Cinsel problemler bircok toplumda sık olarak gorulmektedir. Kulturel değerlere bağlı olması sebebi ile toplumdan topluma sıklığı değişkendir. Genel olarak kadın cinsel işlev bozukluğu yaşa bağlı, ilerleyici ve yuksek oranda gorulmektedir. Kadınlarda sıklığı yaklaşık olarak % 30-50 arasında değişmektedir.
Azalmış cinsel istek bozukluğu
Cinsel istekte azalma, cinsel duşunce ve fantezilerin, cinsel birleşme ve orgazma ulaşma sıklığının azlığı ya da yokluğu, cinsel etkinliği başlatma, katılma ya da yanıt verebilme motivasyonunun yetersizliği olarak tanımlanır. Nedeni coğunlukla psikolojiktir.
Cinselliğin yasaklandığı tutucu toplumlarda ve kulturlerde sık gorulur. İkincil olan genellikle başka nedenlere bağlı olarak gorulen azalmış cinsel istek bozukluğudur. Bu nedenler en sık stres, eşle olan uyumsuzluk ve catışmalar, depresyon, anksiyete ve diğer psikiyatrik bozukluklar, ceşitli kronik hastalıklar, hiperprolaktinemi yapan durumlar, kullanılan ilaclar, alkol ve madde kullanımı, menapoz, gebelik ve laktasyon donemleri, cinsel şiddet ve cinsel travma sayılabilir.
Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu genel olarak kadınlarda erkeklere oranla daha sık olarak gorulur. Hatta ulkemizde kadınlar arasında en sık gorulen Cinsel İşlev Bozukluğudur. Ancak bu yakınma ile hekime başvuru oranı bu sorunu yaşayanlara oranla oldukca duşuk kalmaktadır.
Farklı ulkelerden ceşitli araştırmacılar calışmalarda cinsel istek bozukluğu icin farklı oranlar bildirmiştir. Cinsel istek bozukluğu sıklığı kliniğe gelenlerde yapılan calışmalarda % 15-45 ve toplumda yapılan calışmalarda % 10 ile %60 arasında olduğu bildirilmiştir.
Cinsel tiksinti bozukluğu
Cinsel tiksinti bozukluğu cinsel ilişki kurmaktan surekli ve aşırı bicimde tiksinti duyma ve bu nedenle cinsellikten tumuyle kacınmaktır. Cinsel istek azlığına ve diğer cinsel işlev bozukluklarına gore daha nadir olarak gorulur. Bu sorun ulkemizde de sıklıkla gorulmektedir.
Cinsel tiksinti bozukluğu olan olgularda, cinselliği duşunmek bile kişide anksiyete oluşturabilir ya da fobik tepkilere, panik atağın ortaya cıkmasına yol acabilir. Bu olgularda diğer cinsel işlev bozuklukları, anksiyete bozuklukları, depresyon ve somatoform bozukluklar gibi birliktelik durumlarına sık rastlanır.
Kadında cinsel uyarılma bozukluğu
Yeterli cinsel uyarıya rağmen, kadında beklenen salgı-kabarma yanıtının yeterince oluşmaması ya da cinsel etkinliğin sonuna kadar surdurulememesidir. Psikolojik ya da organik nedenlerden kaynaklanabilir. Sıklıkla orgazm bozukluğu ile birlikte gorulur. En onemli psikolojik nedenleri arasında tutucu değer yargıları, sucluluk duyguları, cinsel travmalar, yetersiz cinsel bilgi ve deneyim, duygusal hazırlığın ya da eşle olan duygusal iletişim yetersizliği, yetersiz on sevişme ve cinsel uyarı, eşteki erken boşalma ya da ereksiyon gucluğu nedeniyle yetersiz cinsel birleşme suresi sayılabilir. Bu nedenler aynı zamanda kadın orgazmik bozukluğunun da psikolojik nedenleridir. Diabetes mellitus, hiperprolaktinemi, laktasyon ve menapoz donemi, yaşlanma, ceşitli ilac ve psikoaktif madde kullanımları en sık organik nedenlerini oluşturur.
