Hukumet, paraya ihtiyac duyduğuna karar verir, merkez bankasına başvurur ve ondan 10.000.000.000 Lira ister. Merkez bankası şoyle der: Tabii ki, sizden 10 milyar liralık devlet tahvili satın alırız. Hukumet boş bir kağıt alır, resmi gorunmesi icin ustune resimler ekler ve buna hazine tahvili adını verir. Sonra da bu tahvilin değerini 10 milyar lira olarak belirleyip merkez bankasına gonderir. Merkez bankası, bir suru kağıtları suslerler, onlara TCMB banknotları adını verir ve değerlerini de 10 milyar lira olarak belirler. Merkez bankası, bu banknotları hazine tahvili ile takas eder. Takas tamamlandığında hukumet bu banknotları alır ve bir banka hesabına yatırır. Bu işlemlerden sonra kağıt banknotlar, resmi olarak paraya donuşur ve Turkiye'nin para kaynağına 10 milyar lira eklenir. Sonuc olarak 10 milyar lira değerinde yeni para yaratılır. Gercekte bu işlemler elektronik ortamda gercekleşiyor. Toplam para kaynağının %90-95 kadarı elektronik ortamdadır. (101011101001) Geri kalan %5-10'luk kısmı fiziksel banknotlar olarak dolaşımdadır. Devlet tahvilleri borclanma aracıdır ve merkez bankası havadan yarattığı parayla bu tahvilleri satın aldığında, hukumet bu parayı ona geri odeyeceğine dair soz vermiş olur. Başka bir değiş ile: Borcla yaratılan parayı. Takas gercekleşti ve 10 milyar lira bir banka hesabında. Kısmi rezerv uygulaması ile 10 milyar liralık hesap bir anda bankanın rezervine dahil olur. Tıpkı bunyesindeki diğer hesaplar gibi.

Zorunlu karşılık oranı: Bir banka, bunyesindeki hesaplara karşılık kısmi rezerv bulundurmak zorundadır. Zorunlu karşılık oranı, toplam hesapların %10'udur. Yani 10 milyar liralık bir hesabın gereken rezerv miktarı 1 milyar liradır ve bu zorunlu karşılık olarak saklanır. Artan 9 miyar lira, rezerv fazlası olarak değerlendirilir ve yeni krediler vermek uzere kullanılır. Yani bu 9 milyar lira, hesaba yatırılan 10 milyar liraya dayanılarak havadan yaratıldı. Boylece, dolaşımdaki para miktarı şişirilir.
(Bakınız: 2008 krizi) İzleyin: The Big Short (9.000.000.000+10.000.000.000=19.000.000.000)

Bankalar, hesaplarda bulunan paralar ile kredi vermezler. Eğer verselerdi yeni para yaratılamazdı. Kredi verirken yaptıkları şey kredi sozleşmesidir. Sozleşme karşılığında, borcu alanın hesabına krediyi yani parayı aktarmaktır.

Mesela bankaya gidiyorsunuz ve o 9 milyar lirayı borc alıyorsunuz. Parayı alıp başka bir banka hesabına yatıracaksınız ve surec tekrarlanacak. Yatırılan 9 milyar lira, diğer bankanın rezervine dahil olur. %10'u zorunlu karşılık olarak ayrılır. Geri kalanı yani 8,1 milyar lirası yeni krediler vermek icin kaynak olarak kullanılır. Ve bu 8,1 milyar lira tekrar kredi olarak verildiğinde, 7,29 milyar liralık bir banka hesabı, sonra 6,561 milyar, sonra 5,9 milyar şeklinde gider. Bu para yatırma, havadan para uretme, yani kredi dongusu teknik olarak sonsuza kadar gidebilir. Basit olarak, başlangıctaki 9 milyar ile 90 milyar yaratılabilir. Ozet olarak, bankacılık sistemine giren her hesaptan, 9 katı para havadan yaratılabilir.