Vajinismus, vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dış ucte birini cevreleyen kaslarda yineleyici ya da surekli bir bicimde istemsiz kasılmalar olmasıdır.
Vajinismus, tum kadınların yaklaşık %1'inde ortaya cıkan bir durumdur ve genelde penis, parmak, vajinal tampon ya da vajinal muayene girişimi olduğunda ortaya cıkar.
Bu kasılmalarla beraber genellikle kadın vajinasına yaklaşıldığında korku ve kaygı icinde bacaklarını kasar, kapatır ve cinsel birleşmeden kacınma davranışı gosterir.Bu istem dışı kasılmalar kadının bilincli ve isteyerek yaptığı kasılmalar değildir. Kasılma, gercek bir girişim olmadan yalnızca girişimin hayal edilmesiyle bile ortaya cıkabilir.
VAJİNİSMUS NEDEN OLUR?

Vajinismusun ortaya cıkışında cocukluktan itibaren cinsellikle ilgili oğrenilen yanlış bilgiler, doğru olmayan ve abartılı inanışlar ve cinsel eğitimsizlik onemli yer tutar. Vajinismusu olan kadınlar, genellikle, vajinalarının yeterince geniş olmadığı, cinsel birleşme esnasında olağanustu acı ve ya kanama durumuyla karşılaşacakları, cinsel organlarının başkalarından farklı ve kapalı olduğu gibi yanlış inanışlar icerisinde olabilirler. Bu yanlış inanışlar coğu kez aile ve cevre tarafından cinselliğin korku ve kaygı uyandıran bir durum olarak anlatılması, kulaktan dolma yanlış bilgilendirmeler ve sağlıklı bir cinsel eğitim verilmemiş olmasından kaynaklanır.
Ozellikle ilk gece olarak bahsedilen, ciftlerin ilk cinsel birleşme yaşayacakları duruma yuklenen kaygı uyandırıcı etiketler bu sorunun oluşmasında oldukca yaygın gorulur. Bu tip yanlış inanışlar kadında cinsel birleşme korkusu erkekte de performans kaygısına yol acarak cinsel sorunlara neden olmaktadır.

VAJİNİSMUS SORUNU YAŞAYAN CİFTLER NE HİSSEDERLER?

Vajinismus sorunu cinsel birleşmeyi engelleyici ozellikte olduğu icin ciftlerin butun gundemini meşgul eder hale gelebilir. Tum cinsel sorunlarda olduğu gibi, yaşanan cinsel sorun sadece kadını yada sadece erkeği etkilemez. Ciftler, bu durumdan birlikte etkilenirler ve cozum yolunda da birlikte hareket etmeleri onemlidir.

Vajinismus sorunu yaşayan coğu kadın ilişkiye girememekten oturu yoğun utanc duygusu hisseder ve sıkıntılarını paylaşmak istemezler. Ciftlerin coğu, bunun bir tek kendi başlarına gelen bir durum olduğunu sanır, sorunu kimseye anlatamaz, nereye başvuracağını yıllarca bilemez. Kendi durumlarında cok kişi olduğunu, bunun tanınan ve kısa surede duzelebilen bir cinsel sorun olduğunu bilmeleri onemlidir.

VAJİNİSMUSLA İLGİLİ YANLIŞ VE ETİK DIŞI UYGULAMALAR:

Vajinismus sorunu yaşayan ciftler icin durumu başkalarına anlatmak ve bu konuyla ilgili nerden, nasıl yardım alabilecekleri konuları endişe verici iken bir de doğru olmayan ve etik dışı bazı uygulamalarla daha da fazla umutsuzluğa kapılıp cozum arayışından vazgecebilirler. Bu yanlış uygulamalardan bazıları;

