacağı belirtiliyor. Ziyaretcilerin isimlerini yazarak tahrip ettiği is odası da elden gecirilecek yerler arasında bulunuyor.
Kaynak: Vakit
Suleymaniye'de Sinan dehası
Tarih0 Mesaj
●37 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kültür
- Tarih
- Suleymaniye'de Sinan dehası