Kadına Ait Kısırlık Nedenleri
Yumurtlama bozuklukları
Adetin 3. gunu yapılan olcumde FSH ve LH duşuk ise hipogonadtropik hipogonadism denilen ve beyinden salgılanan ve yumurtalıkları calıştıran hormonlarda yetersizlik vardır. Tedavide bu eksik hormonların enjeksiyonlar ile yerine konması gerekir. Bu kadınlarda tedavi oncesinde bir beyin MR'ı cekilmeli ve prolaktin olculmelidir. FSH ve LH yuksek ise hipergonadotropik hipogonadism olarak adlandırılan ve yumurtalık icindeki yumurtaların erken tukenmesine bağlı olan durum soz konusudur. Halk arasında erken menopoz olarak da bilinir. Tedavisi yoktur. Ancak yumurta bağışı ile gebe kalınabilir.
PKO (polikistik over sendromu)
İnsanlarda sık rastlanan hormon bozukluklarından biri de polikistik over sendromudur(PKO). Kadınların%5'inde gorulur. Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Şeker hastalarındaki gibi bu hastalarda da insulin hormonuna karşı bir direnc mevcuttur. İnsulin metabolizması bozukluğu nedeniyle PKO aslında bir metabolizma hastalığıdır.
Yumurtalıklarda yumurtlamayı sağlamak amacıyla olan folikul gelişiminin herhangi bir nedenle yavaşlaması veya duraklaması durumunda folikul burada milimetrik capta bir kist olarak catlamadan kalır. Bu durum tekrarladıkca yumurtalıklardaki kistler artar . Folikul gelişimi yumurtalıkların yuzeye yakın kısmında olduğundan her adet dongusunde sayısı artan bu folikuller yumurtalığın yuzeye yakın kenarı boyunca dizilirler. Aşırı testesteron uretimine bağlı olarak ortadaki stroma da kalınlaşmıştır.
Bulgular
En onemli iki bulgusu adet gecikmeleri ve tuylenmenin artmasıdır. Bir kadının yılda bir veya iki kez gecikmeli adet gormesi normal kabul edilir. Ancak adet gecikmelerinin daha sık olması PKO acısından inceleme gerekirtirir.Tuylenme "yarım kalan folikullerden" testosteron ve diğer "erkeklik" hormonlarının fazla miktarlarda uretilmesine bağlıdır.Tuylenme en sık cenede olur. Daha ileri durumlarda goğus arasında, goğus uclarında, gobekte, bacakların ic kısımlarında olabilir. Yine testesteronun artması nedeniyle ciltte yağlanma ve sivilceler artabilir.
Yumurtlama olmadığından yumurtalıklar progesteron uretemez, bu yuzden rahim yalnızca ostrojen etkisiyle kalınlaşır. Kalınlaşma belli bir aşamaya geldiğinde tabakanın kan dolaşımı yetersiz kalır . Bu durumda genellikle gecikmeli bir sure sonunda kalınlaşan tabaka genellikle normalden fazla bir kanamayla birlikte dokulmeye başlar. PKO'lu bir kadının duzenli adet gorebilmesi nadirdir, genellikle 35 gunun uzerinde ve duzensiz aralıklarla adet kanaması gorulur.
Yumurtlama olmaması, adet duzensizliğinin yanı sıra gebe kalamama, veya zor gebe kalma sorununa da neden olur. Bazı durumlarda PKO, tekrarlayan duşuklere neden olabilmektedir. PKO'lu kadınların yarısında şişmanlık vardır.
Tanı
Ultrasonda yumurtalıkta hastalığa ozgu 3-6 mm capını gecmeyen bir cok sayıda kist yumurtalık kenarında dizilmiş olarak izlenir. Ayrıca yumurtalıkların hacmi de normale gore artmıştır, yani yumurtalıklar normalden daha iri gorunumdedir. Bazen normal kadınlarda da bu gorunum olabilmektedir, bu nedenle tuylenme ve adet gecikmesi sorgulanmalıdır.
Hormon olcumlerinde testesteron ve LH/FSH oranı genellikle yuksektir. Kilolu olanlarda şeker hastalığı veya şeker hastalığına eğilimi gosteren testler uygulanır(glikoz yukleme testi,hba1c). PKO kan yağlarını da olumsuz etkileyebildiğinden kolesterol vb. testleri de istenir. Tuylenmenin fazla durumlarda ayırıcı tanı icin bobrekustu bezlerinden kaynaklanan hormonlar da(ASD,DHEAS) araştırılır.
Tedavi
PKO mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavi edilmediği taktirde bazı riskleri vardır:
- Kronik olarak rahim ic tabakasının progesteron etkisinden mahrum kalması(karşılanamayan ostrojen) ve surekli kalınlaşması bir sure sonra rahim ic tabakasında kanser oncesi değişikliklere (endometrial hiperplazi), anovulasyon uzun sure devam ettiğinde ise endometrial kanser gelişmesine neden olabilir.
