Gunumuzde kadınlarımızın en buyuk korkularından biri meme kanseridir. Cunku bazı veriler bu kanser turu acısından oldukca urkutucudur.
Cunku Meme kanseri:
*Kadınlarda gorulen en sık gorulen tip bu kanserdir.
*Tum kanserlerin %25 ini, kadın kanserlerinin ise % 30 unu oluşturur.
*Her 8 kadından biri hayatının bir doneminde meme kanserine yakalanacaktır.
*Dunyada her 20 saniyede 1 kadına meme kanseri tanısı konmaktadır. Toplamda ise yılda yaklaşık 1,6 milyon kadına bu teşhis konmaktadır.
*Turkiye’de yılda 100 000 kadından 44 une bu teşhisi almaktadır.
*. Yeni tanı konulmuş hastalardan %5,5 inde (17 hastadan birinde),teşhis konulduğu anda bile vucudun herhangi bir yerine yayılmış olduğu gorulmektedir.
*Olume sebep olması acısından akciğer kanserinden sonra 2.sıradadır. Dunyada bir yılda 44 000 kadın meme kanserinden olmektedir.
*Erkeklerde de gorulur.100 meme kanseri hastasından biri erkektir.
Kimlerde Gorulur ?
En sık 40-59 yaşları arasında gorulur. 50 yaş uzerinde daha fazla olmakla birlikte genc yaşlarda da azımsanmayacak orandadır. 10 kadından ikisi 50 yaş altındadır.70 yaş uzerinde de gorulebilir.
Erkeklerde 1/100 oranında gorulebilmektedir.
Aşağıdaki risk faktorlerini taşıyanlarda daha fazla gorulmektedir:
Kimler Risk Altındadır ?
Bu risk faktorlerinden bazıları değiştirilemez, yani olmaması icin yapılacak bir onlem yoktur. Bir kısmı ise değiştirilebilen faktorlerdir.
[h=3]Meme Kanserine Neden Olan Riskler (Değiştirilemeyen Riskler) (prognostik faktorler)[/h]Kadın olmak
50 yaş ustunde olmak
Ailede meme,tiroid,prostat kanserli bir ya da birden fazla kişinin olması
12 yaşından erken adet olmak
55 yaşının ustunde menapoza girmek,
Herhangi bir sebepten dolayı ışına maruz kalmak,
BRCA1, BRCA2 genlerinin (meme kanseri yapan genler) mevcut olması
Bu risk faktorlerini taşıyan kişilerin onleme şansı yoktur. Fakat kontrollerini zamanında yaptırarak erken teşhis imkanı her zaman vardır.
[h=3]Alınması Gereken Onlemler (Değiştirilebilen Riskler)[/h]Doğurmamış ve emzirmemiş olmak,
İlk gebelik yaşının gec olması,
Şişman olmak (obezite),
Hormon tedavisi almış olmak (Ozellikle menopoz tedavisi),
Doğum kontrol haplarının uzun sureli kullanmak,
Alkol ve sigara kullanmak,
Hareketsiz bir yaşam tarzının olması.
Bu faktorleri değiştirmek kişilerin elindedir. Orneğin kişi kilo almayarak , alkol ve sigara kullanmayarak,spor yaparak riski bir miktar azaltabilir.
Erkeklerde Meme Kanseri Olur mu ?
Evet, erkeklerde de bu kanser gorulur. 100 meme kanserli hastanın biri erkektir. Erkeklerde rutin kontrol olmadığından, doğal olarak muayeneye gitmediklerinden genellikle gec safhada tespit edilirler. Ya kitle buyumuş olur,ya da cildi tuttuğunda yaralar acılmış olur, o zaman fark ederler .Teşhis ve tedavi prensipleri aynıdır.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir ?
Kitle:Hastaların coğunluğu kendilerinin tespit ettikleri beze (kitle) ile başvururlar. Meme icerisinde kolay hareket ettirilemeyen (fikse), duzensiz sınırlı kitle vardır.