Kadında orgazmik bozukluk
Yeterli cinsel uyarıya karşın coğunlukla ya da her zaman orgazmın yaşanmaması, gecikmesi ya da guclukle ulaşılabilmesidir. Psikolojik nedenleri uyarılma bozuklukları ile aynıdır. Kadındaki orgazm bozukluğu yaşamın onceki evrelerinde yokken sonradan da ortaya cıkabilir. Sonradan ortaya cıkan orgazm bozukluklarının en sık nedenleri arasında eşler arasında uyumsuzluk, evlilik ici catışma, cinsel travma, ceşitli jinekolojik ve sistemik hastalıklar, kullanılan ilaclar, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı, depresyon ve diğer psikiyatrik hastalıkları menapoz, yaşlılık ve başka cinsel işlev bozukluğunun varlığı sayılabilir. Ulkemizde kadında orgazm sorunlarının en temel nedenleri olarak kadınların genel olarak cinsel isteklerinin azlığı ile yeterli sure ve nitelikte uyarılmanın olmaması ozellikle vurgulanmaktadır. Orgazm, sağlıklı ve doyumlu bir cinsel yaşamın en onemli parcalarından biridir. Orgazm sorunu yaşayan bir kadın, yeni cinsel işlev bozuklukları, ilişki sorunları ve ceşitli psikiyatrik hastalıklar yaşama acısından daha buyuk risk taşımaktadır
Vajinismus
Vajinismus cinsel birleşme denendiğinde, vajinanın dış ucte birini cevreyen kaslarda yineliyici ya da surekli bir bicimde oluşan kasılmalar ve surekli acı nedeni ile cinsel birleşmenin gercekleşememesi ya da ağrılı/sıkıntılı olarak gercekleşmesidir. Penis, parmak, tampon veya spekulum ile vaginal penetrasyon denendiğinde rekurren veya devamlı olarak vaginanın dıştaki ucte birini cevreleyen perineal kasların istemdışı kasılması vajinismusun temel ozelliğidir. Bu kasılma istemsiz, yani kadının bilincli kontrolu dışında gercekleşen bir kasılmadır. Bu kasılmaya tum bedendeki kasılmalar, bacakların kapanması, adeta bir kilitlenme, korku, cinsel birleşmeden kacınma, girişin olmayacağı inancı eşlik eder. Daha az gorulen ya da kısmen duzelmiş olarak seyreden formunda ise cinsel birleşme olmaktadır ancak kasılma surduğunden, cinsel birleşme ağrılı ya da sıkıntılıdır.
Vajinismus, genellikle cinsel yaşamın, daha doğrusu cinsel denemelerinin başlaması ile birlikte, cok daha seyrek olarak ise jinekolojik muayene, kurtaj, zorlu ya da komplikasyonlu gecen doğumlardan ya da benzeri deneyimlerden sonra gelişir. Vajinismus ulkemizde cinsel tedavi merkezlerine başvuran kadınlarda en sık rastlanan sorundur. Ulkemizde batı ulkelerinde bildirilen oranlardan daha fazla gorulmektedir. Cinsel eğitimsizliğin cinsellikle ilişkili tutucu değer yargılarının, cinsel mitlerin sıklığının, kadınların kendi cinsel organlarını tanımamalarının, bekaret kavramına verilen abartılı onemin, toplumumuzdaki kadınlarda cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşme ile başlamasının, genel cinsellik anlayışımızdaki tabuların bunda rolu olduğu soylenebilir. Toplumda yapılan calışmalarda % 0.5-6 arasında gorulduğu bildirilmiştir.
Disparoni
Ağrılı cinsel ilişki, cinsel ilişki sırasında yineleyici bir bicimde ya da surekli olarak eşlik eden genital ağrının olmasıdır. Tekrarlayıcı olması onemlidir. Kısa sureli ve gecici olan ağrılar disparoni olarak kabul edilmez. Vajinismus ile beraber olabildiği gibi tek başına da gorulebilir. Kadın cinsel sorunları arasında fiziksel nedenlerin en sık rastlandığı bozukluktur. Kadın cinsel organları veya idrar yoluna ait enfeksiyon, genital bolgedeki eski operasyon skarları, doğum sırasında oluşan laserasyonlar, endometriozis, alt batında bulunan tumorler, radyoterapi, barsak hastalıkları, uterusun retrovert olması disparoniye yol acabilir. Diğer cinsel sorunlara bağlı ya da psikolojik nedenlerle de disparoni olabilir. Tecavuz ve cinsel saldırılar gibi travmatik yaşantılar cinsel ağrı bozukluklarına sebep olabilir.
Kliniğe başvuran kadınlarda disparoni sıklığı yaklaşık %10 olarak verilmiştir. Cinsel işlev bozukluğu tanısı alan kadınların % 6 sında disparoni olduğu tespit edilmiştir.

[h=2]İstanbul Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]