Şanlı tarihimizin altın harflerle yazılmış dunya tarihine.Tabi insanımız her zaman farkını gostermiştir de.Bu hikaye tarihimize farklı bir bakıştır.Oyle bir hikaye ki padişahla dilenci kardeş olduğunu kabul ediyor.





FATİH'İN DİLENCİ KARDEŞİ
TaşkopruluzÂde Mehmed KemÂluddin Efendi’nin (Tuhfetu-l Ahbab) yÂhut “TÂrih-i SÂf” adındaki eserinin birinci cuzunun 1287 İstanbul tab’ının 57-58. sayfalarında Fatih Sultan Mehmed’in hazır cevaplığını gosteren cok hoş bir menkıbe nakledilir: Hem kıssa, hem hisse sayılabilecek olan bu tatlı menkıbeye gore İstanbul FÂtih Sultan Mehmet bir gun atına binip ava cıkarken, karşısına bir dilenci cıkar: Fatih de cebinden bir altın cıkarıp verir, bir altını az goren dilenci:

— Padişahım, ben senin kardeşin olduğum halde nasıl oluyor da sen bana tek bir altın verirsin? Şu hareketin insÂfa sığar mı?Diye feryÂd ve figÂna başlamış! Bunun uzerine Hz. FÂtih atının dizginini cekip durmuş ve dilenciyi yanına cağırıp sormuş:


— Bu ne soz boyle. Sen benim kardeşim olduğunu nasıl iddi edebilirsin?

Dilenci de hemen cevabını dayamış:
— Nasıl olur da sen benim kardeşim olduğunu bilmezsin? Hic oyle şey olur mu?

Fatih Sultan Mehmed, kardeşliğin sırrını oğrenmekte ısrÂr edince, nihÂyet cesur dilenciden şu cevÂbı almış:
— Padişahım, ikimiz de Âdem babamızın oğulları değil miyiz?

Bu cevaptan cok hoşlanan Sultan da şoyle mukÂbele etmiş:
— Eğer oteki kardeşlerimiz de haber alacak olurlarsa, senin hissene bu bir altın bile duşmez!

Bununla beraber, bu nukte cok hoşuna gittiği icin, comert Sultan dilenci kardeşine ihsanda bulunmuş.