Memelerde asimetrik şekil değişikliği: Memenin birinde ani bir buyume gorulebilir. Ya da biri diğerine gore yukarı cekilebilir, aşağı sarkabilir. Kolları yukarı kaldırınca ya da aşağı eğilince memelerde asimetri (biri diğerinden farklı) gorulur
Meme başı değişiklikleri ve akıntı: Meme başı iceriye doğru cekilmiştir yani ice doğru cokuktur veya başka tarafa doğru yonelmiştir. Meme başı ve cevresinin (areola) rengi değişebilir.Daha cok areolaya yakın yerleşimli, ana sut kanallarını tutan tumorlerde gorulur. Tedavide, ameliyatta meme ucunu (areola) korumak zordur.
Kanlı akıntı: Meme kanalları icerisinde gelişen tumorlerde ilk belirti olabilir. Kitle ele gelmeyebilir. Bu belirti ciddiye alınmalı ve tetkik edilmelidir. Meme ucunun sıkılmasıyla gelen berrak akıntıların onemi yoktur. Kanlı ve kendiliğinden gelen akıntının anlamı vardır.
Ciltte cekilme: Cilde yakın tumorlerde cildin tutulmasından dolayı ciltte cekilme, duzensizlikler gorulur.
Deride kızarıklık, damarlarda belirginleşme veya portakal kabuğu goruntusu: Cilt lenfatiklerinin (lenf damarlarının) tıkanmasından dolayı odem, kızarıklık ve portakal kabuğu gorunumu oluşur.
Koltukaltında ele gelen kitle: Memedeki kitle buyuk değilse ya da iri memede ve derinde olan tumorlerde koltuk altında beze ile hasta gelebilir. Bu durumda coğunlukla hastalık koltuk altındaki lenf bezlerine sıcramıştır.
Memedeiltihap şeklinde yaygın ağrı, kızarıklık: İltihabi tumorlerde sanki mastit varmış bir tablo vardır. Bu tip kanserler hızlı ilerler ve daha cok iltihapmış gibi tedavi edilmeye calışıldığından gecikme yaşanabilir. İltihap tedavisine cevap vermeyen mastitlerde zaman kaybedilmeden biyopsi alınmalıdır. Biyopsi alırken her zaman olduğu gibi trucut biyopsi tercih edilmelidir.
Kolda ani şişme: Koltuk altı lenf bezlerinin tutulmasından dolayı lenf dolaşımı bozulur.Tek bir kolda şişme olursa meme ve koltuk altı tetkik edilmeli.
Meme Kanserinde Tanı yontemleri Nelerdir ?
Her kanserde olduğu gibi bu kanserde de erken teşhis cok onemlidir. Erken teşhis edilen kanserli hastalarının %98 i 5 yıl yaşayabilmektedir.
[h=3]Kendi Kendine Meme Muayenesi:[/h]Meme kanseri teşhisinde oldukca onemli rol oynar. Coğunlukla hastalar kendilerinin yaptığı muayene sonrasında ellerine gelen beze şikayetiyle başvururlar. Bu muayeneyi yapmayanlarda kitle cok buyudukten sonra hatta bazen yayılma belirtileriyle gelebilmektedir.
Kendi kendine meme muayenesi (KKMM), adetin bittiği gunlerde yapılmalıdır. Ust vucut kısmı cıplak ve ayna karşısında olmalıdır. Kolları yanlarda, başının arkasında ve belinde olmak uzere değişik pozisyonlarda memelerini gozler. Meme başlarının simetrik ve aynı yone bakıyor olması, meme başında iceri cokme olmaması, meme cildinde deformasyon olmaması ve kızarıklık olmaması gerekir. Eliyle dairesel ve ışınsal hareketlerle meme dokusu kontrol edilir. Daha sonra yatar pozisyonda da aynı hareketlerle muayene tekrarlanır. Oturur pozisyondayken koltuk altları da kontrol edilmelidir.
Memenin ucundan akıntı geliyor mu diye kontrol edilir, fakat meme başı bu sırada sıkılmamalıdır. Sıkılarak gelen akıntının anlamı yoktur. Kendiliğinden gelen, kanlı akıntının camaşıra gelip gelmediği de kontrol edilmelidir.
Kendi kendine meme muayenesiyle yeni tespit ettiği , adetle kaybolmayan, elle muayenede sert, yuzeyi duzensiz purtuklu, uzerindeki ciltte portakal kabuğu gorunumu veren, uc kısımda cekilmelere sebep olmuş bir kitle varsa vakit gecirmeden doktora başvurulmalıdır.