- PKO'lu kadınlardaki kilo alımı ve yağlanma elma tipindedir, kilo karın cevresi ve ust govdede toplanır, bacaklar ve kalcalar incedir. Erkek tipi olan bu yağlanmada kanda kolesterol oranları yuksektir ve elma tipi santral yağlanmadan dolayı bu kadınlarda ilerleyen yaşlarda koroner damar hastalıkları riski normal populasyona gore cok daha yuksektir.
- PKO'lu kadınlarda meme ve rahim kanseri daha fazla gorulmektedir.
- PKO'lu kadınlarda gebelikte yuksek tansiyon ve gizli şeker ortaya cıkma olasılığı daha yuksektir. Bu kadınlarda menopozdan sonraki donemlerde de şeker hastalığı riski daha yuksektir.
Hastalığı ortadan kaldıracak bir tedavi yontemi yoktur. Tedavi belirtilere yoneliktir.Hastanın tedavisindeki en onemli ve birinci basamak kilonun kontrol altına alınması ve kilo verdirilmesidir. Polikistik over sendromlu kadınlar daha zor kilo verirler.
Cocuk istenmediği durumlarda doğum kontrol hapları verilerek yumurtlama folikul gelişim aşamasından durdurularak daha fazla sayıda kist gelişimi onlenir. Doğum kontrol hapının icinde bulunan progesteron etkili maddeler de rahim ic tabakasında kanser oncusu lezyon gelişimine karşı korurlar.
Tuylenmenin ve sivilcelerin sorun olduğu durumlarda erkeklik hormonu salgısını azaltan veya hormonların kıl folikulune etkisini engelleyen ceşitli tedaviler uygulanır.
Doğum kontrol hapı kullanamayan veya kullanmak istemeyen kadınlarda adeti duzenlemek ve rahim ic tabakasını korumak icin belirli aralıklarla progesteron verilmesi gerekir.
Cocuk isteyen bir kadında ise yumurtlamayı sağlamak amacıyla ağızdan veya enjeksiyon yoluyla ceşitli hormonal ilaclar verilerek ovulasyon induksiyonu yapılır . PKO'lu kadınların yumurtalıkları bu ilaclara cok hassas olduklarından tedaviye cok fazla sayıda folikulun aynı anda gelişmesiyle cevap verebilirler. Bu yuzden PKO durumunda yumurtlama tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
Şeker hastalığı veya insulin direnci saptandığında ceşitli ilaclarla(metformin) tedavi mumkundur.
Tup Tıkanıklıkları
Tupler genellikle enfeksiyonlara bağlı olarak tıkanır. Bu enfeksiyonların coğu kez cinsel yolla bulaşan mikroplar ile olur. Bu mikroplardan en onemlileri gonore (bel soğukluğu) ve klamidyadır. Turkiye de diğer bir onemli etken ise tuberkulozdur (verem ). Tuberkuloz mikrobu solunum yolu ile alındıktan sonra akciğerlere yerleşir ve buradan kan yolu ile tuplere gelerek tuplerde hastalık yapar. Bunların dışında gecirilmiş cerrahi mudahaleler (myom veya kist alınması )veya endometriosis sonucunda da tupler tıkanabilir. İltihaplı hastalıklar arasında doğumlar, duşukler veya kurtajlar sonrasında oluşan iltihaplı hastalıkların da onemli bir yeri vardır. Tuplerin tıkalı olduğu HSG adı verilen bir rahim-tup filmi ile anlaşılır.
Histerosalpingografi(HSG)
Genel olarak rahim ağzı kanalındaki bir tıkanıklıktan, rahim icindeki bir yapışıklıktan veya Fallop tuplerindeki bir tıkanıklıktan şuphelenildiğinde HSG uygulanır. HSG bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı veya Radyoloji Uzmanı tarafından uygulanabilir. Rapor verme yetkisi ise Radyoloji Uzmanı'na aittir. Rahim ağzı sabitlendikten sonra rahim ağzı kanalına bir kanul yerleştirilir, kanule iliştirilen enjektorden kontrast madde denilen ozel bir sıvı verilir. Bu sıvı rontgen filminde bulunduğu yerlere radyoopak yani beyaz bir gorunum kazandırır. Sıvı verilmesi esnasında ya belli aralıklarla tek tek rontgen filmleri alınır veya floroskopi adı verilen yontem kullanılarak ekrandan sıvının gecişi surekli olarak izlenir ve kaydedilir. HSG genellikle dayanılacak kadar az ağrı veren bir işlemdir, genellikle genel anestezi gerektirmez.
Tuplerin tıkalı olduğu anlaşıldıktan sonra tıkanıklık rahime bitişik bolgede ise doğrudan tup bebek yapılması en uygunudur. Mikro cerrahi ile tuplerin acılabilmesi oldukca zordur.Tupler eğer yumurtalığa yakın olan uclarından tıkalı ise (hidrosalpinks) laparoskopi gerekir. Laparoskopide tupler acılmalı acılamıyorsa alınmalıdır. Hidrosalpinks şeklinde tıkalı tuplerin mevcudiyeti tup bebek başarısını azaltmaktadır.
[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kadına ait kısırlık nedenleri hk
Sağlık0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kadına ait kısırlık nedenleri hk