Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluklarını değerlendirilirken, ozellikle yaşanılan ilişkinin cinsellik dışı boyutları da goz onunde bulundurulmalıdır. Esiyle mutsuz olan, istemeden evlendirilmiş olan, eşinden psikolojik, fiziksel veya duygusal olarak şiddet goren, aldatılan, esi tarafından anlaşılmadığını hisseden ve esi ile cinsellik dışında başka bir paylaşımı olmayan, ilişkiden beklentileri karşılanmayan kadınlarda oldukca sık gorulur.
Ayrıca cinsellik hakkında tecrubesizlik,abartılmış ilk gece hikayeleri,travmatik cinsel yaşantılar,kızlık zarı ile ilgili korkutucu anlatımlar, eşler arası uyumsuzluk,değerli hissedilmeme,ilişkisel problemler gibi daha bircok neden belirtilmiştir.
Kadınlardaki cinsel işlev bozuklukları şu şekilde tanımlanmaktadır;

Kadında Cinsel Uyarılma Bozukluğu:
Kadınlarda cinsel uyarılma bozukluğu, cinsel birleşmenin rahat bir şekilde gercekleşmesi icin gerekli olan vajinal ıslanmanın surekli ve yineleyici bir bicimde yetersiz olması durumudur. Bu bozukluk, kişilerde sıkıntıya ya da kişiler arası ilişkilerde zorluklara neden olmaktadır.

İnhibe Kadın Orgazmı:
Kadınlarda orgazm bozukluğu, normal bir cinsel uyarılmayı izleyerek orgazmın surekli olarak gecikmesi ya da yokluğu olarak tanımlanmaktadır. Orgazm sorununun daha cok ciftlerin orgazm ile ilgili bilgi ve beklentileriyle, erkeğin kendi gucunu ve performansını sorgulama tutumuyla oluşabildiği gozlenmektedir.

Orgazm bozukluğu yaşayan bayan ise, aynı gec boşalan erkek gibi, orgazm refleksini serbest bırakma konusunda ceşitli derecelerde problem yaşamasına rağmen cinsel acıdan isteklidir.

Kadında cinsel uyarılma bozukluğu tanısının konulabilmesi icin kadınlarda rahat bir cinsel birleşmeye olanak tanıyan vajinal ıslanmanın surekli olarak yetersiz olması gerekmektedir. Ayrıca klinisyenin, kadının yaşı, cinsel deneyimi ve aldığı cinsel uyarıların yeterliliği acısından baktığında orgazm olma yetisinin beklenenden daha az olduğu yargısına varması temeline dayanmalıdır. Bu bozukluk belirgin bir sıkıntıya ya da kişiler arası ilişkilerde zorluklara neden olmaktadır.

Bu bozukluğun onemli psikolojik nedenleri arasında tutucu değer yargıları, sucluluk duyguları, cinsel travmalar, yetersiz cinsel bilgi ve deneyim, duygusal hazırladığının ya da eşle olan duygusal iletişimin yetersizliği, yetersiz on sevişme ve cinsel uyarı, eşteki erken boşalma ya da ereksiyon gucluğu nedeniyle yetersiz cinsel birleşme suresi sayılabilir.

Kadındaki orgazm bozukluğu, yaşamın onceki donemlerinde yokken sonradan da ortaya cıkabilir. En sık rastlanan nedenleri arasında, eşler arası uyumsuzluk, evlilik ici sorunlar, cinsel travma, ceşitli jinekolojik ve sistemik hastalıklar, kullanılan ilaclar, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı.

Kadın cinsel uyarılma bozukluğu tum cinsel yakınmalarla başvuran kadınlar arasında %20-35 oranında saptanmıştır. Otuz yasından sonra daha sık rastlandığı soylenmekle birlikte en cok 50-59 yasları arasında gorulmektedir. Uyarılma fazıyla ilişkili işlev bozukluğu olan kadınlarda sıklıkla orgazm sorunları da bulunmaktadır ve gorece mutlu evli ciftlerden oluşan bir grupta kadınların %33’unun cinsel heyecanı surdurmede zorluk yasadıkları bulunmuştur. Cinsel uyarılma bozukluklarının nedenleri arasında performans korkusu ve ‘kendini seyretme’ davranışı onemli bir etkendir.

Disparoni (Ağrı bozukluğu):
Cinsel ağrı bozukluğu, cinsel ilişki oncesi, sırasında ya da sonrası surekli ya da yineleyici bir genital ağrının olması olarak tanımlanmaktadır. Disparoni tanısının konulabilmesi icin ağrının, vajinal ıslanma eksikliğinden veya vajinismustan kaynaklanmıyor olması gerekir.