[h=3]Mamografi: [/h]Onemli bir tanı yontemidir. Doktor muayenesinden sonra hastanın yaşına gore doktor istemiyle cektirilmelidir. 40 yaş ustunde şikayeti olmasa da tarama (kontrol) mamografileri cektirilebilir. Tarama mamografisinde amac kanser ele gelmeden yani erken evrede yakalayabilmektir. Boylece tedavinin daha etkili olması sağlanır ve sağ kalımı artar. Son 30 yılda tarama mamografileri daha sık yapılmasında dolayı dunyada olumler yuzde 32 oranında azalmıştır.
40 yaş altında meme yoğunluğunun fazla olmasından dolayı hassasiyeti azdır. Radyasyonun birikici etkisinden dolayı ve bu etkinin meme dokusunu bu donemlerde daha fazla etkileyeceğinden dolayı mecbur kalmadıkca cektirilmemesi onerilir. Ya da doktorun bilgisi dahilinde, doktor uygun gorurse cektirilmelidir.
Memede henuz kitle haline gelmeden oluşan belirtileri tespit edebilir. Mesela grafide dokuda tuz dokulmuş gibi bir manzara (mikrokalsifikasyonlar) meme kanserinin ilk belirtilerindendir. Henuz kitle bile oluşmamış olabilir. Hatta bu seviyede yakalanırsa kanser hucre ici seviyede bile saptanabilir Kitlenin sınırlarının duzensiz olması da filmde ışınsal, girinti cıkıntı şeklinde gorunum verir. Bu goruntu kanserin onemli bir belirtisidir.
Mamografide koltuk altları da goruntulenmelidir. İyi cekilmiş bir mamografide koltuk altlarındaki lenf bezlerinin goruntusunden iyi veya kotu olduğu yani lenf bezlerine sıcrama olup olmadığıyla ilgili ip ucları gorulebilir. Metastazlı bir lenf bezi goruntusu yuvarlak(sferik) ve ortada yağlı dokusu kaybolmuş şekildedir. Normal goruntu oval, fasulye goruntusu şeklindedir.
[h=3]Meme ultrasonu:[/h]Memedeki kitlelerin tanısında oldukca onemli tanı yontemidir. Genc yaşlarda ve sık cektirilmesinin sakıncası yoktur.Meme dokusunun ozelliği, yapısı, kitlelerin karakteri hakkında bilgi verir. Kitlelerin icinin katı ya da su dolu olduğu(solid ya da kistik olması),sınırlarının duzenli ya da girintili cıkıntılı olması, kitlenin oval ya da sferik (kure şeklinde) olması, icerisinin duzgun ya da karmaşık (homojen-heterojen yapıda) olması, icerisinde kucuk kireclemelerin olması gibi ozellikleri saptayarak kitlenin iyi ya da kotu olup olmadığı hakkında ip ucu verir. Saydığımız ozelliklerdeki katı olan kitlelerde kanser cıkma ihtimali duşunulmelidir.
Ultrasonda koltuk altları da bakılıp değerlendirilmelidir. Mamografide sayılan bazı ozellikler ultrasonda da metastaz hakkında onemli ipucları verir.
Ultrason beraberinde kitleyi gorerek biyopsi alma imkanı da (ince iğne biyopsis-İİAB veya kalın iğne biyopsisi-trucut biyopsi) vermektedir.
[h=3]Manyetik rezonans (MR)[/h]Genclerde ve yoğun meme yapılı hastalarda mamografi cektirilemediği ya da iyi gorulemediği durumlarda tercih edilir.
Kanser teşhisi konulan hastada meme koruyucu ameliyat yontemi planlanmışsa tumorun cok merkezli (multisentrik) olup olmadığını kontrol acısından ameliyat oncesinde cektirilir.
MR ın kontrastlı (ilaclı)olması gerekir. Tumor şupheli lezyonlar kontrast tutarak kendini belli eder.
MR ile tumorun doku icinde yayılımı, meme arkasındaki kasa yapışık olup olmadığı, tek odaklı veya multisentrik olup olmadığı, koltuk altı lenf bezlerinde yayılma olup olmadığı ile bilgiler edinilebilir.
[h=3]Biyopsi:[/h]Acık Biyopsi (eksizyonel biyopsi): Tanı koymak icin kitleyi alıp tetkike gonderme şeklindeki acık biyopsi gunumuzde kullanılmamaktadır. Boyle yapıldığında hastaya fazladan bir ameliyat riski eklenmiş olur. Ayrıca ameliyat acısı, ameliyat izi gibi dezavantajlar vardır.
