Asgari ucret zamları tum ulkelerde negatif etki oluşturur. Neden? Asgari ucretin yukselmesi bir ulkeyi nasıl sıkıntılı hale surukler? Bu konuyu anlamak icin objektif bakış acısı gerekiyor. Cunku toplumun coğunun geliri asgari ucrete bağımlı olduğu icin cıkar catışması vardır ya da hatalı algılama vardır.
Her birimiz hayatta kalmak icin belirli harcamalar yapıyoruz. Gıda, temel giyim harcamaları, ulaşım, kira gibi belli başlı gider kalemlerimiz var. Gıdayı secip buradan bir dongu oluşturalım basitce. Ben aldığım maaş ile marketlerden gıda harcaması yapıyorum. Benim tuketici olarak istediğim şey, daha ucuza daha cok urun alabilmek. Yani fiyatların duşuk kalmasını istiyorum. Aksi taktirde fiyatlar arttıkca, gıda harcamalarım benim giderlerimin buyuk bir kısmını kaplıyor ve diğer harcamalarıma daha az yer kalıyor. Şimdi tuketici gozunden değil de bir de uretici gozunden bakalım. Aldığınız sebzeyi ureten ciftcinin de belirli bir giderleri var. Her yıl benzin ve gubre fiyatları doğrusal olarak onun maliyetlerini de etkileyecek. Peki bu gubre ve benzini satan firmalar, fiyatlarını neye gore belirleyecek? Tabii ki kendi maliyetlerine gore. Eğer gubreyi satan bir firmanın maliyetleri artarsa, bunu yansıtabildiği kadar tuketiciye yansıtmaya calışacak. Gubre fiyatlarının artışı ciftciyi, dolaylı olarak da sizin aldığınız gıdaların fiyatını artıracak. İşte hata tam burada başlıyor.
Eğer asgari ucret zamları, hukumetin harcamalarından yapılmayıp, tamamen işletme sahibine yuklenirse, işletme sahibi mecburen calışanlarına maaşlarını odemek icin daha fazla para kazanmak zorunda. Hatta bazı kucuk işletme sahipleri, artan maliyetlerden dolayı işcilerini cıkarmak durumunda kalıyor. Bu artan girdi maliyeti ister istemez urunlerin fiyatlarına nufuz edecek ve en sonunda işci, yani asgari ucretli calışan kişinin aldığı maaş zammının hicbir onemi kalmayacak. Cunku onun maaşına yapılan zam, dolaylı olarak butun işletmelerin maliyetini arttırdığı icin satın aldığı tum urunlerin fiyatını da artıracak. Boylece asgari ucret artışı, her şeyin fiyatının artmasına sebep olacak. Yani elde var sıfır. Urunlerine fiyat artışı sağlayamayan işletme sahipleri ise kuculmeye gidecek ve işci cıkartmaya başlayacak. O zaman da ekstra olarak işsizlik sorunu ortaya cıkacak. Mantıken duşunduğumuzde buraya kadar her şey bağlantılı ilerliyor. Peki haklı olarak şunu sorabilirsiniz: Tamam da benim her sene alım gucum eriyor. O ne olacak? Kesinlikle haklısınız, fakat yanlışı yanlış ile cozmeye calışmak iyice negatif donguye girmeye sebep oluyor. Enflasyonun cozumu aynı coğunluğun sectiği hukumetin yeteneklerinden kaynaklanıyor. Hukumetin gorevi kaynakların, teşviklerin doğru ayarlanmasını secmekte. Merkez bankasının kontrolunun de hukumetin elinde olduğunu duşunursek, o zaman enflasyonu duşurmekte onların gorevi.
Toplumsal olarak birkac cozum var.
Liyakata onem veren doğru yonetimin secilmesi. Populizm oyunlarına aldanmamak. Siyasetcilerin işi oy almaktır. Oy almak icin de iyi veya kotu duşunmeden halk ne isterse yaparlar. Eğer halk kendini bu konularda geliştirmezse, o zaman negatif dongu devam eder. Demokrasiler, her zaman doğru secimi yapmazlar. Bireysel olarak ise yapabileceğimiz şey şu olabilir: Biz kendimizi ne kadar fazla geliştirir ve bilgili olursak oy değerimiz o kadar artar. Burada hisse fiyatlarındaki değişim ile arasında analoji kurabiliriz. Bir hissenin fiyatının artmasına ne neden olabilir? Kısıtlı arz ve fazla talep. Talep fazla oldukca fiyat yukselmeye devam eder. Bir vatandaşın değerini de onun bilgi seviyesi belirler. Eğer sizin markete(piyasa) sunabildiğiniz değerin seviyesi artıyorsa, talep de artacağı icin geliriniz de doğrusal olarak artacaktır. Doğru olan da budur. Eğer hukumetin sizi bir fiyat kontrolu ile hayatta tutmasını beklerseniz, o zaman finansal olarak bağımsız hale gelmeniz de mumkun değildir. Zaten hukumet de coğu zaman asgari ucretleri gercek bazda arttırmazlar. Arttırsalar dahi, vergileri daha fazla arttırdıkları icin giderleriniz oransal bazda daha fazla artacaktır. Yani basitce size yapılan zam, aslında algısal olan bir propagandadan kaynaklanıyor. Enflasyon ve rezerv para etkisini hesaba katamadığınız icin gelirinizin arttığını zannedersiniz. Siyasetciler de bu algı hatasından faydalanarak oy almaya calışırlar.
Ozetle asgari ucret zamları tum ulkelerde politikacılar tarafından oy kazanma sebebi ile uygulansa da, aslında oluşturduğu etki her zaman negatiftir. Asgari ucret zamları ile dolaylı olarak butun işletmelerin maliyetleri artacağı icin, sizin gelir artışınızın hicbir onemi kalmaz ve surekli devam eden bu negatif dongu git gide enflasyonu yukarıya doğru itecektir ve iyice fakirleşmeye sebep olacaktır. İşsizliğin artması da cabası.
Asgari ucret zamlarının olmadığı, enflasyonun kontrol altına alındığı bir sistemde ise; iş verenin duşen maliyeti ve gorece sabit kalan veya artan gelirinden dolayı, ekonomiye guveni daha fazla artacak ve yatırım yapma isteği daha fazla olacak. Daha fazla yatırım demek istihdam demek, artan istihdam ile daha fazla işciye ihtiyac duyulacaktır. Daha fazla işciye ihtiyac duyulunca, ister istemez artan talep işci fiyatlarını zaten doğal olarak yukarıya doğru cekecektir. Fakat biz bu standart donguyu aradan kesip bozarsak, o zaman sistemin kendi kendini duzeltmesini engellemiş oluruz. Aslında burada doğru olan, hukumetin enflasyonu kontrol altına alması ve işletmelere doğru teşvik ve destek vererek iş gucunu arttırmaktan geciyor.
Sonuc olarak: Biz ne kadar bilgili olursak, bizim algı hatalarımızdan yararlanmaya calışan insanlara karşı daha guclu hale geliriz.
Asgari ucret zammı neden zararlı?
Yatırım Araçları0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- E-Ticaret ve Dijital Alışveriş
- İnternetten Para Kazanma
- Yatırım Araçları
- Asgari ucret zammı neden zararlı?