Kadınlarda ağrı vajen girişinde hissediliyorsa etiyolojide uyarılma eksikliği, hafif bir vajinismus durumu, vajinal enfeksiyon ve bartholini kisti gibi nedenler araştırılmalıdır. Eğer ağrı cinsel birleşmenin suresi uzadıkca azalıp kayboluyorsa uyarılma eksikliğine bağlı olduğu ortaya cıkmaktadır.

Vajinismus:
Erkeklerde benzeri bulunmayan, kadınlara ozgu bir sorun olan vajinismus, vajina girişini koruyan kaslar, herhangi bir penetrasyon girişiminde bulunulduğunda spazmodik tepki vermeye şartlanmıştır. Bu bozukluk bu yuzden cinsel birleşmeyi imkÂnsız kılar.

Vajinismus, vajinanın dış ucte birindeki kaslarda birleşmeyi engelleyecek bicimde, surekli ya da yineleyici istem dışı kasılmalar olarak tanımlanabilir. Bu bozukluk belirgin bir sıkıntıya ya da eşler arasında sıkıntıya neden olmaktadır.

Bu kasılma istemsiz, yani kadının bilincli kontrolu dışında gercekleşen bir kasılmadır. Bu kasılmaya tum bedendeki kasılmalar, bacakların kapanması, adeta bir kitlenme, korku, cinsel birleşmeden kacınma, girişin olmayacağı inancı eşlik eder. Nadiren, cinsel birleşme olmaktadır ancak kasılma surduğunden, cinsel birleşme ağrılı ve sıkıntılıdır. Vajinismus, genellikle cinsel yaşamın, daha doğrusu cinsel birleşme denemelerinin başlamasıyla birlikte, cok daha seyrek olarak ise jinekolojik muayene, kurtaj, zorlu ya da komplikasyonlu gecen doğumlardan veya benzeri deneyimlerden sonra gelişmektedir.

Bu sorun kadının hem kendi kadınlığında eksiklik olduğunu duşunmesine hem de eşine karşı sucluluk hissetmesine neden olur. Erkek de, eşine karşı ofke duyabilir, ya da istenmeme, reddedilme olarak yaşadığı icin kırgınlık, ereksiyon gucluğu yaşayabilir. Bazen eşlerin bekaret konusunda şuphe duymalarına neden olabilir. Sıklıkla adli olaylara, boşanmaya, tecavuz girişimi ya da fiziksel şiddet davranışlarına neden olur.

Cinsel İstek Azlığı:
Genel olarak, kadınlarda erkeklere oranla daha sık gorulmektedir. Hatta ulkemizde, kadınlar arasında en sık gorulen cinsel işlev bozukluğudur. Bunun en temel nedeni, cinsellik ile ilgili mitlerin yaygınlığıdır. Toplumumuzda, cinselliğin, yalnızca erkeklere ozgu olduğu, erkeklerin cinselliği istemeye, ondan zevk almaya ve doyuma ulaşmaya hakkı olduğu şeklinde yaygın bir inanc bulunmaktadır. Bu inanca gore, cinsellik kadınlar icin bir "haz" ve "doyum" aracı değil bir "gorev" dir .

Genel isteksizlik yaşayan bayan, aynı ereksiyon sorunu ceken erkek gibi genel uyarıma tepki vermez, yani ıslanma ve genital vazokonjesyon belirtilerini gostermez.
Tedavisi var mıdır?
Oncelikle ilk değerlendirme icin cinsel işlev bozuklukları konusunda deneyimli bir jinekoloji uzmanına başvurulmalıdır. İlk değerlendirme sorunun psikolojik, ilişkisel, duruma bağlı ya da fiziksel kaynaklı olup olmadığını ayırma acısından oldukca onemlidir. Cinsel İşlev Bozukluklukları fizyolojik bir neden bulunamadıysa Cinsel Terapi yontemi ile tedavi edilebilmektedir.Cinsel terapi, cinsel soruna (cinsel işlev bozukluğu) odaklı psikoterapotik yaklaşımlar icerir. Bilgilendirme, yanlış inanışları duzeltme amaclanır. Her cinsel işlev bozukluğuna ozgu ozel teknikler oğretilir. Suresi, ortalama 1-4ay arasında olmaktadır. Ceşitli faktorlere bağlı olarak değişebilmesine karşın, haftada en az bir goruşme yapılması idealdir.
Uzm.Psk.Damla KANKAYA

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]