Kızlık zarının ameliyatla alınması: Kızlık zarı ile ilgili abartılı inanışlar ve korkutucu oğrenilmiş duşunceler vajinusmusa yol acan psikolojik faktorlerin arasındadır. Vajinusmuslu coğu kadın genc kızlık yıllarından itibaren cinsellik ve kızlık zarı hakkında bilinc altına yerleşmiş yanlış bilgiler, cinsel eğitim eksikliği, yaşanmış kotu cinsel tecrubeler, toplumsal baskılar, kızlık zarının kalınlığı ile ilgili yanlış bilgiler, vajinalarının kapalı olduğunu duşunmeleri gibi kaygı verici duşuncelerden dolayı cinsel birleşmeye yonelik aşırı kaygı ve korku hissetmektedirler. Ancak tıbii bilgilere gore, kızlık zarının kalınlığı genel olarak birbirine cok yakındır ve kızlık zarının yapısı cok istisnai durumlar haricinde bir duvar veya vajinaya girişi engelleyecek kapalı bir yapıda değildir.
Bazen jinekoloji uzmanları kişileri rahatlatmak adına sorunun cozumune katkı sağlamayan kızlık zarı operayonları gercekleştirmektedirler. Bu uygulama etik dışıdır ve bu şekilde sorunun cozulmediğini goren kişiler sonrasında daha buyuk bir cozumsuzluk ve caresizlik hissi yaşarlar. Sorunun cozumu icin vajinusmuslu hasta, kızlık zarı ile ilgili abartılı ve gercek dışı duşuncelerini değiştirmeye yonelik bir cinsel eğitime ve cinsel terapiye yonlendirmelidirler.

Genel anestezi altında cinsel birleşme: Bu uygulamada vajinal kaslar gevşeyerek vajinadaki kasılma ortadan kalkacağı icin, bir kerelik bir cinsel birleşmeyle sonuclanabilir. Ancak bu cift icin oldukca travmatik bir durumdur ve asıl sorun olan cinsel korku ve doğru olmayan duşuncelerden kaynaklanan vajinusmusu ortadan kaldırmaz.
Sonraki cinsel birleşmelerde aynı sorun yaşanmaya devam eder. Ayrıca sevişmede karşılıklı haz almak ve o anının kişilere ozel olması esasken bunu bir hekimin yanında veya bir cok anestezik ilacın etkisinde gercekleştirmeye zorlanan kişiler cok daha derin sorunlarla karşılaşır ve cozume olan inanclarını kaybederler.

Uyuşturucu pomadlar: Vajinismus sorununu hicbir şekilde ortadan kaldırmaz.

Kadının sarhoş edilmesi: Vajinismus sorununu hicbir şekilde ortadan kaldırmaz.

Sakinleştirici ilaclar: Vajinismus sorununu hicbir şekilde ortadan kaldırmaz. Ustelik cinsel istek kaybına da yol acabilir.

Sıcak su banyosu, anestezik pomat, ağrı kesici, sıkıntı gidericilerin birlikte kullanımı: Vajinismus sorununu hicbir şekilde ortadan kaldırmaz.

Vajinaya botoks uygulanması: Botoks vajina kaslarını felc edilerek gecici bir cinsel birleşme sağlayabilir. Ancak kafasındaki korku ve yanlış inanışları duzeltilmemiş kişi de sorunu asla surekli olarak cozemez. Botoksun etkisi gectiğinde vajinismus tekrar ortaya cıkabilir.

Muayenehanede hekim telkini altında ilişki: Etik acıdan son derece yanlış bir uygulama da, ağrı giderici ve kayganlaştırıcı maddeler verdikten sonra, hekimin telkin yoluyla, cifti kendi gozlemi altında cinsel ilişkiye zorlaması uygulamasıdır. Bu ciftler icin cok buyuk bir travma olduğu gibi sorunun daha kalıcı hale gelmesine yol acar.

