KADIN YAŞI ve İNFERTİLİTE (KISIRLIK)
İnfertilite, korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl boyuna gebe kalınamaması olarak tanımlanır. Bu ureme yaş grubundaki ciftlerin %10-15'ini etkilemektedir.
Artmış kısırlık ve azalmış doğum oranları ceşitli faktorlere bağlıdır:
·Kadınlar arasında artmış kariyer ve eğitim duzeyi
·Artmış evlilik yaşı ve boşanma oranı
·Doğum kontrolu ve aile planlaması
·Gecikmiş doğum yaşı
Son 30 yılda 15-44 yaş arası kadınlarda kısırlık oranı %10.2 artmıştır. İnfertilite riskini arttıran cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar arasında klamidia ve gonore enfeksiyonuna sık rastlanmaktadır.
20-24 yaş arası fertilite en yuksek seviyededir. 30-32 yaşından sonra hafif şekilde azalır ve 40 yaşından sonra hızla azalır.
ART (yardımcı ureme teknikleri) ile elde edilen gebelik başarı oranları da yaş arttıkca azalmaktadır. Yaşlı kadınlarda genc yaştakilere gore elde edilen oosit(yumurta) ve embrio sayısı ve dollenme şansı duşuktur.
Canlı doğum oranlarında yaşa bağlı azalma, azalmış fertilite (hamile kalabilme) ve artmış gebelik kaybıyla ilişkilidir.
Yaşlanmanın Ureme Fizyolojisi Uzerine Etkisi:
Anne karnındaki bir kız bebeğin yumurtaları gebeliğin 16-20. Haftasında en yuksektir, yaklaşık 6-7 milyona ulaşmaktadır. Bu haftadan sonra hızlı bir azalma olur. Doğduğunda 1-2 milyon, pubertede (buluğ cağı) 300bin-500bine duşmektedir. Yaşamın geri kalan yıllarında sadece 400-500 yumurta olgun yumurta haline gelip catlayacaktır, geri kalanı yok olacaktır. 37-38 yaşından sonra yumurtalar hızla azalmaya başlar, menopozda ise 1000'den az sayıda yumurta hucresi kalır.
İleri yaş bayanlarda regl siklusu (adet kanaması) kalan yumurtaların sayısı ile ilgilidir. Duzenli regl siklusu olan ileri yaş kadınlardaki folikul (yumurta hucresi) sayısı, duzensiz siklusu olan aynı yaşta perimenopozdaki kadından 10 kat fazladır. Postmenopozal donemde ise yumurtalıklarda hic folikul(yumurta hucresi) izlenmez. Yani menopoz, yaştan bağımsız olarak kalan yumurta hucresinin kritik sınırın altına (yaklaşık 1000) duştuğu zaman olmaktadır. Ortalama olarak kadınlarda yumurta sayısında azalma 37-38 yaşında başlar ve yaklaşık 13 yıl sonra menopoza girmektedirler (ortalama 51 yaş). Erken menopoz (40-45 yaş) ve erken over yetmezliği durumu genetiktir ve anne ve babadan dominant kalıtımla gecmektedir.
İlerleyen yaşla beraber folikul (yumurta hucresi) kayıp hızı artar ve henuz regl duzensizliği başlamasa bile serum FSH duzeyleri artmaya başlar, LH duzeyleri değişmemektedir. Azalmış İnhibin seviyesi de azalmakta olan folikul sayısını ve yaşlı folikullerdeki azalmış fonksiyon kapasitesini gosterir.
Yaşla beraber FSH duzeyi artıp E2 seviyeleri erken donemde yukselir, menstruel sikluslar kısalır,sıklaşır; yaklaşık 42 yaşında menstruel sikluslar en kısa donemine ulaşır. Daha sonra menopoz oncesi 8-10 yılda ortalama siklus uzunluğu ovulasyonun (yumurtlama) azalmasıyla uzar, ultrasonda yumurtalık hacminde ve antral folikullerde gozle gorulur azalma kaydedilir.
Yaşla Beraber Fertilitenin Azalmasının Mekanizması:
Yaklaşık 38 yaşından sonra azalan yumurta folikul sayısının azalmasıyla yaşlı folikuller daha az uyarılır hale gelir ve gelişim icin gereken doz ve tedavi suresi artar, yanıt veren folikul sayısı azalır. Artan yaşla birlikte folikullerde kromozomal anomaliler (anoploidi) artar, gebelik kayıpları ve duşuk oranları artar. Anormal kromozom sebepli duşuk olasılığı 20 yaşında %35'in altında iken 42 yaşın uzerinde %80'e yukselmektedir. En sık gozlenen kromozomal anormallik trizomilerdir.


[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]