İğne biyopsisi: Meme kanserinin kesin tanısı biyopsi ile konulur. Ameliyatla biyopsi almak yerine iğne biyopsisi hastaya yatış yapılmadan, ayaktan ve hastaya daha az zahmet verecek şekilde tanı konulması sağlanır. Ultrason eşliğinde yapılması doğrudur.
*İnce iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) : Enjektorle hucre seviyesinde materyal elde edilir. Tanı koydurabilir. Ancak İyi-kotu (kanser değil-kanser) şeklinde tanı koydurabilir. Kanserin tipi hakkında bilgi vermez.
*Kalın iğne biyopsisi (trucut) : Ozel tabanca şeklinde cihazla doku elde edilebilir.Tanı değerinin yuksek olması, kanserin tipinin,alt ozelliklerinin (grade,ER,PR ,Ki 67 gibi ozelliklerinin) belirlenmesini sağladığından acık biyopsinin onune gecmiştir.
Dondurucu Kesit Biyopsi (Frozen): Hasta teknik hakkında bilgilendirilerek ameliyat edilmek uzere hazırlanır. Habis olduğu duşunulen kitle cıkarılarak patolojiye gonderilir. 20 dakika gibi bir surede sonuc belli olur. Habis (Malign-Kanser) ise kanser ameliyatı gercekleştirilir.
[h=3]PET –CT (Pozitron emisyon tomografisi):[/h]Kanser tanısı almış hastaya bir madde verilerek vucutta yayılıp yayılmadığı (metastaz kontrolu) yapılır. Tumor hucrelerinin glikoz kullanmasının artmış olması ozelliğinden faydalanılır. Glikoza bağlanmış radyoaktif madde verilir, sonrasında filmler cekilir. Enfeksiyonlu hucreler de bu maddeyi tuttuğundan yanılma payı vardır. Tutma oranına gore deneyimli bir nukleer tıp uzmanı ayırımı yapabilmektedir
Meme Kanseri Tedavisi
Multidisipliner dediğimiz bir calışa icinde tedavi edilmelidir. Yani Genel cerrahi ,radyoloji, patoloji, nukleer tıp, tıbbi onkoloji, radyasyon onkojojisi, hatta plastik cerrahi uzmanları birlikte goruş alışverişi yapılarak tedavi sırası planlanır.
Meme kanseri tedavisinde tek bir doğru yoktur. Hastadan hastaya, hatta tumorden tumore tedavi değişebilir.
Tedavide goz onunde bulundurulan kriterler şunlardır.
Hastanın
*Yaşı: Genc yaşlarda tumor agresif olabileceği, beklenen omur daha fazla olduğu duşulur. Meme koruyucu cerrahi daha fazla tercih edilir,gerekirse kemoterapi one alınabilir.
*Menapoz ve adet gorme durumu: Menapoz sonrası tumorler genellikle daha iyi ozelliklere sahiptir. Meme dokusu yağlı olduğundan, tarama yontemleriyle kontrol yaşında olduklarından daha erken teşhis edilme oranı fazladır.
*Ek hastalıkları; Kemoterapiyi kaldırmasına veya radyoterapiyi almasına engel olabilecek kalp veya diğer sistemik hastalıklar.
*Hastanın isteği: Hastanın hastalığından ,yapılacak tedavilerden haberi olmalı ve ona gore tedavi planlanmalıdır. Orneğin memesinin alınmasını isteyen hastaya daha doğru denilerek meme koruyucu yapılmamalıdır. Ya da memesinin alınmasını istemeyen hastaya olabilecek imkanlar (oncesi kemoterapi ya da silikon gibi rekonstriktif cerrahi imkanları sunulabilir)
*Ailesel ozellikler,gen taşıma ozelliği: Hasta BRCA 1 ve BRCA 2 gibi genleri taşıyorsa kalan meme dokusunda da tumor cıkabileceğinden meme dokusunu cıkarmak gerekir. Aynı seansta protez konulabilir.
Tumorun Ozellikleri:
*Tumorun buyukluğu; Tumor capı buyuk olduğunda ve sıcramış olması durumunda kemoterapi one alınarak tumor kucultulur. Bu durumda meme kurtarılmaya calışılır.