VAJİNİSMUS SORUNU VE COZUM YOLLARI:

Vajinismus sorunu, sanılanın aksine kadının cinsel eylemlerden tumuyle uzak kalması ve her cinsel eyleme yonelik endişe duyması anlamına gelmemektedir. Aslında vajinismusu olan kadınların buyuk kısmında cinsel istek ve uyarılma tamamen normaldir ve orgazm da olabilirler.
Ozellikle cinsel birleşme oncesinde hicbir endişe hissetmeden sevişebilir, eşinin elle uyarısı, surtunme vs. gibi yollarla orgazm olabilirler. Bu da yaşadıkları sorunun aslında sandıkları gibi kendilerinde varolan bir olumsuzluktan değil sadece cinsel birleşmeye yonelik doğru olmayan korkulu duşuncelerinden kaynaklandığının bir gostergesidir.
Vajinismusun nedenlerini, sonuclarını ve nasıl tedavi edileceğini bilmemek ciftlerin hayal kırıklıkları yaşamalarına neden olur ve her iki tarafı da psikolojik ve fiziksel olarak yıpratır.

Cinsel sorunun psikolojik nedenlerden kaynaklandığının kesinleşmesi icin oncelikle bir kadın doğum uzmanına danışılmasında fayda vardır. Cinsel sorunun nedeninin psikolojik kokenli olduğu kanaati oluştuğunda CİNSEL TERAPİ KONUSUNDA EĞİTİM VE DENEYİM SAHİBİ BİR CİNSEL TERAPİSTE BAŞVURULMALIDIR.

Vajinusmus terapisi, diğer cinsel sorunların terapisinde olduğu gibi ilk once doğru cinsel bilgilendirme ve kişinin kafasındaki kaygı verici duşunce ve mitlere odaklanarak onların yerine sağlıklı ve gercek bilgilerin konulması ile başlar.
Orneğin, kızlık zarının kalın bir duvar şeklinde vajinayı kapladığı yada vajinasının penis girişine izin vermeyecek şekilde dar olduğu gibi yanlış inanışları olan kişilere oncelikle cinsel organların yapısı ve işlevleri ile ilgili doğru bilgi aktarır ve yanlış inanışların yerine cinsellikle ilgili doğru bilgiler konulur.
Sonrasında vajinaya giriş korkusunun onune gecilebilmesi kişiye kademeli olarak korkusunun ustune gideceği egzersizler onerilir. Kişi her aşamada kendini rahat hissettiği noktada bir sonraki egzersize gecer ve bireysel egzersizleri yapabildiğinde eşli denemeler, son olarak da birleşme denemesi gercekleştirilir. Vajinismus sorunu ancak cinsel eğitim ve cinsel terapi ile birlikte kalıcı bir şekilde cozulebilir. Kişinin endişe ve korkularının yerine cinsellikle ilgili olumlu bilgi ve inanışlar konulduğu, davranışcı terapi ile kişinin korkusunun ustune giderek vajinaya giriş ve cinsel birleşmeyi gercekleştirebilmesine imkan verildiği takdirde vajinismus sorunun tekrarlanma olasılığı yoktur. Kalıcı ve kesin cozum ancak eğitimli bir uzman tarafından desteklenen CİNSEL TERAPİ ile mumkundur.
AĞRILI CİNSEL İLİŞKİ (DİSPARONİ)
Cinsel ilişki esnasında ağrı ortaya cıkması durumudur.Ağrının nedeni organik bir rahatsızlık olabileceği gibi, psikolojik de olabilir. Bunun ayrımı ise komple bir jinekolojik muayene ile yapılır. Bu muayene sonrasında kişinin yaşadığı birleşme esnasında ağrı durumunun psikolojik faktorlerle ilişkili olabileceği duşunulurse, kişi bir cinsel terapiste yonlendirilmeli ve olası psikolojik faktorlerin saptanarak doğru cinsel eğitim ve bilgilendirme yolu ve ceşitli egersizler ile soruna mudahale edilmelidir.

Bu sorun daha cok ilişki sırasında olsa da bazı kişilerde ilişki oncesi ya da sonrasında da gorulebilmektedir. Kadınlarda yaygın olmakla birlikte erkeklerde de gorulebilir. Ağrının derecesi ve niteliği kişiden kişiye değişebilmektedir. Bu durum nedeniyle kişiler cinsel ilişkilerini kısıtlayabilir, ice kapanabilir, evlilik yaşantılarında sorunlarla karşılaşabilirler. Disparoni eğer ilk cinsel ilişki deneyiminden beri varsa birincil, sonradan ortaya cıkmışsa ikincil adını alır. Bu ayrım muhtemel nedenlerin ortaya konması acısından onemlidir. Ağrılı cinsel birleşmenin nedenleri psikolojik veya diğer tıbbi nedenlere bağlı olabilir. Bu ayrımın yapılabilmesi icin ilk once bir kadın doğum uzmanına başvuru yapılması gerekmektedir.

Yuzeyel disparoni vajina girişinde, derin disparoni ise penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya cıkan ağrıdır ve bu ayrım da tanı acısından onemlidir. Derin disparonide ağrı alt karın bolgesinde yaygın olarak hissedilir.
Ağrılı cinsel birleşmenin tıbbi nedenleri arasında kronik enfeksiyonlar ve vajinanın tahrişi ve aşırı duyarlılığı yer alır. İlişkiye hazır olmadan ve yeterince ıslanma olmaksızın cinsel birleşmeye gecilmesi nedeniyle ortaya cıkan tahriş ve menopozda ortaya cıkan vajina dokusunun zayıflaması da onemli etkenler arasındadır. Orgazm esnasında ortaya cıkan rahim kasılmaları da bazen ağrı duyulmasına neden olabilir.
Disparonin psikolojik nedenleri arasında, cinsellikle ilgili cocukluktan gelen olumsuz onyargılar, ilişkiyle ilgili olumsuzluklar, olumsuz cinsel deneyimler, yeterince uyarılmama, ıslanmanın olmayışı, cinsel bilgisizlik ve eşler arası cinsel sorunların konuşulamaması, cinsel taciz oykusu v.b. yer alır..Detaylı incelemeler sonucunda sorunun psikolojik olduğunun duşunulmesi durumunda cinsel terapi ve ciftlere yonelik cinsel danışmanlık ağrılı cinsel birleşmenin cozumunde son derece etkilidir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1. Gillan (1987) Cinsel Sorunlar ve Tedavileri El Kitabı, 1.
Baskı. Ceviri: E Eker, M Ozmen, HE Ozmen. Menteş
Kitabevi, İstanbul, 1993.
2. İncesi C (1998) Cinsel İşlevin Fizyolojisi. Cinsel İşlev
Bozuklukları Monograf Serisi 1, N Yetkin, C İncesu (Ed).
s.3-11.
3. Hawton K (1985) Sex Therapy: A Practical Guide, Oxford
University Press.
4. Sungur MZ (1994) Kadında Cinsel İşlev Bozuklukları.
Psikiyatri, Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi, 2(3):7-13.
5. Sungur MZ (1996) Cinsel İşlev Bozuklukları. Ruh Sağlığı
ve Hastalıkları Ders Kitabı, 1. Baskı, I. Sayı (Ed) ANTIP A.Ş.
Yayınları, s.257-263.
6. Sungur MZ (1998) Cinsel İşlev Bozuklukları. Psikiyatri
Temel Kitabı, Cilt 2. C Gulec, E Koroğlu (Ed). Hekimler
Yayın Birliği, s.617-637.
7. Yetkin N (1998) Cinsel Oyku Alma ve Cinsel İşlevin
Değerlendirilmesi. Cinsel İşlev Bozuklukları (Ed)
Monograf Serisi 1. N Yetkin, C İncesu, s.27-29.
8. Yetkin N (1998) Cinsel İşlev Bozukluklarında Sınıflama,
Terminoloji ve Kullanılan Temel Olcekler. Cinsel İşlev
Bozuklukları Monogrof Serisi 1. N Yetkin, C İncesu (Ed)


[h=2]Ankara Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]