*Tumorun metastaz yapıp yapmama durumu; Uzak organlara metastaz varsa once kemoterapi yapılmalıdır. Kemik metastazında kemiklere radyoterapi ve kemoterapi yapılır. Bu tedaviler bitince tuvalet mastektomi dediğimiz meme alınma ameliyatı yapılabilir.
*Tumorun alt ozellikleri; Agresif olup olmadığı, ostrojen-progesteron reseptorlerinin varlığı,hormonal durumu gibi ozelliklere gore tedavi planlanır.
Bir cok tedavi yontemi birlikte uygulanır.
[h=3]Cerrahi tedavi:[/h]Bazen kanser ve olum korkusuyla memesinin alınmasını sozle istese de hicbir kadın memesinin alınmasını yurekten istemez. Gunumuzde meme korumak ya da aynı seansta memeye estetik mudahaleler(rekonstruktif cerrahi) tercih edilmektedir.
Memenin tamamen alınması (total mastektomi),memenin kısmen alınması (parsiyel mastektomi-meme korurucu cerrahi), Cilt haric meme dokusunun alınması ve aynı seansta protez (silikon) konulması), Memenin geniş bir kısmının alıması ve aynı seansta sırttan doku getirilmesi gibi memeye yonelik ameliyatlar yapılabilir.
Lenf bezine sıcrayıp sıcramama durumuna gore koltuk altına yapılacak ameliyat belirlenir. Koltuk altında tumorun ilk ilerleyeceği lenf bezi bazı yontemlerle (metilen mavisi,radyoaktif maddelerle)tespit edilir. Bu lenf bezleri cıkarılarak patolojik olarak aynı anda incelenir ,sıcradığı tespit edilirse lenf bezleri temizlenir. 10-15 lenf bezi temizlenmesi yeterli sayılır. Buradaki amac sonrasında alacağı kemoterapiyi ya da radyoterapiyi belirlemektir.
Meme koruyucu cerrahide kanserli kısım, cevrede sağlam doku bırakılacak şekilde alınır, koltuk altında lenf bezi sıcraması varsa koltuk altı lenf bezleri alınır. Bazı durumlarda memenin alınması (mastektomi) gerekebilir. İlerlemiş kanserlerde kemoterapi ameliyat oncesi doneme alınarak tumor kucultulur ve memesi korunmaya calışılır.
[h=3]Kemoterapi: [/h]Hastalığın evresine, hastanın yaşına, tumorun ozelliklerine gore yapılır. Tumor buyuk ve agressif karakterli olduğunda kemoterapi cerrahi tedavinin onune gecebilir. (neoadjuvan kemoterapi)
[h=3]Hormon tedavisi: [/h]Tumorun ostrojen ve progesteron reseptor ozelliklerine ve hastanın menapoz durumlarına gore ilac secilir.
[h=3]Işın tedavisi:[/h]Memesi korunan hastalarda mutlaka kalan dokuya ve koltukaltına sıcramış hastalarda koltuk altına uygulanır. Kemik metastazlarında (kemiğe yayılmada) yayılan bolgeye uygulanabilir.
Meme kanserinden olumler azaltılabilir mi?
EVET. Erken teşhis ve tedavi ile. Yani erken teşhis ve tedavi edildiğinde bu kanser artık oldurmeyen bir kanser turudur.
Erken teşhis konulan kadınlarda 5 yıl yaşama oranı % 98 dir.
Yaş gruplarına gore meme takibi
20li yaşlarda birkac ayda bir kendi kendine meme muayenesi.
20-40 yaşlarında hic şikayeti olmasa bile ayda bir kere kendi kendine muayene ve 3 yılda bir doktor muayenesi
40- 50 yaşlarında ayda bir kere kendi kendine muayene, yılda bir doktor muayenesi, yılda bir veya duruma gore iki yılda mamografi ve ultrason
50 yaş uzeri ayda bir kere kendi kendine muayene, yılda bir doktor muayenesi, yılda bir mamografi onerilmektedir.
Doktor, hastanın yaşına ve bulduğu bulgulara gore ileri tetkikler ister.
[h=2]İstanbul Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kadınların korkusu! Meme kanseri
Sağlık0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kadınların korkusu! Meme kanseri